Gündem
  • 15.5.2019 21:46

ABD derin devletinden İmamoğlu için isyan çağrısı

ABD derin devleti elemanlarından Henri Barkey, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenme kararını ele aldığı Foreign Policy’deki makalesinde, İmamoğlu’na övgüler dizerek "Türk baharı gelirse Erdoğan’ın suçlayabileceği tek kişi, kendisidir" diye yazdı.

ABD derin devletinin kilit elemanlarından eski CIA’cı Henri Barkey, İstanbul seçimlerinin iptaliyle ilgili Foreign Policy dergisindeki yazısında Ekrem İmamoğlu'na övgüler dizerek Türkiye’de “turuncu kalkışma” çağrısı yaptı.

Ünlü “Medeniyetler Çatışması” teorisini ortaya atan Samuel Huntington tarafından kurulan Foreign Policy, ABD Dışişleri’nin gayriresmi seslerinden biri olarak biliniyor.

Ayaklanma çağrısı!

Barkey, Foreign Policy’deki makalesinde İstanbul seçiminin iptal edilmesinin Türkiye’de iktidarın artık seçim yoluyla değiştirilemeyeceğini ortaya koyduğunu ileri sürüyor. 2012 yılından beri, Türkiye’de özellikle Amerikancı çevrelerin alttan alta aynı doğrultuda sürdürdüğü bu psikolojik savaş, İstanbul seçimlerinin iptalinin ardından artırıldı. Barkey, şöyle diyor:

"İstanbul seçimlerinin amaçlanmayan bir sonucu olarak rejime karşı yeni muhalefet şekilleri yavaş yavaş ama istikrarlı bir şekilde oluşacak. Türk seçim sistemi her zaman ülkenin hasar görmemiş ender kurumlarından biri olarak kabul edilirdi. Bütünüyle ya da sadece kısmen demokratik olsalar da önceki hükümetler hiçbir zaman seçim sonuçlarına doğrudan müdahale riskine girmedi. Çok da haklı nedenleri vardı: Eğer insanlar seçimlere inancını kaybederse alternatif muhalefet şekil ve yöntemlerine yönelir. Kötüleşen ekonomik koşullarda artan mutsuzluk ve rahatsızlığa kendini ifade edecek mecra bırakmayan bir rejim, özellikle hâlâ Batılı kurumlara sahipse bir gün isyana sebep olur. Eğer bir gün Türk baharı gelirse Erdoğan’ın suçlayabileceği tek kişi, kendisidir."

15 Temmuz 2016 öncesinde de Amerikancı FETÖ’cü darbe girişimine halk desteği oluşturmak için özellikle benzer bir propaganda yapılmıştı.

"Erdoğan pişman olacak"

"Erdoğan, İstanbul seçimlerini iptal ettirdiği için çok ve acı bir pişmanlık duyacak" diye yazan Barkey’in Erdoğan hakkındaki değerlendirmesi ise şöyle:

"2002 ile yaklaşık 2010 yılları arasında sergilediği siyasi zekadan eser kalmadı. Erdoğan artık sıradan, alelade bir despottan öte değil. Fakat, Batı İttifakı’nın önemli ve bir ihtimal istikrarsızlığa doğru giden bir ülkesini yöneten bir despot."

"İmamoğlu mükemmel"

Barkey, makalesinde uzun uzun Ekrem İmamaoğlu’nu övüyor:

"Muhalif CHP’nin adayı olarak siyasette görece yeni bir yüz olan Ekrem İmamoğlu, neredeyse mükemmel bir yarış götürdü. İmamoğlu, yerel konulara yoğunlaştı. Erdoğan ve yardımcıları bu seçimlerin milli meseleler, dış komplolar, terörizm, Suriye ve bir dizi su, ulaşım ve zayıf kamu hizmetleri ile ilgisi olmayan konulara dair olduğunu öne sürerken İmamoğlu, bu konularda Erdoğan’la kamuoyunda söz düellolarına girmekten uzak durdu. Nitekim, seçimi kazandıktan sonra Belediye Başkanlığı’nı yürütmesine izin verilen birkaç hafta içinde İmamoğlu, Belediye Meclisi oturumlarını kamuoyuna açtı ve özellikle yerel, belediye ile ilgili sorunlara yoğunlaşmaya çalıştı."

Barkey, İmamoğlu için ABD mahfillerindeki tasarıları da şu satırlarla ifşa ediyor:

"Erdoğan kazansa bile bu bir Pirüs Zaferi olacak. Halkın geniş kesimlerinin gözünde bu zafer gayrimeşru ve silik görünecek. Ayrıca seçmenin önemli bir kısmının gönlünü şimdiden fetheden İmamoğlu’nun şahsında kendisine sağlam ve popüler bir rakip yaratmış olacak. İmamoğlu, mağduriyeti temelinde partisinin ulusal liderliğine adaylık koyabilir."

Barkey kimdir?

Henri Barkey, İstanbul doğumludur. Çok iyi Türkçe bilen Barkey, Robert Kolej mezunudur. Daha sonra ABD’ye giderek Washington’un derin koridorlarında “Türkiye uzmanı” olarak istihdam edilmiştir. Barkey, kendisi de ABD Dışişleri Siyaset Planlama Dairesi eski çalışanı olan ABD Dışişleri Siyaset Planlama Dairesi eski çalışanı olan Barkey’in eşi Ellen Laipson, CIA’ya bağlı Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcılığı yapmıştır. İkisinin de esas çalışma alanı “Kürt meselesi”dir. 1991 yılında Çekiç Güç’ün Türkiye’ye ve Irak’ın kuzeyine yerleştirildiği dönemde esas yoğun faaliyetlerini yürüten ikili, Irak’ın parçalanması operasyonunun kilit elemanları olarak çalışmıştır. Barkey, PKK’nın yasallaştırılması faaliyetinin de öncüsü olarak sahneye çıkmıştır. Barkey’in hazırladığı raporlar, 24 Temmuz 2015’te sona eren “açılım” sürecine temel oluşturmuştur. Barkey, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz gibi daha önce açıkça destekledikleri Tayyip Erdoğan’a karşı 2012 sonrasında cephe almaya başlamıştır. (Aydınlık)

Güncellenme Tarihi : 16.5.2019 00:09

İLGİLİ HABERLER