Ekonomi
  • 5.5.2004 14:25

BAYKAL: TÜRKİYE, ABD'DEN ZENGİN DEĞİLDİ, AŞIRI KARLAR KARŞILANAMAZ

Türkiye İktisat Kongresi'nin açılışında konuşan Baykal, Türkiye'nin borçlarının artmaya devam ettiğini kaydederek, işsizliğin de hala büyük bir sorun olarak sürdüğünü kaydetti. 1980'li yıllardan itibaren Türkiye'de ''vergi alma-borç al'' felsefesinin güdüldüğünü söyleyen Baykal, sonuçta Türkiye'nin çok tehlikeli bir borçlanma girdabının içine çekildiğini anlattı. Bugün karşılaşılan sorunların temelinde borçlanmanın yattığını ifade eden Baykal, Türkiye'nin yüksek reel faiz, düşük kur açmazı içinde kendini sıkışmış bulduğunu belirtti ve ''Bugün bizim iktisat politikamızı bu açmaz tutsak almıştır'' dedi. Bu kısır döngünün sürdürülebilmesi için sıcak paraya olağanüstü para ödenmek zorunda kalındığını vurgulayan Baykal, sadece bu yılın ilk çeyreğinde yurtdışından getirilerek TL'ye çevrilen paranın Borsa'ya girmesi halinde dolar bazında yüzde 15.3, Hazine Bonosu'nda da yüzde 9.9 getiri sağladığını kaydetti. Bu rakamın ABD Hazinesi'nin 3 yıllık getirisinin bile üzerinde olduğunu vurgulayan Baykal, ''Yıllık kazançlar düzleminde Türkiye sıcak paraya dolar bazında yüzde 80'leri aşan bedeller ödüyor'' diye konuştu. Bu tablonun sürdürülemez olduğunu söyleyen Baykal, ''Türkiye Amerika'dan zengin değildir. Her gün bir Harun Reşit hazinesi bulsak bile bu tarz bir dışa kanama, bu denli aşırı karlar kesinlikle karşılanamaz'' dedi. Bu kadar yüksek reel faizle borçlanan başka bir ülke olmadığını savunan Baykal, ''Bu tür tefeci faizleriyle sağlanan kredilerin olağan iktisat politikaları ile geri ödenmesi olanağı da yoktur. Aslında büyük ölçüde bu nedenle de risk faizleri aşağı bir türlü düşmüyor'' diye konuştu. Bugün itibariyle beklenen reel faizin yüzde 13'ü bulduğunu söyleyen Baykal, yüksek büyüme oranları ve yüksek faiz dışı fazlaya rağmen borç stokunun arttığını kaydetti. Son 10 günde borçlanma faizlerinin 3 puan arttığına dikkati çeken Baykal, ''ilk 4 aydaki reel faiz oranları piyasa oyuncuları ve mali sistemi tatmin etmemiştir. Oysa Türkiye, yüzde 13'lük reel faizleri bile ödemekte ciddi zoruluklarla karşı karşıyadır'' dedi. Bu yılın ilk çeyreğinde 20 milyar dolara ulaşan yabancıların portföy yatırımlarının, kar realizasyonunun ardından çıkış eğilimine girmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Baykal, ''Ancak yurtdışına yabancı sermaye çıkışını asıl tetikleyen nedenin Türkiye'nin yükselen cari açıklarının ve karşılanması giderek güçleşen borç servislerinin ürkütücü boyutu olduğunu unutmamak gerekiyor'' dedi. FAİZ DIŞI FAZLA Ekonominin kırılganlığının sürdüğünü savunan Baykal, Türkiye'nin 2000 yılından bu yana yüzde 6.5'e varan oranda faiz dışı fazla vermeye zorlandığını iddia etti. Bunun topluma karşı büyük bir haksızlığa dönüştüğünü kaydeden Baykal, ''Halkı yoksullaştıran bu uygulamayı bugünkü düzeyi ile daha fazla sürdürmek sosyal ve siyasal olarak son derece zordur'' dedi. Arjantin'in yüzde 3'lük faiz dışı fazla oranını artıramayacağını açıkladığını hatırlatan Baykal, Türkiye'nin de bunu yapması gerektiğini söyledi. Ekonomide gerçek anlamda bir ısınma söz konusu olmamakla birlikte talep kısıcı önlemlerin gündeme geldiğini de kaydeden Baykal, sosyal politikalarda çok tehlikeli bir çöküş yaşandığını savundu. Baykal, hükümetin ''sosyal hak devletinden keyfi iane devletine'' geçiş yönündeki eğilimine rağmen sosyal yardımların reel olarak azalmasının ciddi bir sorun yarattığını kaydetti. İçine girilen toplumsal travmadan çıkış yolunun bulunması gerektiğini kaydeden Baykal, bunlardan birinin aile yardımı sigortasına geçiş olduğunu kaydetti. Baykal bir diğerinin ise yoksul ailelere dönük olmak üzere, belirli sürelerle asgari ücretin netinin üçte birinden az olmamak üzere sosyal yardım aylığı uygulamasının getirilmesi olduğunu söyledi. Tarıma verilen desteklere de değinen Baykal, bunların dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında düşük kaldığını belirterek, desteklerin hiç olmazsa tarımın milli gelire yaptığı katkının dörtte birine çıkarılması gerektiğini sözlerine ekledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:09

İLGİLİ HABERLER