Asayiş
  • 12.5.2013 22:04

Bakan'dan saldırı ile ilgili önemli detaylar

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili "Biz malzemelerin kaçak yollardan Hatay'a sokulduğunu, araçların burada alınarak belli kişiler adına tescilinin yapıldığını ve belli bazı iş yerlerinde, atölyelerde özel bölmeler yapılarak bomba yüklendiğini ve yine maalesef bu işe yardım ve yataklık yapan kişilerle hemen o depolardan çıkartılarak olay yerine getirilip kısa süre içerisinde patlattıklarını tespit ettik" dedi 

Bakan Güler, beraberindeki Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz ile Reyhanlı Kaymakamlığında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
     Güler, saldırının El Kaide bağlantısı olup olmadığının sorulması üzerine, "Şu anda El Kaide bağlantısı yoktur" dedi. 

Yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, yaşamını yitirenlerin sayısının 46, yaralanan 55 kişinin 7'si Suriyeli 48'i Türk ve 19'unun ağır olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Şu anda tespit edilen hayatını kaybeden sayısı 46'dır. Bunların 38'inin kimliği tespit edilmiştir. Böyle büyük bir patlamanın akabinde kimlikleri tespit edilemeyenler de vardır. Çoğunluğu adli tıpa kimlik tespiti için gönderilmiştir. Bu sayıların dışında daha fazla bir ölü sayısı kesinlikle yoktur. Bugün sabahleyin de enkaz altından çıkarılan bazı insanlar da oldu, yakınlarını kaybedenlerin de kimliği tespit edilemeyenlerle alakalı olduğunu tahmin ediyoruz. Bütün başvurular alındı il idaresi kanununa göre iç güvenliğin sağlanması bakanlığımın sorumluluğu altındadır. Önleyici kolluk olarak Jandarma Genel komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bakanlığıma bağlı kuruluşlardır. Verdiğim talimatla polis bölgesi olmasına rağmen polisin yeterli olmaması nedeniyle jandarma kuvvetlerinden de takviye alındı. Şu anda İçişleri Bakanlığı'na bağlı hem emniyet hem de kolluk kuvvetleriyle asayiş temin ediliyor. Bu konuda ihtiyaç olursa il idaresi kanuna göre başka kanallardan da yardım alırız" diye konuştu.

Bir gazetecinin Suriye'nin saldırıyı üstlenmediğini ve kabul etmediği şeklinde açıklama yaptığını söylemesi üzerine Bakan Güler, "Bizim tespitlerimiz o yönde değildir. Kesinlikle biz Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı olarak kesin bulgulara göre konuşuyorum. Geçmişte de bazı örgütler bu iş niye yalanlanmadı diye serzenişte bulunmuşlardı. Ama o serzeniştler yerini bulmuş . Biz belgelerle bilgilerle kendilerine en kısa zamanda tespitlerimizi bildirdiğimiz zaman isterlerse onlara şimdi kod adlarıyla beraber o şeyleri veririm. Ama biz soruşturma sonuçlanıncaya kadar bu konudaki gizliliği sürdüreceğiz. Biz kimin neyi nerede kimlerle nasıl planlanarak hangi yollarla kimin sakladığını biliyoruz. Bu konudaki soruşturma ortaya çıktığında Cilvegözü'nde de benzeri ifadeler vardı. Bunlar insani değildir. İslami de değildir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü test etmeye çalışanlar. Bunu altında kalacaklardır. Şu anda El Kaide bağlantısı yoktur. Bu işi Suriye'den de planlayan ve yürütenler vardır ama Türkiye'den bu işi yürütenlerin yardım yataklık yapanların asli ve fail olanların bir çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Şunu ifade etmek istiyorum önlenemeyen olduğu gibi çok misli olan önlenmiş olaylar da vardır. Bunlar kendi mecra içinde yürür. Biz bu konuda alınan tedbirlerden bir eksiklik var mıdır, süreç nasıl yürümüştür elbet kontrol ederek incelemesini yapacağız. Bu konu hassas bir konudur. Her zaman istihbarı bilgiler gelir. Bunların bir çoğu bu bilgilerle önlenmektedir" diye konuştu.

