Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, kamu kaynaklarının nasıl yağmalandığını çarpıcı örnekleri ile ortaya koyuyor. Komisyon şimdi de, Refahyol Hükümeti döneminde Ziraat Bankası'ndan Dakkas A.Ş adlı firmaya açılan 1.7 trilyon liralık batık kredinin ve krediyi verenlerin peşine düştü.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu dahil, hakkında üç ayrı denetim biri-
minin inceleme sonucu bulunan söz konusu kredi, kamu kaynaklarının nasıl savrulduğunun tipik örneğini oluşturuyor.
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun kayıtlarına göre, 25.12.1996 tarihinde daha kuruluşunun ilk yılını bile tamamlamamış Dakkas A.Ş. adlı firmaya, ortada bir tek bilançosu bile yokken toplam 1.7 trilyon liralık kredi açıldı. Şirket, 1 ABD Doları'nın 107 bin lira olduğu dönemde yaklaşık 15.9 milyon dolar kredi aldı.
Gırtlağına kadar borçlu imiş
Rapora göre, kredi açılırken Dakkas A.Ş.,
20 banka ve 8 finans kurumuna borçlu durumdaydı. Nitekim, borcundan kurtulmak için Ziraat'ten kredi çeken şirkete bir süre sonra da icra takibi yağdı. Bu yüzden Dakkas A.Ş., Ziraat Bankası'na borcunun ilk taksitini bile ödemedi. Ancak banka yönetimi kamu alacağı tehlikeye düştüğü halde kılını bile kıpırdatmadı. Bu olay raporlara '... Bankanın alacağı tehlikeye düştüğü görülmüş ancak harekete geçilmemiştir. Banka yöneticileri bankayı zarara uğratmışlardır' diye yansıtıldı.
Usulsüz kredi nasıl alınır
Son 15 yılda artan bir oranda Kamu Bankaları'nın yağma edilmesi dudak uçuklatan yöntemlerle yapıldı. Dakkas A.Ş. de krediyi alırken, bir yandan teminatını, bir yandan da cirosunu şişirdi. Kağıt Ambalaj Şirketi Dakkas A.Ş'ye 1 trilyon lira kredi kullandıran Ziraat Bankası, şirketin İzmir Torbalı'daki arsasına 1 trilyon 235 milyar lira değer biçti. Daha sonra bu arsanın değerinin 380 milyar lira olduğu anlaşıldı.
Ayrıca Dakkas A.Ş, kurduğu 'kardeş şirket' Vakkas A.Ş ile kağıt üzerinde hayali ticaret yapmaya başladı. Dakkas, Vakkas'a , Vakkas Dakkas'a satış yaptı. Tabi hayali yapılan bu ticaretle kağıt üzerinde şirketin cirosu büyüdü.
Bu arada Ziraat Bankası'ndan 'makine satın alacağım' diyerek 1 trilyon lira kredi kullanan şirket, hurda makineleri satın almış gibi gösterdi. Bu operasyonda da sahte faturalar kullanıldı.
Komisyon işin peşinde
Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu,
1 trilyon 709 milyar lira 'batık' olarak yazılan kredi ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Dönemin Ziraat Bankası yöneticileri; Salih Şevki Doruk, M. Metin Tunçsu, Osman Akkuzu, Cemil Koç ve Cevat Eroğlu ile Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Selçuk, Krediler Takip Müdürü Ediz Halis Çelik, Ticari Krediler Müdürü Akif Oflaz ile Salih Çanga hakkında nitelikli dolandırıcılıktan suç duyurusu yapıldı.
Takipsizlik kararı verildi
Ancak Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun yaptığı suç duyurularından ilki şok bir kararla sonuçlandı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Vakkas-Dakkas metodu ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Komisyon bu karar üzerine dosyayı Adalet Bakanlığı'na götürüyor. Ankara Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz Adalet Bakanlığı üzerinden yapılacak.
Yapılan itirazda; savcılığın konuyla ilgili 3 farklı denetim birimince hazırlanan raporları değerlendirmediği bunun yerine, bankanın verdiği yanıtlar üzerinden takipsizlik kararı verdiği belirtiliyor. Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Şan'a göre suç unsurunun olmadığı olayda, müfettiş raporları çok sayıda yolsuzluğun yapıldığını iddia ediyordu.
Raporda farklı isimler var
Yolsuzluk Komisyonu raporlarının
sorumlular bölümünde Ediz Halis Çelik ve Salih Çanga'nın ismi yer aldığı halde, savcının verdiği takipsizlik kararında bu isimlerin olmaması dikkat çekti. Bunun yerine takipsizlik kararında komisyon raporlarında yer almayan Yener Dinçmen, Erdoğan Uncu, Turgut Genç ve Raşit Koçak'ın isimleri bulunuyor.
(AKŞAM)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:53