Gündem
  • 20.8.2010 18:09

BÖLÜCÜBAŞI'NDAN UYARI :TANINMIŞ KİŞİLER GECE EVİNDEN ÇIKMASIN

Cezaevi'nde çarptırıldığı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığı ile örgüte, “Kürtler ibadet eder gibi demoktratik özerklik üzerinde çalışmalı. Demokratik özerklik Kürtlere ekmek ve sudan daha önemlidir” mesajı gönderdiği ileri sürüldü. Kürtlerin gerçek gündeminin ‘demokratik özerklik’ olduğunu kaydeden Öcalan'ın, “Bu referandum Kürtlerin gerçek gündemini değiştirmek için bu kadar ön plana çıkarılıyor, suni bir gündemdir” dediği belirtildi.

PKK çizgisindeki bazı internet sitelerinde bugün yer alan yazılarda, Abdullah Öcalan'ın çarşamba günü avukatlarıyla yaptığı görüşmede verdiği ileri sürülen mesajları yer aldı. İnternet sitelerinde yer alan yazılara göre Öcalan, ‘Kürtlerin çözüm projesi’ dediği demokratik özerklik projesinin siyasi, hukuki, ekononomik, kültürel, öz savunma ve diplomasi boyutlarını açıkladı. Öcalan, hem de PKK'nın gizli şehir yapılanması olan Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi'nin (KCK/TM), hem de devletin zorlanması üzerine tüm yükün kendi omuzlarına yıkıldığını söyledi.

Abdullah Öcalan ‘demokratik özerklik’ tarifi yaparken “Demokratik ulus bir ruh ise demokratik özerklik bedendir. Demokratik özerklik, demokaratik ulus inşasının ete kemiğe bürünmüş halidir, onun somutlaşmış, bedenleşmiş halidir” dedi.

‘REFERANDUM SUNİ GÜNDEM”

Kürtlerin gündeminin ‘demokratik özerklik olduğunu söyleyen Öcalan, BDP ve Demokratik Toplum Kongresi ile tüm Kürtlerin ‘demokratik özerklik’ projesiyle uğraşmalarını isteyen istedib Öcalan, “Demokratik özerklik projesi somutlaştırılmalı. Kürtlerin gerçek gündemi budur, bu olmalıdır. Bu referandum Kürtlerin gerçek gündemini değiştirmek için bu kadar ön plana çıkarılıyor, suni bir gündemdir” dedi.

‘Demokratik özerklik’ konusunu İspanya'da Katalanların da tartıştığını kaydeden Öcalan, “Bu özerklik konusunda bir proje hazırlayıp sundular. İspanya Anayasa Mahkemesi de bu projeyi birkaç noktası hariç onayladı. Demokratik özerklik projesini somutlaştırmalı, somut bir şekle getirmelidir. Çok büyük tartışsınlar, gece gündüz ibadet eder gibi ekmek su kadar lazım olan bu demokratik özerklik projesi üzerinde çalışmalıdırlar. Belki bazen aç kalınabilir, az yenilip az içilebilir ama demokratik özerklik Kürtlere ekmek ve sudan daha önemlidir” ifadelerini kullandı.

“ÖZERKLİK DTK'NIN, ANAYASA BDP’NİN ALANIDIR”

PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ‘demokratik özerklik’ üzerine Demakratik Toplum Kongresi’nin, ‘demokratik anayasa’ üzerine de BDP’nin çalışmasını isteyerek şöyle dedi:

“Yarın seçimlerden sonra devlet çözüm önerilerini tartıştığında bir çözüme dair önerileri olmalıdır. Çözüme dair bir projeleri olmalıdır. Bilinmelidir ki demokratik özerklik ve demokratik anayasa ayrı şeylerdir. BDP, demokratik anayasa çalışmalarını tüm Türkiye genelinde yapmalı ve Türkiye genelindeki sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapmalıdır. BDP’nin demokratik anayasaya ilişkin yoğun bir çalışması olmalıdır. Demokratik anayasaya ilişkin geniş bir projeleri olmalıdır. Kürtler, DTK, BDP nasıl bir yaşam isteyeceklerini tartışacaklar, buna karar verecekler. KCK, PKK demokratik özerklik sistemi içinde kendi yerini belirleyecektir. Bu onların bileceği bir iştir.”