Bakan Güler, Reyhanlı'da hayatın hemen başlaması için okulların da yarın açık olacağını ve insanların normal yaşamlarına dönmesini istediklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz Reyhanlı'da yaşamın hemen normale dönmesini istiyoruz. Eğitimi öğretimi engelleyecek okullarımızda bir hasar olmamıştır. Bu yaraların sarılması için hayatın normale dönmesini istiyoruz. İlk tespitlere göre kullanılan patlayıcının çok güçlü ve plastik patlayıcı olduğunu biliyoruz. Bazı maddelerle zenginleştirilmiş olması da mümkündür meydana gelen zararla kıyaslandığında. Çok büyük bir patlayıcının olduğu muhtemeldir. Bu konuda başka tespitlerimiz de var. Uzaktan kumandalı ve belli zamana göre ayarlı ama uzaktan kumandalı olduğu şu anda görülüyor."

"KAPIDAN HERHANGİ BİR GİRİŞ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

İçişleri Bakanı Güler, patlatılan araçların Yayladağı Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye sokulup sokulmadığı konusunda sorulan bir soru üzerine ise şöyle cevap verdi.

"Malzemelerin kaçak yollardan Hatay'a sokulduğunu araçların buradan alınarak belli kişiler adına tescil yapıldığını ve belli bazı işyerlerinde, atölyelerde özel bölmeler yapılarak bomba yüklendiğini ve bir de malesef bu işe yardım yataklık yapan kişilerle o depolardan çıkarılarak olay yerine getirilip kısa süre içerisinde patlatıldıklarını tespit ettik. Civardaki bütün kameralar inceleniyor. Bu konuda onlarda geriye dönük incelenecek. Ama biraz önce ifade ettiğim gibi kapıdan herhangi bir giriş söz konusu değildir"

HASAR TESPİT ÇALIŞMALARININ SONUNA GELİNDİ

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili "Hasar tespit çalışmalarının sonuna gelindi. Şu anda 452 iş yeri, 62 araç, 11 kamu binasında, 293 konutta da çeşitli hasarlar var" dedi.
     Güler, beraberindeki Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile Reyhanlı Kaymakamlığında düzenlediği basın toplantısında, patlamada yaralanan 55 kişinin tedavilerine devam edildiğini, bunlardan 8'inin Suriye vatandaşı olduğunu söyledi.
     Yaralılardan 19'unun durumunun ağır olduğunu anlatan Güler, şöyle konuştu:
     "Ama bunların 2'sinde hayati tehlike var. Onlar da İnşallah bu geceyi atlatınca, bu hayati tehlike de ortadan kalkacak. Ağır yaralılardan 15'i Türk, 4'ü de Suriyeli. Hayatını kaybeden insanlarla ilgili olarak 38 kişinin kimliği tespit edildi. Kimliği tespit edilenlerin defin işlemi bugün peyderpey yapıldı. Tüm Hatay halkına başsağlığı diliyorum. Tüm ülkemize büyük geçmiş olsun diliyorum. Bildiğiniz gibi yaralılardan il dışına gönderilenler de oldu. Başından itibaren devletin tüm imkanlarıyla olaya müdahale ettik."
     Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde olay yeri çalışmalarının sürdüğüne dikkati çeken Güler, "Masum ve savunmasız insanlara yöneltilen bu alçak ve hain saldırıyı gerçekleştirenleri bulmanın gayreti içerisinde arkadaşlarımız. Bu hain ve alçakça saldırıyı gerçekleştirenler, Suriye'deki rejim yanlısı örgütlerle doğrudan ilgili ve oradaki El Muhaberat örgütüyle irtibat halinde olan kişi ve örgütlerin geçmişteki ve şimdiki irtibatlarını biliyoruz. Açıkça ifade ediyorum; muhaliflerle ve Hatay'da bulunan sığınmacılarla ilgisi yoktur. Suriye'den gelen çadır kentlerde veya dışarıda ikamet eden vatandaşlarla ilgisi yoktur" diye konuştu.
     Güler, olayla ilgili çok yönlü araştırmanın sürdüğünü, şu ana kadar 9 kişinin gözaltına alındığını ve önemli tespitlere ulaşıldığını belirterek olayın gizliliği nedeniyle bu bilgileri paylaşmanın mümkün olmadığını ancak olayın asli faillerini ve yardım yataklık yapanları mutlaka en kısa zamanda yargı önüne çıkaracaklarını ifade etti.
    
