Gündem
  • 17.10.2002 09:38

DERYA TUNA VURULDUKTAN SONRA İLK KEZ KONUŞTU: ERKEK OLSAYDIM BAŞKA TÜRLÜ DAVRANIRDIM...

KAYNAK : Haber Vitrini Kolunda serumlar. Bir yandan kan veriliyor... Beş dakikada bir hemşireler, doktorlar odaya giriyor. Derya Tuna, sabah saatlerinde kendi isteği ile yoğun bakımdan çıkmış. Yüzü şiş ama morali yerinde. Odasına alındıktan sonra televizyon izlemeye başlamış. Sakin... Ama içinde kopan fırtınaları kimse bilemez. Bir önceki gece uykusundan sıçrayarak uyanmış. "Rüya mıydı, kabus muydu bilmiyorum ama öyle bir sıçramışım ki, canım çok yandı" dedi. Kurşunlara hedef olduğu anı anlatırken "O an vücudumun büyüdüğünü, şiştiğini hissettim. Vurulduğumu anladım çünkü silah seslerini duydum" derken, söz aklından geçen ilk duyguya geldi: "Son sesimle bağırdım; 'sakın oğluma bir şey söylemeyin' dedim..." AYAĞIM KIRILDI OĞLUM Söz İdo'ya geldi. İdo evde teyzesi ile birlikte. Evdeki bütün televizyonlar kapatılmış. Sonra ablası aradı. "Sakın bir şey söyleme. Ben İdo'ya durumu bir psikologla birlikte anlatacağım" dedi. Sonra gözleri doldu. İdo gece annesinin pijamasını giyip uyumuş, teyzesine de "Bu pijama annem kokuyor" demiş. Tuna, birkaç dakika sonra "Evi arayın" dedi ve İdo'yu istedi. İlk sözü "Canım oğlum nasılsın?" oldu. İdo "Anne neredesin?" sorusunu sorunca da, "Anneciğim ayağım kırıldı, hastanedeyim. Şimdi teyzen seni yanıma getirecek" dedi. İdo, "Seni seviyorum anneciğim" diyerek kapattı telefonu. Tuna "Ben bir anneyim. Bunları hak etmedim. Kimseye de bir kinim, düşmanlığım yok. İyi bir anne olduğuma inanıyorum. Beni herkesin sevdiğine inanıyorum. Bu sevgiyi bu olayla daha belirgin gördüm. Ben utanılacak bir şey yapmadım, bunları kim yaptıysa o utansın..." dedi. BİR ÇUL NAMUSU ÖRTEMEZ * Bir elbiseye bu kadar anlamlar yüklenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha önce de söyledim. Bir çul, insanın namusunu, kişiliğini örtemez. Ben tesettürle oraya gelseydim, başka şeyler yapsaydım o zaman namuslu ve her şeyden utanan bir kadın mı olacaktım? * Siz güçlü bir kadınsınız. Bu gücü nereden alıyorsunuz? Sadece Allah'tan. Ona inanıyorum. Bu da geçer ama bu delip geçti. * İlk anda, acının dışında ne hissettiniz? Aklınızdan ilk geçen duygu neydi? Hemen oğlumu düşündüm. 'Oğluma bir şey söylemeyin' diye bağırıyordum. * Bundan sonre neler yapmayı düşünüyorsunuz? Şimdiye kadar yaptıklarıma baktığımda 'ben şunu yanlış yapmışım da artık bunu yapmayacağım' gibi bir düşüncem yok. ADALETE GÜVENİYORUM * Hayatınıza yeni bir düzen... Onu ileride görüp, duyacaksınız. Bir kere İstanbul'un göbeği, Şişli gibi bir yerde, 30-40 kameranın önünde beni vuracak cesareti buluyorsa bazı kişiler, ben bu Türkiye'de yaşamak istemiyorum tabii ki. * Adalete güveniyor musunuz? Güveniyorum. Kim, niye, niçin? Bu sorunun yanıtını bekliyorum zaten. * İbrahim Bey hastaneye geldiğinde görüşmediniz. Niçin? Zaten görüşmüyordum kendisiyle. Ayrıca henüz olaylar çok yeni. Acım var. Kimseyle görüşmedim. Onunla da görüşmek istemedim, görüşmem de... SEVDİKLERİMİN YANINDAYIM * Ailesi sizi çok seviyor. Annesi, kardeşi yanınızda. Aslında onlar bir tercih yaparak sizin yanınızda yer alıyorlar... Evet. Ben dürüst bir insanım, iyi bir insanım. Onların da benim yanımda yer almaları