Gündem
  • 26.9.2014 13:54

Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’na neden böyle dedi

Başbakan olduktan sonra ilk kez AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin olağanüstü kurultayı üzerinden eleştirdi.

Davutoğlu, "Doğrusu ben Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim. Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim. Şimdi CHP kadrolarında acaba nasıl bir şüphe hali vardır. Kim kime niçin oy vermedi. Hangi mahalle baskısı ile o imzalar atıldı da gereği yapılmadı diye. Şüphe halindedirler" dedi.

Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk'un sınırda taş atarken çekilen fotoğrafını eleştiren Davutoğlu, "Askerimize taş atan milletvekiline sesleniyorum. Biz size gül atmaya devam edeceğiz ama o taşlar Türk milletinin vicdanına atılmıştır. En çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır" dedi.
Ortaöğretimdeki başörtüsü serbestliğine ilişkin Davutoğlu, "Kamuya girdi başörtü, memurlarımız başı açık, başı örtülü yan yana çalışıyor, hiçbir ihtilaf çıkmadı. 'Meclis'e girerse olay olur' diyenler, hani 'dışarı dışarı' diye bağıran zihniyetin bugünkü uzantıları, Meclis'te de başörtülü kardeşlerimiz, başı açık kardeşlerimizle onurlu bir şekilde milletimizi temsil etmeye devam ediyor. Neden biliyor musunuz? İhtilaf bizim milletimizin arasında değil, fitne bizim milletimizin arasında değil. İhtifal ve fitne bu zihniyetin kafasında" dedi.


"42 GÜNLÜK AHLAK SINAVINDAN SONRA BİZ DE HER ŞEY OLAĞAN SEYRETTİ"
Gezi eylemleri, 17 ve 25 Aralık operasyonları ile AK Parti'nin birliğini bozmaya çalışanların olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Gezi operasyonları ile bu kadronun birliğini bozamayanlar, o zaman sayın başbakanımız şimdi cumhurbaşkanımızı bir şekilde izole ederek siyasetin dışına itemeyenler, 17, 25 Aralık operasyonları ile yeni konumu tehdit etmeye çalışanlar, 30 Mart seçimleri ve 10 Ağustos seçimleri ile milletimizden büyük bir darbe yemişlerdi. Ama hesapları bitmemişti. 10 Ağustos'tan sonra başlatılan tartışmalar hep beklentileri şuydu. AK Parti kadroları acaba kendi içinde bir ihtilaf yaşarlar mı? Bizi başka partilerle karıştırıyorlar. Olağanüstü kongreleri artık olağan kongrelerden daha geleneksel hale getiren başka partilerle karıştırıyorlardı. Şimdi bütün bu 42 günlük ahlak sınavından sonra biz de her şey olağan seyretti" diye konuştu.

"944 DELEGE ZORLA BASKI İLE 'TIĞIŞ TIPIŞ' İMZA ATIP ADAY GÖSTERDİLER"
CHP'nin olağanüstü kurultayına ilişkin Davutoğlu, "Anamuhalefet cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yenilgiden sonra bir iç girdaba girdi. Ordaki davranışlarla, vefasızlıkla bizde ki vefa örneği düşünülsün. Bir lider düşünün ki 944 imza ile aday gösteriliyor. Seçim yapılıyor, 740 delegenin onayını almış. Ya o 944 delege zorla baskı ile 'tığış tıpış' imza atıp aday gösterdiler. Ya da 204 kişi bir şekilde liderlerine vefasızlığı siyasetin bir gereği olarak gördüler" dedi.

"BEN KILIÇDAROĞLU'NUN YERİNDE OLMAYI İSTEMEZDİM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin olağanüstü kurultayı üzerinden eleştiren Davutoğlu, "Doğrusu ben Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim. Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim. Şimdi CHP kadrolarında acaba nasıl bir şüphe hali vardır. Kim kime niçin oy vermedi. Hangi mahalle baskısı ile o imzalar atıldı da gereği yapılmadı diye. Şüphe halindedirler" ifadelerine yer verdi.

"VATANDAŞLARIMIZ SİYASETEN İKİYE AYRILIR"
Davutoğlu, "Bizim için vatandaşlarımız siyaseten ikiye ayrılır: Bugün AK Parti'ye oy verenler, yarın verebilecek olanlar. AK Partililer ve potansiyel AK partililer. Üçüncü bir kadro, hasım yok. Her muhalefet partilinin yaptığı kongre bile bize yarıyor. Onların Cumhurbaşkanımıza ve cumhurbaşkanı seçimine yaptıkları saygısızlık aslında vatandaşımıza, seçim sandığına, demokrasiye yapılan bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapanlara aynı şekilde karşılık vermeyiz. Çünkü bizim siyasetimizde 'edep yahu' diyerek odalarımızda asılan bir geleneğin devam olarak vardır" açıklamasında bulundu.

