Bakan Işık, 'Üretene fren değil gaz veriyoruz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin mevcut potansiyelini hayata geçirmesi durumunda, kimsenin ülkenin önünde duramayacağını belirterek, "11 yıllık performans bunu çok da güzel gösterdi. Bu noktada bütün gayretimiz, müteşebbisimizin, üreticimizin önünü açmak. Biz artık üretenin önünde fren değil; aksine üretene gaz veren bir mekanizmayız. Artık mevzuat hazretlerine takılmak yok. Gerektiğinde mevzuat düzenlemesini yapacağız. Üretimin önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz" dedi.
Bursa'daki fabrika ziyaretlerinin ardından sanayicilerle buluşan Bakan Fikri Işık, Türkiye'nin bir an önce orta ve yüksek teknoloji ürünler üretmeye geçmesi gerektiğini belirterek, "Sanayide karlılıklar düşüyor. Bunu takip ediyoruz. Niçin düşüyor biliyor musunuz? Türkiye üretimdeki düzeyini yükseltmediği için düşüyor. Şimdi bu düşük teknolojide rekabet çok fazla. Orta ve yüksek teknolojiye geçmemiz lazım. Bugün Türkiye'nin ürettiği, ihraç ettiği malın kilogram fiyatı 1.58 dolar. Avrupa'da bu, 4 doların üzerinde. Almanya'da 7 dolara geldi. Ama bu fabrikamızla iftihar ettim. Ürettiği malzemenin kilogram fiyatı 10 doların üzerinde. Bu gelmemiz gereken yeri çok net gösteriyor. Bugünkü seviyeleri yeterli görmeyeceğiz. Orta gelir tuzağını aşacağız. Bunu yapabiliriz ve potansiyelimiz var. İrademiz de var. Peki ne yapmak durumundayız? Yapmamız gereken, toplumu bir bütün halinde seferber etmemiz lazım" açıklamalarında bulundu.
"KİMSE BİZE 'DESTEK ALAMADIK' DİYEMEZ"
Artık gelinen noktada sanayi ve üniversite ile güçlü işbirliği yapmanın zorunlu olduğunu kaydeden Işık, "Bilginin ete kemiğe bürünmesinin, ancak o bilgiyi üreten merkezlerin sürece dahil olmasıyla mümkün olacağını biliyoruz. Peki kamu olarak da 'sanayi ve üniversite gelin' diyoruz. Biz de destek veriyoruz. Bu anlayış Türkiye'de oturmaya başladı. Artık, mekanizmayı öyle kurduk ki; sanayi, üretici bir proje geliştirdiği zaman biz bu projeyi devlet olarak destekliyoruz. Ama bu projenin içinde üniversite olursa daha fazla destekliyoruz. Üniversitelerimizde bir heyecan var. Bugün benim sorumlu olduğum bakanlığımda doğrudan destekleyen bütçe bu yıl 2014'te, 1 milyar 576 milyon TL. En önemli endişemiz, bu paranın yerinde harcanması. Projelere harcanabilecek mi, yani yeterli proje gelecek mi? İkincisi de proje kalitemiz ne düzeyde? Türkiye'nin bundan sonraki sıçramayı yapması için mutlaka Ar-Ge'ye yatırım yapmalıyız. Ürün ve süreç geliştirmeyi başarmalıyız. Kendi tasarımlarını kendi yapan mekanizmayı oluşturmalıyız. Artık rekabet eden, rekabet gücünü artıran bir ülke haline gelmemiz gerekiyor. Bunun için kaynaklar var. Kimse bize, 'şu teknoloji ürünü geliştirdik, ama destek alamadık' diyemez" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin bu potansiyelini hayata geçirirsek, Allah'ın izniyle ülkenin önünde kimse duramayacak" diyen Bakan Işık, "11 yıllık performans bunu çok da güzel gösterdi. Bu noktada bütün gayretimiz, müteşebbisimizin, üreticimizin önünü açmak. Biz artık üretenin önünde fren değil; aksine üretene gaz veren bir mekanizmayız. Artık mevzuat hazretlerine takılmak yok. Gerektiğinde mevzuat düzenlemesini yapacağız. Üretimin önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz" dedi.
GİRİŞİMCİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK 4 KONU MECLİSE GELİYORÖnümüzdeki hafta sorumlu olduğu bakanlığı ilgilendiren 4 konunun mecliste görüşüleceğini anlatan Işık, "Bir tanesi ofset uygulamasının önünü iyice açıyoruz. Bir tanesi bir noktadaki yerli ve yabancı üretim arasındaki fiyat farkı yüzde 15'e kadar yerli üretimin lehine olursa, o ürünü almayı mecbur haline getiriyoruz. Yerli üretim yüzde 15 pahalı bile olsa, kamu kurumları onu almak zorunda olacak. Bir tanesi de 'ben yeni bir ürün geliştirdim, iş bitirme belgem yok' diyenlere. Bakanlık olarak girişimci kardeşlerimize iş bitirme belgesini biz veriyoruz. Bunun zorluklarını biliyoruz. Bir başkası da herhangi bir Ar-Ge faaliyeti sonucunda elde edilen bir ürün veya mülkiyet devir edilirse, o üretime dönüştürülürse, herhangi bir üretimin parçası olursa, o geldiği parça kadar üretilen kurumlar vergisinin yarısından devlet olarak vazgeçiyoruz" diye konuştu.
KÜÇÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMEYE 5 MİLYON LİRALIK DESTEK
Bir müteşebbisi teknolojik ürün ürettiyse, bu ürünün üretiminden satışına kadar her aşamada desteklediklerini ifade eden Işık, şunları söyledi: "Biz KOBİ'lerin kalkınmada motor gücü olduğunu biliyoruz. Onun için küçük işletmelere daha çok destek vereceğiz. Bir işletme, teknolojik ürün üretirse, buna 5 milyona kadar makine ve teçhizat desteği veriyoruz. Orta ölçekli işletme için 4 milyon, büyük ölçekli işletme için 2 milyon lira kadar. Kredi kullanmak durumunda kalırsa, faiz desteğinin tamamını devlet olarak küçük ölçekli işletmelere, orta ölçekli işletmelere de yarısını biz karşılıyoruz. Bu da yetmiyor, eğer bu işletme üretime geçerse, ilk bir yıllık işletme gideri, mesela kira giderinin yüzde 75'e kadar biz karşılıyoruz. Çalıştırdığı işçinin sigorta bedelinin yüzde 75'ine kadar biz karşılıyoruz. Bu işletme, Ar-Ge yeteneğini kaybetmesin diye bir tane personelinin brüt asgari ücret üzerinden 2023 yılına kadar finansmanını biz karşılıyoruz."
"Şu anda Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyona patente tasarıma sonuna kadar destek veren bir anlayış var. Dünyadaki yerimizi biliyoruz. Almamız gereken bir mesafe var" diyen Işık, şöyle devam etti:
"Tüm mekanizmalarımızı buna göre oynuyoruz. Yeter ki, siz üretime katkıda bulunun. Biz, mutlaka orta gelir tuzağından kurtulalım. Bununla ilgili pek çok destek mekanizması var. Yaşanan dalgalanmaların geçici olduğunu özellikle ifade ediyorum. Türkiye'nin son vesayet mekanizmasından da kısa sürede kurtulacağına inanıyorum. Planlamalarınızı yaparken ümitsizlik ve moral bozukluğu içinde olmayın. Türkiye, pek çok badireyi atlattı. Bunu da atlatacak."
Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik performansıyla üst düzey bir başarı gösterdiğini belirten BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise, "Kamu ve özel sektör olarak seferber olduğumuz 2023 hedefi için çalışıyoruz. Artık sadece klasik üretim ile iş yapamayız. Bu açıdan bakarsak, Türkiye olarak üretimde dünyada 10., ama inovasyonda 36. sıradayız. Eğer sanayimizi ve ticaretimizi Ar-Ge ile yapmazsak, dünün ezberleri ile yarınlara gelemeyiz" dedi.
Program, soru cevapla devam etti.
