Spor
  • 29.2.2016 22:03

Diyarbakır'ın ekonomisi battı

Diyarbakır’ın kalbi sayılan Sur’da 90’ıncı gününü dolduran sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar ekonomiye ağır darbe indirdi. Diyarbakır’daki durumun, bölgede domino etkisi yaratmasından korkuluyor.

Diyarbakır Sur’daki sokağa çıkma yasakları bugün 90'ıncı gününü dolduruyor. 2 Aralık’tan bu yana devam eden sokağa çıkma yasakları nedeniyle kentin tarihi ve turistik merkezi konumundaki Sur ilçesi, tamamen sessizliğe gömülmüş durumda. Çatışma ve operasyonlar sonucu yaşanan can kayıpları ve yıkımlar ile birlikte kent ekonomisi de ağır yara aldı.

2014'ten bu yana Suriye'den ve özellikle Şengal bölgesinden göç dalgaları çeken kent, 2016’ya ise hendek çatışmalarının ağır bilançosu ile girdi. Birkaç yıl önce bölgenin yükselen yıldızı olan ve turizmden inşaata, kültür-sanattan lojistiğe kadar pek çok alanda hızla gelişim kaydeden Diyarbakır, bugün göçler ve çatışmalar nedeniyle ekonomi ve ticarette ‘felç’ yaşıyor. Bu dönemde yüzlerce iş yeri kapanırken, binlerce kişinin ise işsiz kaldığı tahmin ediliyor. Sur ve çevresindeki iş yerlerinin yüzde 90’a yakını dükkanlarını kapatmak zorunda kalırken, kent genelinde ise ticaret hacminin yüzde 25 düştüğü tahmin ediliyor.

Kentte hala Yenişehir’de Şengal kampı, Kayapınar’da ise Ezidi kampı bulunuyor. Bu kamplarda yaşayanların toplam sayısının 10 bini geçtiği belirtiliyor. Kamplarda yaşayanların ihtiyaçlarının giderilmesi ve gündelik hayata adaptasyonu konusunda kısıtlı imkanlarla çalışmalar yapılırken ortaya çıkan hendek gerilimi, kamplarda yaşayanları da olumsuz etkiliyor.

Çatışmalar nedeniyle Sur'dan 20 bin kişi göç etti.

Hizmet sektörü durma noktasında

Diyarbakır’da ticaret büyük oranda hizmet sektörü üzerinden şekilleniyor. Dolayısıyla lokanta, kahve gibi işletmelerin çokluğu ve yarattığı istihdam kent ekonomisi açısından çok önemli. Diyarbakır’da yıllardır lokantacılık sektöründe hizmet veren ve “Kahvaltıcı Aladdin” ismiyle ünlenen Alaaddin Kılıç, çatışmalardan önce günlük et tüketimlerinin 80, şimdi ise 40 kilogram olduğunu söylüyor. Çözüm sürecinin yarattığı umutla yeni bir işyeri daha açtığını ve bankalara borçlandığını anlatan Kılıç, hizmet sektöründe yaşanan daralmayı şu sözlerle özetliyor:

“Günlük ekmek tüketimimiz 400’den 130’a düştü. Günlük 450 çorba satıyorduk şimdi 90. Dışarıya kavurma servislerimiz vardı o da bıçak gibi kesildi. Kamu personeli artık sokağa çıkmıyor. Çevre illere gidenler artık kahvaltısını burada yapmıyor. Dışarıdan kafile turistler geliyordu o da tamamen bitti. Ciromuz yüzde 50 oranında azaldı. Bir evim vardı onu da sattım. Gidişat bu şekilde devam ederse kepengi kapatacağız.”

Sur’da 3 bin işletme kapandı

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) verilerine göre, çatışmalar nedeniyle Sur ilçesindeki 3bin işletme kapandı, onbinden fazla insan işsiz kaldı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (DTSO) Ahmet Sayar, çok ağır ekonomik ve insani bir sorunla karşı karşıya olduklarını söylüyor. Son iki yılda kurulan dış kaynaklı 50 firmanın ticaretten çekildiğini, onbinlerce kişinin işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu analtan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, “GÖÇ- DER rakamlarına göre sokağa çıkma yasağı olan bölgelerden 200 bin, Sur’dan 20 bin kişi göç etti. İhracatı 40 milyon dolarlık kayıpla kapatıyoruz. İnşaat sektörü durdu. İşletmeler maaş, vergi, sigorta primlerini ödeyemez noktaya geldi”diyor.

