Eğitim
  • 6.5.2004 13:02

ÇELİK'İN ''REKTÖRLERİN TASARIYA KATKIDA BULUNDU'' İDDİASINA REKTÖR TEPKİSİ!

Bakan Çelik, tasarının görüşüleceği Milli Eğitim Komisyonu'na 'Eğitimi yüzde 100'' destek kampanyasının açılış töreni nedeniyle gecikmeli olarak katıldı. Toplantıya kampanyanın açılışında giydiği turuncu renkli tişört ve şapka ile gelen Bakan Çelik, komisyondan izin isteyerek üzerini değiştirmeye gitti. Bakan Çelik'in giysilerini değiştirerek gelmesinden sonra komisyon, tasarıyı görüşmeye başladı. Bakan Çelik, tasarıyı sunuş konuşmasında ayrıntılı olarak tasarının hazırlık çalışmalarına ilişkin olarak bilgi verdi. Değiştirilmesi öngörülen yasanın 1981 yılında ''Bilinen şartlar altında hazırlandığını'' ifade ederek sözlerine başlayan Çelik, bugüne kadar yasanın 26 kez değiştirildiğini belirtti. Çelik, tasarının hazırlanması sürecinde hiçbir zaman diyalogdan, müzakereden, masadan kaçan tarafın kendileri olmadığını söyledi. ''Türkiye'de yükseköğretime dar gelen elbiseyi değiştirmek ve YÖK'ün üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan bir kurum olması gerektiğinin'' parti programında yeraldığını kaydeden Çelik, ''Biz yıllardır ertelenen, ötelenen, buzdolabına kaldırılan bu meselenin çözülmesi için çalışmalara başladık'' dedi. YÖK'E ELEŞTİRİ Bakan Çelik, tasarının hazırlık çalışmaları sırasında Üniversitelerarası Kurul'un istediği tüm sürenin kendilerine verildiğini, hazırlığın 17 ay sürdüğünü belirtti. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in de göreve geldikten sonra taslak üzerinde çalıştığını ve 4 maddelik yeni bir metin hazırladığını anlatan Çelik, şöyle konuştu: ''Bunu bir ortak komisyon oluşturarak incelemeye başladık. Ortak komisyon oluştururken bizim öteden beri kendileri ile işbirliği yaptığımız, bilgi, birikimlerinden yararlandığımız bir Danışma Kurulu vardı. Ben istediğimle çalışma hakkına sahibim. Ama YÖK toplanıp (Biz nihai komisyonduk. Milli Eğitim Bakanı bir Danışma Kurulu oluşturdu. Dolayısıyla biz bu işte yokuz) dediler. Dünyanın neresinde görülmüş, bir bakan, bir çalışma yaptığı zaman bir grup akademisyenden, teknokrattan, bürokrattan yararlanmak istediği zaman bunu bir başka bürokratın rızası ile yapması... 17 aydan beri Türkiye'de bir YÖK Yasası'nın gelmemesinin sebebi, bizim sürekli olarak uzlaşma zemini aramamızdır. Türk eğitiminde kanayan yaralar var. Buna (Niye şöyle yaptınız, böyle yaptınız, istemezük) mantığı ile yaklaşma yerine bizim önümüze derde deva olacak tekliflerle gelmelerini beklerdik, bu olmadı.'' Konuşmasında YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in toplantıya katılmamasını da eleştiren Çelik, ''Şahıslar geçicidir, kurumlar kalıcıdır. Devlette olan insanlar (Ben sana küstüm, seni beğenmiyorum) mantığıyla devletin işleyen çarkına çomak sokamazlar, bunu durduramazlar'' diye konuştu. ORTAK ÇALIŞMA Sonuçta içinde rektör, dekan seçimleri ile ilgili maddelerin de olduğu 15 maddelik bir taslak hazırladıklarını anımsatan Çelik, bunu Başbakanlığa sunduklarını söyledi. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof.Dr. Ayhan Alkış'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bir randevu istediğini ve 4 saat süren bir toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Çelik, ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Akbulut'un tepkisine yolaçan şu konuşmayı yaptı: ''Kurul Başkanı ve rektörlerimiz üniversitelerin bazı sıkıntılarını aktardılar. Sayın Başbakan bunlarla ilgili notlar aldı ve netice itibariyle Kurul Başkanı (YÖK'ün elinde toplanan merkezi yetkilerin üniversitelere dağıtılması, idari ve mali özerklik sağlanması lazım) dedi. Sonuçta dedik ki varılan mutabakat şu (Türkiye'de gerçek anlamda bir üniversite reformunun yapılabilmesi için mutlaka Anayasa'nın 130 ve 131'inci maddesinin değişmesi gerekiyor. Üniversitelerin özerkliğe sahip olması için bu gereklidir). O zaman (Şunu yapalım) dendi, (Diğer detayları gündeme getirmeyelim, meslek liselerinin durumu aciliyet kesbediyorsa sınava yetişmesi gerekiyorsa bu düzenleme yapılsın, acil olan meseleler yapılsın ama ardından yapılacak Anayasa değişikliği ile köklü bir reform yapılsın. Yeni kurulacak YÖK'te bu sürecin içine dahil olsun) denildi.'' REKTÖR'ÜN TEPKİSİ Komisyonda söz alan ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Akbulut, Başbakan Erdoğan ile yaptıkları toplantı hakkında bir açıklama yaptı. Toplantıya Komisyon Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın da katıldığını belirten Akbulut, şunları söyledi: ''Meslek liseleri konusu ortaya çıktığında bunun zorluklar yaratacağını, Hükümet ve Sayın Başbakan sıcak bakarsa bir ara formülün bulunabileceğini, bunu Rektörler Komitesi'ne götürebileceğimizi, arkadaşlarımızı ikna edebileceğimizi, yasaya gerek kalmayacağını söyledik. Komisyon Başkanı da şahittir Sayın Başbakan'a, (Örneğin meslek liseleri kendi alanlarındaki bölümlere girebilseler sorun çözülecek, makine makineye, imam hatip ilahiyata) dedik. Bu mantık hep kafamızda kaldı. Ben yasa taslağını da basından gördüm. Bunu bilmediğim için de kendimden utanıyorum. Çünkü üniversitelerarası kurula gittim, Başbakan'a söylediğim gibi herkes kendi dalında (Elektrik elektriğe, makine makineye) ifadesini savundum rektörler komitesinde. Fakat bu kabul görmedi. Bizim görevimiz o kadardı. Toplantıda da hiçbirimizin YÖK'ün yapısı ile tek kelime sarfettiğini hatırlamıyorum. (YÖK'ün yapısı değiştirilsin) gibi de bir tabir kullanmadım. Bu sonuçtan utanıyorum, ben bu yasa kanunlaştığı, uygulamaya geçtiği gün rektörlükten istifa ediyorum. Rektörlüğe devam etmek istemiyorum. Utanıyorum, ben ülkem için o toplantıda bulundum. Böyle bir işin parçası olduğum için utanıyorum, yalancı duruma düştüm arkadaşlarım nezdinde.'' Akbulut, bu konuşmayı yaptıktan sonra komisyon toplantısını terketti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:09

İLGİLİ HABERLER