Yaşam
  • 3.11.2004 02:18

ZEKAT NASIL HESAP EDİLİR, NASIL VERİLİR?

İşte Ahmed Şahin'in Zaman'daki yazısı:

“Rabb’ime şükürler olsun bu sene zekat verme imkanına kavuştum. Ben de birçok mutlu insan gibi zekat verecek, müsait durumda olmayan kardeşlerime yardım etme mutluluğunu yaşayacağım. Ama zekatı nasıl hesap edeceğimi, ne gibi ölçülerle zekat miktarı tespit edeceğimi bilemiyorum. Bana bu konuda birazcık bilgi verebilir misiniz.?”

Efendim, zekat vereceğiniz günü kesenizde, yahut da kasanızda, ya da bir finans kurumunda, ya da herhangi bir ortaklıkta bulunan dağınık yerlerdeki paralarınızı birleştirerek toplarsınız. Bundan sonra dükkanınız, işyeriniz var da buralarda satış için bekleyen ticari mallarınız da mevcutsa, bunların tutarı olan parayı da mevcut paranın altına ilave edersiniz. Ayrıca alacağınız varsa onu da ilave edersiniz. Bundan sonra borcunuz varsa onu da bu mevcuttan çıkarırsınız. Geriye kalan miktar ne kadarsa, onun zekatını verirsiniz.

Böylece zekatı verilecek dağınık paranızı bir yere toplayarak hesap etmiş, bir milyarda (yirmi beş milyonunu) zekat borcu olarak tespit edip ihtiyaç sahiplerine verme durumuna girmiş olursunuz.

Anlaşılan odur ki, verilecek zekatı tespit etme işi içinden çıkılmayacak kadar karışık bir iş de değildir. Yeter ki yoksulun hakkını verme titizliğimizi kaybetmeyelim.

Demek oluyor ki, kesede, kasada bekleyen, yahut da bir finans kurumunda, ya da bir şirkette ortaklıkta çalışan paranın, hisse senedinin zekatı verileceği gibi, vitrinde satış için bekleyen malların tutarı olan paranın da zekatı verilir.

Sağlam alacağınız varsa, onu da zekatı verilecek bu mevcudun içinde kabul ederek zekatını hesap edersiniz.

Ayrıca, para kiminse zekat borcu da onun olduğundan, alacağınız paranın zekatını borçluya verdirme gibi bir yanlışlığa da yönelmezsiniz. Borçluyu bir de borcu olan paranın zekatını ödemeye mecbur tutmazsınız. Paranın zekatını paranın sahibi öder, borcun sahibi değil.

Bazıları bunu yanlış anlamakta, borçluya bir de kendi zekatını ödetmeye yönelmekteler.

Ancak, borçlu sağlam değil de, alamama ihtimali söz konusu ise zekatını hemen değil de alınca vermeniz caiz olur. Hemen vermeye mecbur olmazsınız.

Zekat, ihtiyaç fazlası olarak boşta bekleyen, ya da çalışan paraya gerektiğinden, aylık masrafınızı karşılamak üzere cebinizde harcamaya hazır haldeki ihtiyaç parasına zekat gerekmez. Çünkü asli ihtiyacı teşkil eden bu miktar, her an bir ihtiyaç için harcanabilecektir. Boşta bekleyen fazla bir para değildir.

Bu sebeple aylıkla geçinen kimsenin aldığı aylığa zekat düşmeyeceği gibi, kira getirmek için bekleyen eve, dükkana, arabaya, atölyedeki makine ve aletlere de zekat vermek gerekmez. Bunların satış değerine değil, aylık gelirine zekat düşer. Şayet varsa.

Mülkler sahibini fitre zengini yapar. Ama zekat zengini yapmaz. Hem parası hem de borcu olan insan, parasının içinden borcunu çıkarır, kalan paranın zekatın vermesi lazım gelir.

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:12

İLGİLİ HABERLER