Gündem
  • 14.4.2005 18:42

AK PARTİ''DEN MAHKUMLARA CİNSEL İLİŞKİ MÜJDESİ

Teklifin önümüzdeki günlerde ilgili komisyonlarda ve ardından da Genel Kurul''da ele alınması bekleniyor. 647 sayılı kanunda değişiklik yapılmasını içeren kanun teklifine göre, hürriyeti bağlayıcı cezaları infaz edilmekte olanlardan evli olanlara resmi nikahlı eşleriyle cezaevi bünyesinde oluşturulacak özel odalarda en az ayda bir defa özel olarak buluşmalarına izin verilecek. Yine, ilgilinin firara teşebbüs edip etmediği, ayaklanmalara katılıp katılmadığı, cezaevinde geçirdiği süreyi iyi hal ile geçirip geçirmediği gözetilmek suretiyle izni Cumhuriyet Savcısı verecek. Başoğlu, yasa teklifinin gerekçesinde sosyolojide ailenin bir toplumu oluşturan en küçük birim olarak nitelendirildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: ''''Toplumsal yapılanmanın sağlıklı kurulması ve işlemesi ailevi bağlarla yakından ilgilidir. Ancak koca ile karıdan birisinin herhangi bir suçla cezaevinde bulunması, kurmuş oldukları aile bağlarında ciddi zararlara sebebiyet vermektedir. Bir mahkumun işlediği suç, onu nasıl ki yemek, içmek, uyumak gibi temel ihtiyaçlarından mahrum bırakmayacaksa, bir başka temel ihtiyacı olan eşi ile birlikte olma hakkından da uzaklaştırmamalıdır. Türk hukuk sistemi cezaların şahsiliği ilkesini kabul etmektedir. Oysa ki, mevcut uygulama, sadece mahkumları değil, eşlerini de cezalandırmakta, zaman zaman ailelerin dağılmasına yol açmaktadır. Aile bağlarında yaşanan bu kopma ve zayıflamalar, mahkumu topluma kazandırmak yerine daha fazla tecritlik duygusuna itmektedir.'''' Bu halin mahkumları ümitsizliğe ittiğine, bunun dimağlarını gerginleştirdiğine işaret eden Başoğlu, teklifinin gerekçesinde, ''''Bu durum sadece disiplin hükümlerinin değil toplumsal ahlakın da yara almasına sebep olmakta, cezaevlerinde cinsel tacize, küçüklerin cinsel suiistimallerine ve eşcinsel ilişkilere müsait bir zemin hazırlamaktadır'''' dedi. Kartal cezaevinde duvarda delik açarak hamilelikle sonuçlanan olayları örnek veren Başoğlu, bunların halk arasında hayretle karşılandığına işaret ederek, devletin bu sosyolojik olaya ciddiyetle yaklaşarak çözüm üretmek mecburiyetinde olduğuna dikkat çekti. Başoğlu önergesinde şu ifadelere de yer verdi: ''''TBMM''ye arz edilmiş olan kanun teklifimiz ceza evlerinde mahkumların eşleriyle görüşmeleri hususunu düzenlerken, iki sebeple resmi nikah şartı öngörmektedir. İskandinav ülkelerinde mahkumun görüşmek istediği hanım ile birlikte olduğunu ispat etmesi yeterli görülmüşken, ülkemizde bu uygulamanın suiistimallere vesile olması ihtimali vardır. Ancak esas olarak uygulama, imam nikahıyla beraber olanların hukuken, resmi nikahla beraberliklerinin teşvik edilmesidir. Söz konusu uygulama firar teşebbüsü, ayaklanma gibi disiplin bozucu eylemlerde bulunmamış olan ve iyi hali görülen mahkumlara yönelik düzenlenmesi ile diğer ülkelerde kullanıldığı gibi bir ödüllendirme mekanizması olarak düşünülmektedir. Bu izin hususunda Cumhuriyet Savcısına takdir yetkisi tanınmış olması, söz konusu fiillere karışmış olsa dahi mahkumun takip eden günlerdeki davranış ve tutumu ile bu programa tekrar dahil olarak tecrit edilmişlik hissine kapılmalarının önüne geçecek ve ümidini diri tutacaktır. Burada tecrit ettiğimiz insanların toplumla bağlarını devam ettirecek müesseseler oluşturamazsak, onları kaybetmemiz işten değildir. Hele hele Avrupa''ya talip bir Türkiye, insan haklarında bu adımı atmak zorundadır. Unutmayalım ki Türk toplumunun kendisine katkıda bulunacak bir insanı bile kaybetmeye ne tahammülü ne de sabrı kalmıştır.'''' Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:53

İLGİLİ HABERLER