Medya
  • 12.6.2006 14:20

ZERKAVİ'Yİ KİMSE BÖYLE AĞIR ELEŞTİRMEMİŞTİ!..

ADI batasının asıl adı başkaydı. Ürdün'deki el Zerqa (ok.: ez-Zerqa) Kasabası'ndan olduğu için 'Zerqali' anlamına o soyadını sonradan takınmışdı. Zıbardı gitdi! Cehennem'e kadar yolu var!!! Meşhur Halet Efendi için ”damından sonra Ebcet hesabıyla düşürülen tarih gibi 'Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzur - Yıkıldı gitdi cihandan dayansın ehl-i kubur' (ehl-i kubur kabirlerin halkı/ölüler demek)...


Başkan George Walker Bush bu ves”leyle Beyaz Saray'ın Güllü Bahçesi'nde yapdığı kısa açıklamada, her nasılsa tevazu göstererek zafer naraları atmakdan sarf-ı nazar etdi ve 'teröre karşı harbde bir muharebe' kazanıldığını söyledi.
Peki, ama Irak'da 'teröre karşı bir harb' mı cereyan ediyor?
Terör olduğu muhakkak.

Ama acaba orada cereyan eden kanlı olaylar sukatılmadık terörizm olmasına rağmen gerçekde başka bir şeyler olmuyor mu?

Şunu unutmamalıyız ki Zerqav”, fırsatı gan”met bilerek Irak'a gelen ve bulanık suda balık avlayan bir 'yabancı' idi. Bir Ürdünlü idi. Onun her darbesinde (çoğu Şi”!!!) Iraklılar can veriyor ve onların yakınları kan ağlıyordu. Bu bakımdan Zerqav”'nin ölümüne Iraklılar'ın bayram etdiğini ileri sürmek yanlış olmaz. Ancak Irak'daki işgal kuvvetlerine karşı sadece yabancılar vuruşmuyor. Asıl vuruşanlar Iraklı eski subaylar, Baas Partisi'nin eski (ve yeni) militanları, kab”le/aş”ret şeyhleri, işgalden gına getirmiş daha binlerce genç erkek ve muhtemelen bir alay genç kadın. Bunlar gerçi El Qaide teröristleri vurup kaçdıkça ve işgal kuvvetleri askerlerine zarar verdikçe, onları öldürdükçe seviniyorlar, çünki bu onların da işine geliyor. Ama kendileri (şu veya bu şekilde tar”f etdikleri bir) IRAK UĞRUNA mücadele ediyorlar. Bunlar enternasyonal hukuk kuralları uyarınca 'combattant' (muharib) statüsündeki 'as”ler' (rebel'ler)... Başda Amerikalılar olmak üzere işgal kuvvetlerinin onları resmen böyle kabul edip etmemesi işin esasını değiştirmez. Aksi yönünden ele alacak olursak mesela 1922'de Kemal Paşa'nın birlikleri Batı Anadolu'yu istirdad ederken bir dizi Rumu (Yunanlı değil!!!) kurşuna dizmeleri de aynı sebebe dayanıyordu: Onlar kendi devletlerine karşı silah çekmiş 'vatandaşlar'dı!

Problemin ne kadar karmaşık olduğunu bilmem ki anlatabiliyor muyum?
Buna bal gibi Filistin'i de katabilirsiniz. Hatta katmaya mecbursunuz. Çeçenistan'ı da!!! Gerek Filistinliler gerek Çeçenler, her ne kadar terörist metodlar kullanıyorsalar da talebleri 'meşru'. İngilizler ve Fransızlar, Türkleri altetdikden sonra Ortadoğu'da; Lenin ve Stalin de Ortaasya ve Kafkasya'da müstevl”ler olarak, tarih” gelişmelerle en ufak bir uyumu bulunmayan birtakım 'entit'ler (mülk” zatiyetler) ”cad etdiler. Şimdi muhtelif şişelerdeki cinler dışarı uğrayınca 'İmdad! Terör!' diye feryad ediyorlar. Önce Afganistan'da, sonra Çeçenistan'da ve sonra da Irak'da önce mill” direniş başlayıp 'yabancı teröristler' ardından gelmedi mi? Başkan Bush Irak'da 'terör'den bahsedince Kremlin'de Putin'in Çeçenler bağlamında ve Pekin'de Başbakan Wen Jiabao'nun Doğu Türkistanlılar bağlamında nasıl ağızları kulaklarına vardı, hatırlayanınız var mı? Soruyorum, z”ra bizde hafiza-i beşer sadece nisyan ile malul değildir, ömrü de taş çatlasa 24 saatdir.

Ben terörden bütün kalbimle nefret ederim! Ama şunu da adım gibi biliyorum ki Başkan Bush ve hempaları Irak Problemi'ni (ve bütün benzeri problemleri!!!) sadece 'terör' arkaplanı üzerinden ele alarak sebeblerle sonuçları karışdırmaya devam ederlerse daha sittin sene çözemezler!

'Usame bin Ladin bile sırf mübtezel argümanlar öne sürmüyor' demiş.
Kim mi demiş?

Başkan Clinton'un Dışişleri Bakanı Bayan Madeleine Albright.

(yağmur atsız- tercüman)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:53

İLGİLİ HABERLER