ZEITUNG : " TAYYİP ERDOĞAN YÜZDE 30-35 CİVARINDA OY ALACAK "
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Tirajı günde 435 bin olan Süddeutsche Zeitung'tan Christiane Schlötzer imzasıyla çıkan yazıda Türkiye'de seçimlerle ilgili ilginç saptamalar yapıldı.
Yapılan yorumda;
Tüm belirtiler, pazar günü Türkiye'de yapılacak seçimlerde İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) oyların çoğunu alacağına işaret ediyor. Ancak popüler parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, aday olmasına izin verilmediği için, başbakan da olamayacak. AKP, İslamcı kökeni nedeniyle hem AB'de hem de Türkiye'de büyük bir güvensizlikle izleniyor.
"Benim için gitme zamanı geldi" diyen Başbakan’ın sesi titrese de, sözleri gayet iyi anlaşılıyordu. Beş kez Türk hükümetinin başkanı olan 77 yaşındaki Bülent Ecevit, kısa veda konuşması için, güneşli Ege'nin metropolü İzmir'de gerçekleştirdiği seçim mitingini seçti. İzmir, Ecevit'in Demokratik Sol Parti'sinin (DSP) kalesi konumunda. Fakat artık en sadık olanlar bile ustalarını terketmiş bulunuyorlar. 1999 yılınının en güçlü partisi olan DSP, pazar günkü seçimlerde Meclis'e bile girmeyi başaramayacak.
Türkiye, aynı zamanda bir nesil değişikliği anlamına da gelen bir iktidar değişimi öncesinde. Kamuoyu yoklamalarına göre, 1945 yılından bu yana yaşanan en ağır ekonomik krizin sorumlusu olarak görülen hükümet partileri, bu hatanın bedelini halkın temsilciliğinden dışlanarak ödeyecekler. Böylece 80'li yılların büyük reformcusu Turgut Özal tarafından kurulan ve şimdiki lideri Mesut Yılmaz başkanlığında halkın partisi imajını şimdiden yitiren ANAP da iktidarı kaybedecek. İki kez salt çoğunluğu kazanarak ülkeyi yöneten ANAP'ın bu başarısını tekrarlamayı, o dönemden bu yana başka hiçbir güç başaramadı.
Bir zamanların halk adamı Özal gibi seçimleri kazanma şansına, şimdi sadece bir kişi sahip: O da Recep Tayyip Erdoğan ile onun Adalet ve Kalkınma Partisi. Bir dönemin koyu İslamcısı, 48 yaşındaki Erdoğan, daha bir yıl önce kurduğu AKP'ye her türlü dini köktenciliği yasakladı. Buna rağmen Ankara'nın siyasi ve ordudaki Kemalizmci tabakası, kendini düşük gelirli kesimlerin temsilcisi olarak tanıtan, kendisi de İstanbul'un varoşlarından gelen bu kişiye güvenmiyor. Seçim araştırmacısı Necat Erder'e göre, "Erdoğan, sistemin içinden gelmeyen ilk parti lideri."
Kamuoyu yoklamalarına göre AKP yüzde 30-35 oy alacak. Bu oran, Meclis'deki sandalyelerin çoğunun ele geçirilmesi için yeterli. Seçimlerde temsil edilecek 23 partiye verilen oylar, yüzde 10 baraj engeli olduğu için, boşa gidecek. Tek sorun, Erdoğan'ın hükümet başkanı olamaması. Yüksek Seçim Kurulu, 1999 yılında aldığı bir hükümden dolayı Erdoğan'ın aday olmasını yasakladı. Fakat kendine güvenen parti lideri, AKP'nin iplerini herşeye rağmen elinde tutmaya niyetli. Bu yüzden de partisini bile, başbakanlığa getireceği veliahtının kim olacağı konusunda aydınlatmadı. Fakat Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer daha şimdiden sert bir kararla, "Başbakanı ben tayin ederim" dedi. Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yapmak için sembolik anlamı olan, Cumhuriyet'in kuruluş gününde, resmi davetin yapıldığı 29 Ekim tarihini seçti. Mustafa Kemal Atatürk 79 yıl önce ülkesinde laikliğin temelini atmıştı. Cumhuriyet'te şimdiye dek sadece bir kez dinci bir başbakan oldu, o da Necmettin Erbakan'dı. Ancak Erbakan da yaklaşık bir yıl sonra generaller tarafından iktidardan uzaklaştırıldı. Erbakan dış ülkelere gerçekleştireceği ilk ziyaretleri için hedef olarak İran ve Libya'yı seçmişti. Bir nesil daha genç olan Erdoğan ise, dersini aldı: O, kurulacak bir AKP hükümeti temsilcisini, önce AB başkentlerine göndermek istiyor. İyi niyet turunun ise, bugün Ankara'nın AB üyeliğini destekleyen eski ezeli düşman Atina'dan başlaması öngörülüyor.
Seçmenlerin teveccühünde ikinci sırada muhtemelen Türkiye'nin en kıdemli partisi olan ve Atatürk tarafından kurulan sosyal demokrat CHP olacak. Partinin lideri Deniz Baykal (64) dayanıklı ancak karizması az olan biri. 1999 yılında Meclis'e giremeyen CHP'nin bu yüzden krizden sorumlu tutulmaması ona olumlu puan kazandırıyor. Ayrıca partinin, ekonomiden sorumlu eski Bakan Kemal Derviş gibi yeni bir yıldızı da var. Dünyaca tanınan ekonomist, solgun CHP'ye parıltı kazandırdı. Fakat, Türk ekonomisinin kurtarılması için uygulanan katı programın mimarı olarak da geçerli olan Derviş hiç de tartışmasız değil. Derviş'in devlet ve ekonomiyi birbirinden ayıran reformlarına rağmen işsiz sayısı azaltılamadı. Bu yüzden durumdan memnun olmayanların sayısı oldukça yüksek ve 41 milyon seçmenin çoğu hala kararsız. Seçim gününde Türkiye çapında alkol içilmeyecek. Fakat bu İslamcıların ortaya attığı bir uygulama değil. Yüksek Seçim Kurulu, bu yasakla duyguları frenlemeyi amaçlıyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:33