Kent genelinde çok ciddi bir ekonomik durgunluk olduğunu ifade eden Sayar, “Yüzde 50'lere varan bir iş kaybı var. Sur, Diyarbakır'ın kalbi konumunda bir ilçedir. Hem turizm işletmeleri hem hizmet sektörü artı birçok sektörün merkezidir. Dolayısıyla ekonomie milyarları aşan bir kayıptan bahsetmek mümkündür. Ağır bir ekonomik tablo ile karşı karşıyayız. Buna dair net rakamlar ilerleyen süreçte ortaya çıkacaktır" diye konuşuyor. Sayar, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı Master Eylem Planı’nın ise bölgedeki sıkıntıları aşmak konusunda yeterli netliğe sahip olmadığını dile getiriyor.

“Bölge, afet kapsamına alınmalı”

Sur'da otelin olaylar nedeniyle kapandığını, turizm sektörünün bitme noktasına geldiğini anlatan Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı (DESOB) Alican Ebedinoğlu, kent genelinde çatışmalar nedeniyle kapanan işletme sayısının ise 10 bine yaklaştığını söylüyor. Ebedinoğlu’nun başkanı olduğu DESOB’a bağlı 42 meslek odası ve 64 bin kayıtlı üye bulunuyor. Aynı zamanda Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) içerisinde Diyarbakır ile birlikte ağır çatışma ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı Şırnak ve Mardin’deki esnafların da temsilciliğini yapan Ebedinoğlu, çatışmalı sürecin bölge ekonomisinde domino etkisi yaratacağını belirtiyor.

“Barış olmadan, istikrar olmaz”

Diyarbakır’ın bölgede bir lojistik merkez konumunda olduğunu, bu nedenle çevre kentlere mal dağıtımında da ciddi sorunlar yaşandığını anlatan Ebedinoğlu, “Örneğin Sur’daki Vakıflar Hanı’nı örnek vereyim. Toptancılarımız var. Bunların yüzde 90’ı Mardin ve Şırnakla çalışıyor. Diyarbakır bir lojistik merkezidir. Dolayısıyla çatışmalardan hepsi etkileniyor. Çatışmalar bölge ekonomisinde domino etkisi yaratacak. Bu nedenle sadece sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerler değil, bölgenin tamamı afet kapsamına alınmalıdır” diye konuşuyor. Yaşanan ölüm ve yıkımlar nedeniyle temsil ettikleri kesimin sorunlarını gündeme getiremediklerini anlatan Ebedinoğlu, “Bu konu önceliğimiz de değildir. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, barış olmadan huzur ve istikrar olamaz” diyor.

Bölgede ticari hayattaki bir diğer önemli sorun da bankacılık sektöründe yaşanıyor. Bir banka, tamamen Diyarbakır’daki faaliyetlerini durdururken, birçok banka şubesi de şiddet olaylarından zarar gördüğü için kapandı. Öte yandan, bölge esnafının bankalardan kredi alması da her geçen gün zorlaşıyor. Yaşanan şiddet olayları ve can kayıpları varken ekonomi gündemini konuşmanın giderek daha da zorlaştığını dile getiren Diyarbakır Sanayiciler ve İşadamları Derneği (DİSİAD)Başkanı Burç Baysal, bu dönemde bankaların da zarara giren esnafa kredi vermek konusunda zorluk çıkardığını öne sürüyor. Baysal’a göre bugüne kadar bölgedeki esnafın teminatlarını kabul etmeyen bankalar, bugünkü kriz ortamında da geri ödemede sorun yaşanır endişesi ile kredi musluklarını kapalı tutmayı tercih ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 15:58

İLGİLİ HABERLER