“PROVAKASYON OLABİLİR”

Batman’da yıllardır Kürt hareketinin içinde olan 4 kişinin bir otomobil içinde mayının patlaması sonucu ölmeleriyle ilgili olayın aydınlatılması gerekitğini de söyleyen Öcalan, “Batman olayı üzerinde durulmalı ve mutlaka aydınlatılmalıdır. BDP’nin bunu ortaya çıkarmış olması gerekiyordu. Kim tarafından yapılırsa yapılsın BDP buna karşı çıkmalı tavır almalıydı” dedi.
Tanımış kişilere yönelik provokasyonlar olabileceğini de söyleyen Öcalan, “Tanınan şahıslar gece randevularına gitmesinler. Gideceklerse de programlı planlı gitsinler. Provokasyonlar tanıdık simalara yönelebilir. Özellikle tanıdık simalara yönelebilirler. Bu nedenle herkes kendi tedbirlerini alabilmeli, can güvenliklerini koruyabilmelidirler” ifadelerine yer verdi.

Öcalan'ın ‘demokratik özerklik’ tanımı

ABDULLAH Öcalan'ın, ‘demokratik özerklik’ konusunda yaptığı tanımlar şöyle:

“Siyasi Boyutu: Bu boyutta bir meclis olur. Ya da halkın bir kongresi olur. Bu kongre Demokratik Toplum Kongresi'dir.
Hukuki Boyutu: Demokratik özerklik projesinin hukuki statüsünü ifade eder. Katalanlar bunu ‘status’ olarak ifade ediyorlar. Yani hukuki olarak Kürtlerin statüsü ne olacak? Bu belirlenerek Anayasa ve yasalara yansıtılır. Yasalarla demokratik özerkliğin çerçevesi içeriği belirlenir.
Ekonomik Boyutu: İnşa edilen demokratik ulusun bir de ekonomik politikası olur. Nasıl bir ekonomi olmalıdır, bu belirlenir. Barajlar, yeraltı yerüstü kaynaklarına ilişkin bir politikası olur. Ekonomik sistem olarak kapitalizmi kabul edemeyiz. Belki kapitalizmi tam olarak ortadan kaldıramayız ama önemli oranda kapitalist ekonomik sistemi değiştirebilir, onu aşındırabilir, kendi ekonomik sistemimizi kurabiliriz. Bu sistemde halkın ekonomisi olur, bir kısmını da özel ekonomi oluşturur.

Kültürel Boyutu: Kültürel boyut daha çok dil, anadilde eğitimi, tarih ve sanatı kapsar. Kürtçenin Türkçe ile ilişkisi nasıl olmalıdır, anadilde eğitim nasıl yapılabilir, demokratik ulusun dil politikası nasıl olmalıdır, bunlar tartışılmalıdır. Bir eğitim politikası oluşturulmalıdır. Kürtler kültürel soykırımı tam olarak nasıl aşabilir, bunu da bolca tartışıp, bilince çıkarmalı ve kültürel soykırımı aşmalıdır.

Öz savunma boyutu: Biz buna güvenlik boyutu da diyebiliriz. Yani burada soykırımı ele alıyoruz. Sadece fiziki değil kültürel ve her çeşit soykırımdan bahsediyorum. Yani Kürtlerin bir özsvunma durumuna kavuşması sağlanır. Toplum burada kendi öz savunmasını kurar. Bununla sadece elde silah bir durumu kastetmiyorum. Öz savunma KCK, PKK tarzı silahlı yapılanmayı değil halkın kendi güvenliğini sağlamasını ifade eder. Demokratik toplumun her alanda örgütlenmesini, kurumsallaşmasını, kendi güvenlik sistemine kavuşmasını ifade ediyorum. Bu konuda halk tartışarak farklı sonuçlara ulaşabilir. Mesela askeriyede yer alacaklar mı, bunlar tartışılır. Korucular nasıl lağvedilecek, koruculuk meselesi nasıl halledilecek, bunlar tartışılmalıdır. Bu güvenlik boyutu halkın öz savunması ekmek, su, hava kadar önemlidir. Bu olmadan yaşanmaz.

Diplomasi Boyutu: Bu da Kürtlerin diğer halklarla, toplumlarla olan ilişkilerini ele alır. Komşu çevre ülkeler ve diğer parçadaki Kürtlerle ilişkiler olur. Diğer toplumlar ile nasıl bir ilişki istiyoruz, onlarla nasıl yaşamalıyız? Diplomasi boyutu bunu karşılar.”

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 04:16

İLGİLİ HABERLER