     -"Zamanlaması manidar görülmektedir"-

    
     "Bu saldırının Türkiye'nin istikrarına yönelik bir eylem olduğunu, ülke olarak sorunları çözme irademize yönelik olduğunu, çözüm süreci kapsamındaki çalışmalarımızı provoke edecek mahiyette olduğunu söylemiştim. Bunu tekrar ediyorum" diyen Güler, şöyle devam etti:
     "Bölgedeki duruşumuzla alakalı bir saldırıdır ve zamanlaması da bu açıdan manidar görülmektedir. Gün, yaraları sarma ve acıları tahrik ederek kendi ideolojileri üzerinden insanları birbirine kırdırma günü değildir. Bunu yapmak insani de değildir. Bunu kamuoyunun takdirlerine sunuyorum. Tabi ki soğukkanlılığımızı koruyacağız, sabırla bu işin başından itibaren en küçük ayrıntısına kadar sonuçlanıncaya dek kararlılığımızı sürdüreceğiz. Hatay'ın huzuru ve istikrarının sigortası, her kesimden insanın birlik ve beraberliğidir.
     Zaten terörün yöneldiği husus da bu birlik ve beraberliği bozmaktır. Ama kimse buna muvaffak olamayacaktır. Çünkü Hatay'daki çeşitlilik ve farklılık, bu ilin en büyük zenginliğidir. Geçmişten beri bu farklılıkları zenginliğe dönüştürerek yaşayan Türkiye'nin üretimine, gayrisafi milli hasılamıza ve birçok sektörüne çok önemli katkılar sağlayan bu kentte, böylesine bir kargaşa ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Elbette bunun amaçlarını herkes görebilecek kapasitededir. Hataylılar ve herkes, bu olayın hangi amaçla yapıldığını, hangi amaca yönelinildiğini açıkça görüyor. Bu tuzağa sevgili Reyhanlıların düşmeyeceğini, devletine güveneceğini biliyoruz."
    
     -Hasar tespit çalışmalarında sona yaklaşıldı-

    
     Bakan Güler, saldırıyla önemli zararların oluştuğunu dile getirerek şöyle konuştu:
     "Öğlen saatlerinde 700 civarında iş yerinin etkilendiğini söylemiştim. Hasar tespit çalışmalarının sonuna gelindi. Şu anda 452 iş yeri, 62 araç, 11 kamu binasında, 293 konutta da çeşitli hasarlar var. Ölen insanları geri getirmek ve acıları tümüyle silmek mümkün değil ama hayat da devam ediyor. Bu insanların zararlarını karşılayacağız, Reyhanlı'nın yaralarını saracağız. Bunun bilinmesini istiyorum. İlgili kanunlarda terörden zarar görenlerin, hayatını kaybedenlere yönelik yapılacak çalışmalar belli. Bakanlığımız doğrudan baktığı işler ve valiliğimizin yürüteceği çalışmalar var. Bu terör belasına maruz kalan esnafımızın ve iş yerlerimizin ödemeleriyle ilgili avantajları bakanlığımız tarafından karşılanacak. Sayın başbakanımızla da bunu paylaştık."
     Basın toplantısı öncesinde kentteki kanaat önderleriyle çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Güler, toplantıda sıcağı sıcağına ilçedeki yaraların en kısa sürede nasıl kapanacağı yönünde görüşlerin paylaşıldığına dikkati çekerek patlamaların ardından gösterdiği sağduyu nedeniyle kent halkına şükranlarını iletti.
    
