BEBEĞİN MOZART DİNLEMESİ ŞART MI? HANDE YENER İDARE ETMEZ Mİ MESELA?

Evin kapısını açıp içeri girdim, salondan kopup gelen klasik müzik "yüzümü yaladı". Kafayı içeri uzattım, Güher ve Süher hanımları aradı gözüm. Çünkü bizim evde böylesine yüksek sesle Bach dinlenmesinin tek sebebi olabilir: Pekinel kardeşler ziyarete gelmiş, Begüm de saygıda kusur etmemek için onların seveceği bir şeyler açmıştır. Ne de olsa, İstanbul Müzik Festivali'ne gideceksek bile, klasikçi sayılamayız.
Sonra hatırladım... "Bebeğin doğmadan önce klasik müzik dinlemesi gerekir" önerisini uygulamaya karar vermiştik. Neden? Çünkü anne karnında klasik müzik dinleyen bebekler doğduktan sonra aynı parçayı duyduklarında daha uslu oluyorlarmış. Meme emmiyor mu? Bas play tuşuna, karnını huzurla doyursun. Çok mu ağlıyor? Hay Allah, ne yapacağız? Buldum! Neredeymiş oğlumun Beethoven'ı?
Biz tabii iyi niyetliyiz ama hayat kolay değil. Tıpkı sarma beyti gibi lezzetli şeylerin yararlı olmaması gibi, bizim dinlediğimiz müziğin de çocuğa kanıtlanmış hiçbir yararı yok. Sırf bu bebek için, arabada giderken TRT Radyo 3'ü dinleyelim dedik. Ama 15 dakika sonra "İyi de biz bu kadar sıkılırsak, çocuğun da ruhu daralmış bir anne-babası olursa neye yarar bu iş?" diyerek hemen uygun bir istasyona geçtik.
Sadece müzik değil, tabii. Yine biz babaların ezik kaldığı bir alan da şu: Bebek beğense de beğenmese de bütün gün annenin sesini duyuyor. Dolayısıyla doğduğunda da o sesi tanıyor. Peki baba? Zaman zaman bebeğin kulağına çalınan bir şeyden ibaret. Bunu eşitlemek için, anne karnındaki bebeğe babanın masal okuması gerek diye bir öneri de var.
Şimdi, böyle bir işe kalkışmam için gerçekten önüme belge getirilmesini talep ediyorum. "Evet İlke bey, işte en saygın bilim adamlarının imzaları... Bebeğe doğmadan masal okursanız bunun olumlu sonuçları olur" diyen, antetli kağıda imzalı, mühürlü, kaşeli belge şart. Yoksa karımın şişkin ve gergin karnına doğru "Sonra da Külkedisi ayakkabısını merdivende düşürmüş" gibi cümleler kurmaya niyetim yok. Zaten konuyu bilgili ve nazik doktorumuz Nuri Delikara'ya sorduğumuzda şöyle dedi: "İsterseniz masal okuyun ama kapalı kapılar ardında okuyun."

Mozart'ın mirasçıları uyduruyor!
Neden böyle diyor, özetleyeyim: Bebeğe henüz anne karnındayken masal okumanın veya müzik dinletmenin yararlı olduğu sonucuna varan pek çok araştırma var. "Mozart etkisi" diye bir şey var; yani klasik müziğin anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimini sağladığı, aile içi bağları kuvvetlendirdiği, hatta dahi çocukların doğmasını sağladığı söyleniyor.
Eminim Mozart bile bu kadar iddialı konuşmazdı. Zaten şunu da unutmayın: Bunlar henüz ispatlanmış şeyler değil. Sırf Mozart'ın mirasçılarının daha çok telif ücreti kazanabilmek için uydurduğu bir şey olabilir! Ben de Türk bilim adamlarına sesleniyorum: Lütfen araştırır mısınız, acaba Hande Yener de anne karnındaki bebekler için yararlı mı?

Babalar Günü bana hak mı?
Bir aksilik olmazsa temmuz sonunda baba olacağım. Babalar Günü ise 18 Haziran'da. Muhtemel tebrikleri kabul etmeli miyim yoksa "İnşallah seneye" diyerek savuşturmalı mıyım? İçinden çıkamadım.

Bez önerileri

Geçen haftaki bebek bezi yazısından sonra birtakım öneriler geldi. Belli ki insanların üzerinde çok düşündüğü bir konu. Bazı önerileri aktarayım. Mesela Tuğba Dirama Akgüç diyor ki "Yenidoğan için Prima'nın delikli bezini tavsiye ederim. Ama büyüdüğü zaman aynı delikli bezin büyüğü yok. Hem benim hem arkadaşlarımın en çok memnun kaldığı marka Pampers oldu."
Sedat Karan ise başka bir konuya dikkat çekiyor, "Aslında bebek bezleri arasında çok az kalite farkı vardır. 'Şu bez pişik yaptı, bu bez akıtıyor' şikayetlerinin çoğu kullanımdan doğan şikayetlerdir" diyor: "Yine de hassas davranmayı seçerseniz başlangıç için Prima'yı, bu işte ustalaştıktan sonra ise bana göre fiyat / kalite oranını iyi sağlayan Canbebe'yi kullanmanızı öneririm." Ekonomik alışveriş
için de şöyle bir yöntemi var: "Markaların farklı sayıda bez içeren küçük, büyük, çiftli ve jumbo paketleri bulunur ve fiyat etiketlerinde bu paketlerin içinde yer alan bezlerin birim fiyatı vardır. Tek seferde en büyük paketi alırsanız birim fiyatı en düşük, dolayısıyla en ekonomik ürünü almış olursunuz."

(İLKE GÜRSOY // BABA adayı -MİLLİYET)