Gündem
  • 25.9.2002 13:07

BAŞOĞLU: "BAŞÖRTÜ SORUNUNU ÇÖZMEK ASKERİN DEĞİL, SİVİL YÖNETİMİN İŞİDİR"

KAYNAK : Haber Vitrini İSMAİL GÜNEŞ SİVAS - Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (TSİS) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu'nun, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde türbanlı oldukları için okula alınmayan kız öğrencilere okul önünde yaptığı konuşmayla destek vermesinden sonra hakkında açılan TCK'nın 312/1. maddesi gereğince 'halkı kanuna itaatsizliğe tahrik ettiği' gerekçesiyle görülen davanın 2. duruşması bugün yapıldı. Duruşma öncesi adliye koridorunda bekleyen TSİS Genel Başkanı Mustafa Başoğlu'na destek vermek üzere adliyeye gelen bir grup türbanlı öğrenci, Başoğlu'na çiçek verdi. Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada TSİS Genel Başkanı Başoğlu, avukatı Kadir Atıcı, TSİS Sivas Şubesi üyeleri hazır bulundu. Mahkeme başkanının, "Eski savunmana bir şey ekleyecek misin?" sorusu üzerine Başoğlu, "Eski savunmama ekleyeceğim bir şey yok" diye cevap verdi. Duruşma yaklaşık 5 dakika sürerken, mahkeme salonunda söz alan Avukat Kadir Atıcı, mahkeme başkanından Başoğlu'nun beraatini istedi. Mahkeme Başkanı, savcının esas hakkındaki mütaalasını incelemesine karar verirken, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TSİS Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, uygulamaların hukuka dayanılarak yürütülmüş olması halinde bugün başörtüsü tartışmalarının olmayacağını söyledi. Başoğlu, şunları kaydetti: "Sayın Mesut Yılmaz katıldığı bir televizyon programında, Başbakanlığı döneminde üniversitelerde başörtüsü olayına hoşgörü ve yumuşak yaklaşılması gerektiğini MGK toplantısında belirttiğini, kurulun asker üyelerinin büyük tepkisi ile karşılaştığını söylemiştir. Bundan, askerlerin başörtülü öğrencilerin okumaması sonucu çıkmaktadır. MGK Anayasa gereğince güvenlik ile ilgili iç ve dış konularda hükümete tavsiye niteliğinde karar almaktadır. Öğrencilerin başörtülü okuyup okuyamayacaklarını güvenlik meselesi saymak buna karşı, başörtüsünün bir dini vecibe olduğu ve yasaklanmasının kanuni dayanağının bulunmadığı gerçeğini gözardı etmek, sorunun bugüne kadar çözülememesinin en büyük etkeni olmuştur. Devlet yönetiminin nasıl olacağı, hangi kuruluşun ve yetkililerin hangi kuruluşlara bağlı olduğu, görev ve yetkilerinin neler olduğu Anayasamızda açık bir şekilde belirtilmekte ve bütün devlet uygulamalarının hukuka dayanılarak yürütülmesini öngörmektedir. Eğer hükümetler tarafından bu yetkiler doğru kullanabilmiş olsaydı başörtüsü tartışması ve bunun sonucunda binlerce mağdur insan meydana gelmeyecekti. Başbakanlığı döneminde sayın Mesut Yılmaz tarafından yayınlanan 4.2.1998/9 sayılı genelgede, kamu görevlilerinin kılık kıyafetlere uymaları, uymayanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması istenmektedir. Bunun gibi sayın Başbakan Ecevit'in de yayınladığı genelgeler vardır. Ayrıca Başbakanlıkta oluşturulan 'İrticayi Tekip Kurulları'nın kamu çalışanlarını takip etmesi ve düzenlenecek olan raporların ve verilecek cezaların Başbakanlığa bildirilmesi istenmektedir. Başörtülü milletvekili seçilen sayın Merve Kavakçı'ya milletin meclisinde yemin ettirilmemesi, başörtülü belediye ve il genel meclisi üyelerine görevlerini yapma hakkı tanınmaması sivil yönetimlerin hukuka dayanmayan uygulamalarıdır." "BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU ÇÖZMEK SİVİL YÖNETİMİN İŞİDİR" Açıklamasının sonunda başörtüsü sorununu askerin değil, sivil yönetimin çözmesi gerektiğini vurgulayan Başoğlu, "Sorunu çözmek için YÖK'ün yürürlükte olan kanuna uygun genelge çıkartması, Bakanlar Kurulu'nun da Kılık Kıyafet Yönetmenliği'nden başı açık sözcüklerini çıkartması yeterlidir. Bunun için MGK'dan tavsiye kakarı almak ve bunun sonunda, 'Biz başörtüsü yasağını kaldırmak istiyoruz ama asker istemiyor' deyip görevi yerine getirmemek, sorunun çözümünü uzatmaktadır. Sonuçta söylemek istediği başörtüsü sorununu çözmek askerin değil sivil yönetimin işidir. Başörtüsünü her zaman sonuna kadar savunacağım ve mahkemelerimi de sürekli olarak katılarak takip edeceğim" dedi. Bir gazetecinin, "Size destek veren türbanlı öğrencilerin ziyaretini nasıl yorumluyorsunuz" şeklindeki sorusunu Başoğlu, "Ben onları okullarında ziyaret etmiş ve destek vermiştim. Onlar da beni ziyaret ederek destek verdiler. Bundan doğal bir şey yok. Ama beni ziyaret ettiler diye haklarında bir konu olmasını de tavsiye etmiyorum" diye yanıtladı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:13

İLGİLİ HABERLER