Eski İçişleri Bakanından gözaltındaki polislere destek
Ardından açıklama yapan Şahin, “İşlem yapılmayan, yapılamayan herkes o saatten sonra hürriyeti engellenen, özgürlüğü engellenen kişi konumundadır” dedi.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gelen eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, burada bekleyen ailelerle birlikte iftar yaptı. İftarın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şahin, “İşlem yapılmayan, yapılamayan herkes o saatten sonra hürriyeti engellenen, özgürlüğü engellenen kişi konumundadır. Bir kısım emniyet mensubumuz için işlem yapılmış, 8 tane değerli arkadaşımız tutuklanmışlardır. Diğer arkadaşlarımız için işlem geliştiremeyen bir yargı uygulamasıyla karşı karşıyayız şu anda. Türkiye yaşamadıklarından birini daha yaşıyor. Bir ayıbı daha yaşıyor” diye konuştu.
Gözaltı süresini eleştiren Şahin, “Türk Ceza Kanunu’nun 109. Maddesi'nden cezası düzenlemiş olan ‘hürriyeti engelleme’, ‘alıkoyma suçu’ ne derseniz deyin, hangi Türkçe'yle ifade edersek edelim bu ülkede işlenmektedir. Suç yeri de şu anda önünde bulunduğumuz adalet sarayıdır. Mesele devletin organlarını, yasama, yürütme, yargı olarak kabul etme, edememe meselesidir. Bir hazım meselesidir. Mesele bir aşiret mantığıyla, kabile mantığıyla büyük imparatorluğun devamı olan bu yüce devleti dar bir akılla tutulmuş bir akılla yönetme talihsizliği meselesidir” dedi.
İdris Naim Şahin, açıklamasının ardından, sorgulamalar hakkında bilgi almak üzere adliyeye girdi.
49 ŞÜPHELİNİN GÖZALTI SÜRESİNE YAPTIĞI İTİRAZ REDDEDİLDİ
Paralel yapıya yönelik yürütülen soruşturmada mahkemedeki sorgu işlemleri devam eden 49 şüphelinin gözaltı süresinin dolduğuna yönelik yaptığı itiraz, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce mahkemenin bu hususta karar vermeye yetkili ve görevli olmadığı gerekçesiyle reddedildi.
Paralel yapıya yönelik yürütülen “Casusluk” soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen ve aralarında eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün de bulunduğu 49 kişi gözaltı kararına itiraz etmişlerdi.
Talebi değerlendiren mahkeme kararında soruşturma sonucunda dün bazı şüphelilerin tutuklama istemiyle İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüpheli avukatlarının, "Şüphelilerin özgürlüğünün kısıtlandığı, azami gözaltı sürelerinin dolduğu" gerekçeleriyle müvekkillerinin salıverilmelerini talep ettiklerini hatırlattı.
Yakalanan kişinin Cumhuriyet Savcılığı'nca bırakılmadığı taktirde soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınabileceği ve gözaltı süresinin, yakalama yerine en yakın hakim ve mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç tutulmak kaydı ile yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyeceğinin anlaşıldığını kaydeden mahkeme, "yakalama yerine en yakın hakim ve mahkemeye gönderilmesi için zorunlu sürenin 12 saatten fazla olamayacağı, toplu olarak işlenen suçlarda delillerin toplanmasındaki güçlük ve şüpheli sayısının fazlalığı da nazara alınarak her defasında bir günü geçmemek kaydı ile bu sürenin üç gün süre ile uzatılabileceğine" vurgu yaptı.
Verilen kararlara ilişkin itiraz yolunun açık olmadığını belirten mahkeme, gözaltı süresi geçtiği halde şüphelilerin serbest bırakılmadığı veya sorguya sevk edilmediğine dair oluştuğu iddia edilen fiili durumu itirazen incelemeye ve bu hususta karar vermeye hakimliklerinin yetkili ve görevli olmadığının anlaşıldığını ifade ederek itirazlarının reddine karar verdi.