     -Soruları yanıtladı -
    

     Güler, bir gazetecinin "kayıpların bulunduğunu ve can kayıplarının 100'ün üzerinde olduğu yönünde iddiaların ortaya atıldığını" belirtmesi üzerine, böyle olayların ardın spekülasyonların olabileceğini, ölü sayısını da daha önce açıkladığının altını çizerek iddia edilen sayının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
     Kayıp olan kişilerin yakınlarının başvurması durumunda da kimliği tespit edilemeyen kişilerle DNA testi sonrası ilişkilendirilebileceğini kaydeden Güler, kayıp başvurularıyla ilgili araştırmaların da yapıldığını ifade etti.
     Güler, kentte güvenliği İçişleri Bakanlığına bağlı polis ve jandarma teşkilatlarının koordine içinde sağladığını kaydetti.
    
     -Suriye'nin açıklaması-
    
     Bir gazetecinin "Suriye Enformasyon Bakanı'nın saldırıyla ilgileri olmadığı yönünde açıklamasını" hatırlatması üzerine Güler, şöyle konuştu:
     "Bizim tespitlerimiz o yönde değil. Biz belgelerle, bilgilerle kendilerine en kısa zamanda bu tespitlerimizi bildirdiğimiz zaman, isterlerse şu an onlara kod adlarıyla beraber o şeyleri veririm ama soruşturma sonuçlanıncaya kadar gizliliği sürdüreceğiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Kimin neyi, nerede, kimlerle, nasıl planlanarak, hangi yollarla, kimin sakladığını hepsini biliyoruz. Cilvegözü'nde de benzeri ifadeler vardı. Bunlar insani de İslami de değildir. Bu hareketleri yapanlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü, sabrını test etmeye çalışanlar bunun altında kalacaklardır."
     Güler, "Aradıklarınız arasında Suriye vatandaşı var mı-" sorusu üzerine, Suriye'den de bu işi planlayanların olduğunu ancak bu işi yürütenlerin, yardım, yataklık yapanların asli ve tali faillerinin birçoğunun Türk vatandaşı olduğunu kaydetti.
     Bakan Güler, alınan tedbirler arasında bir eksiklik olup olmadığını kendi içlerinde inceleyeceklerini ifade ederek, örgüt bağlantılarının ise soruşturma tam olarak tamamlandığında açıklanabileceğini belirtti.
    
     -"Çok güçlü bir patlayıcı, plastik patlayıcı"-
    
     Bakan Güler, bir gazetecinin "Patlayıcının türü ve düzeneği belli mi-" şeklindeki sorusuna da "Ön tespitler çok güçlü bir patlayıcı, plastik patlayıcı. Başka maddelerle güçlendirilmiş olması da mümkündür tabii. Meydana gelen zarar kıyaslandığında çok yüklü bir patlayıcının olduğu, muhtemelen zaman ayarlı olduğu da... Uzaktan kumandalı olduğu yönünde başka tespitlerimiz de var tabii ki. Uzaktan kumandalı, belirli bir zamana ayarlı ama uzaktan kumandalı olduğu görülüyor" diye yanıt verdi.
     Güler, "Olay yerinde tellerle bağlı bir çocuk cesedinden bahsedildiğinin" ifade edilmesi üzerine böyle bir şeyin tespit edilmediğini bildirdi.
     Bölgedeki tüm güvenlik kameralarının da incelendiğinin altını çizen Güler, ilçede hayatın hemen normale dönmesi için bütün katkıların sağlanacağını kaydetti. 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:24

İLGİLİ HABERLER