çok normal. Aramızda sevgi var. Dün annesi burada, yanımdaydı. Çok ağladı. * Senelerdir bir şey yapmıyorsunuz ama ilgi eksilmiyor. Reytinginiz neden bu kadar yüksek? Herkesle bir sevgi alışverişi içindeyim. Ben bütün sevdiklerimin ölene kadar yanındayım. Onlar da benim yanımda. İnanıyorum ki, insanlar gözümdeki sevgi ışığını görüyorlar. * Reytinginiz vardı yani? Şimdi de öyleyim. (Zorlukla gülümsüyor.) Televizyonlar bunu her dakika veriyordur herhalde. İspat ettim. Şu anda da finalleri oynuyorum. Figüran olmadım ama yanındaki kadınlar gibi. Oynar, perdeyi de kapatırım. * Perde kapandı mı gerçekten? İşte bu oynadığım sondu, finaldi. Beni vuran bir zavallı * Saldırgan hakkında ne düşünüyorsunuz? Zavallı... Zavallı diyorum. * Karşınza gelse ne yaparsınız? Vallahi ben adalete güveniyorum. Ben bir şey yapamam. Bak vurdular hiçbir şey yapamadım, keşke yapabilseydim. Erkek olsaydım ben de başka türlü davranırdım. * Bu erkeklerin dünyası mı? Öyledir. Eğer bu işin bir raconu varsa böyledir. Ben kadınım. 5 yaşındaki bir çocuğa da silah versen sıkar yani... * Size 'hanımağa', 'imparatoriçe' diyorlar. Bu kimlikler nasıl yapıştı adınıza? Hanımağa derken; bir kere hanımefendilik herkese nasip olmaz. Bu bir gerçek. Hanımefendi olmak... Bu kelimeyi söyledikleri zaman çok hoşuma gidiyor. Ben hanımağa değilim. Zaten gördüğünüz gibi hanımağalık falan olmuyormuş, çünkü hiçbir şey yapamıyorsun. Ne olursa olsun acizsin, çünkü bir kadınsın. Sorgu devam ederken savcı Tatlıses'i istedi Emniyet, İbrahim Tatlıses'i "yeterince sorgulamadıkları" iddialarından rahatsız. Yetkililer, Tatlıses'in sabah 06.30'da gözaltına alındığını ve öğleden sonra adliyeye sevkedildiğini belirterek, "Savcı ne Tatlıses ne de Hüseyin Bozan için ek gözaltı süresi verdi. Zaten Tatlıses'in avukatı, savcılığa çıkmadan serbest kalmasını sağladı" dediler. Hüseyin Bozan'ın, aynı gün öğle saatlerinde yakalandığını hatırlatan emniyet yetkilileri, "Sorguları 2 saat sürdü. Savcı, sanık ve evrakları 6 saat içinde adliyeye sevketmemiz için talimat verdi" dedi. Soruşturmanın başında bulunan 2 emniyet müdürü ve 2 emniyet amiri hemen bir tutanak hazırladı. Tutanakta, olayın gelişimi anlatılarak "Derya Tuna ile yapılan görüşmede, kendisine ateş edeni görüp görmediği, şüphelendiği ya da tehdit aldığı kişi veya kişilerin olup olmadığı soruldu. Tuna, şifai beyanında kendisini, birlikte yaşadığı ancak son zamanlarda araları açık olan ses sanatçısı İbrahim Tatlıses'in dışında kesinlikle kimsenin vurduramayacağını beyan etti" denildi. Tatlıses'in fenalaştığı için hastaneye götürüldüğünü belirten yetkililer, "Zaten gözaltında kaldığı süre boyunca, 'Anlaşma yaptığım programlarım var' diyerek kendisini bırakmamızı istedi. Biz de sorguyu tamamlamamız gerektiğini, isterse bizi mahkemeye şikayet edebileceğini söyledik" dedi. Tatlıses ile Derya Tuna'yı görüştürmeyi deneyip ağızlarından laf almaya çalıştıklarını belirten üst düzey bir emniyet yetkilisi, "Gerekli tedbirleri almıştık. Tuna ile kendi aralarındaki görüşmeden ipuçları çıkartmayı planladık. Ancak Tuna, Tatlıses ile görüşmek istemedi. Bu yöntemle ipucu elde etme umudumuz boşa çıktı" şeklinde konuştu. (Sabah) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:25

İLGİLİ HABERLER