"İHTİFAL VE FİTNE BU ZİHNİYETİN KAFASINDA"
Ortaöğretimdeki başörtüsü serbestliğine ilişkin Davutoğlu, "Kamuya girdi başörtü, memurlarımız başı açık, başı örtülü yan yana çalışıyor, hiçbir ihtilaf çıkmadı. 'Meclis'e girerse olay olur' diyenler, hani 'dışarı dışarı' diye bağıran zihniyetin bugünkü uzantıları, Meclis'te de başörtülü kardeşlerimiz, başı açık kardeşlerimizle onurlu bir şekilde milletimizi temsil etmeye devam ediyor. Neden biliyor musunuz? İhtilaf bizim milletimizin arasında değil, fitne bizim milletimizin arasında değil. İhtifal ve fitne bu zihniyetin kafasında" diye konuştu.

"SİZİN GİBİ 'TIPIŞ TIPIŞ GİDİP OY KULLANACAKSINIZ' DEMİYOR LİSE ÖĞRENCİSİ"
Davutoğlu, "Bu milletin lise öğrencisi dahi artık sizden daha özgür kararlar veriyorlar. Sizin gibi 'tıpış tıpış gidip oy kullanacaksınız' demiyor lise öğrencisi." Biz bu gençlere güveniyoruz. İnşallah, 18 yaşında da onlara seçme ve seçilme hakkı tanıyacağız" dedi.

"UYUŞTURUCU TACİRLERİNE TERÖRİST MUAMELESİ YAPACAĞIZ"
Uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapılacağını vurgulayan Davutoğlu, "Çok kapsamlı bir uyuşturucu ile mücadele stratejisini ana parametrelerini belirledik. Kasım ayı gibi uyuşturucu ile mücadele şurasını toplayacağız. Bu belayı topraklarımızdan kaldırana kadar da uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapacağız. Çünkü onlar gelecek nesilleri karartıyorlar. Her türlü tedbir alınacak. Anne ve babalar da evlatlarına muhabbetle sarılsın, bağırlarına bassın. Bu meselenin üzenine tam bir seferberlik halinde gideceğiz" açıklamasında bulundu.

"DEVLET ŞANS OYUNLARININ İÇİNE GİREMEZ"
Devletin şans oyunları alanından tümü ile çekilmesi için düzenleme yapılacağını ifade eden Davutoğlu, "Kayıt dışı ekonomi ile ilgili stratejik bir eylem palanı geliştireceğiz. Devletin şans oyunları alanından tümü ile çekilmesi devletin böyle bir sorumluluğu üstlenmemesi konusunda da kararlı adımlar atacağız. Devlet şans oyunlarının içine giremez" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ İSTİSMAR EDİLİRSE DEVLETİN GÜÇLÜ ELİ ONUN ÜZERİNDE OLUR"
Çözüm sürecinin kararlılıkla devam ettiğini "Çözüm süreci istismar edilirse devletin güçlü eli onun üzerinde olur" diyerek konuşmasına devam eden Davutoğlu, "Çözüm süreci, gece gündüz çalışmamız gereken bir konudur. AK Parti'ni bu konuda iradesi sağlamdır. Sonuna kadar da bu meselenin takipçisi olacağız. İnşallah bir daha bu topraklarda kardeşin kardeşe kıymasına yol açacak provokasyonlara izin vermeyeceğiz. Çözüm süreci, Ortadoğu bölgesindeki tek başarı hikâyesidir. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirine alternatif değildir. İlk çözüm süreci toplantısında İçişleri Bakanımıza, güvenlik birimlerimize de bu talimatı verdim: Kim çözüm sürecini bahane ederek ya da istismar ederek Türkiye'de kamu düzeni ile ilgili olarak bir şüphe uyandırmaya kalkarsa devletin güçlü eli onun üzerinde olur. Bu meseleyi çözmek için kararlı adımlarla ilerleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"MÜLTECİLERİN SAYISI TÜRKİYE'DE 1 BUÇUK MİLYONU AŞTI"
Türkiye'deki mültecilerin sayısının 1 buçuk milyonu aştığını belirten Davutoğlu şöyle konuştu: "Bu gelen kardeşlerimizle birlikte mültecilerin sayısı Türkiye'de 1 buçuk milyonu aştı. Ahlak, erdem, siyaset dersinden sonra üçüncü ders insanlık dersidir. Suruç'ta provokasyon yapanlara da sesleniyorum: Daha önce Suriye'den gelen Arap ve Türkmen kardeşlerimiz akın akın geldiklerinde niye kapıyı açıyorsunuz diyenlerin şimdi orada gösteri yapmaya hakları yoktur. Şimdi sınırlarımızı Kürt kardeşlerimize de açtık. Hiçbir ayrım gözetmeden. Hala bu seferde başka niyetlerle provokasyonlara kalkışıyorlar."

"KOBANİ'DEN GELENLERİN SAYISI 160 BİN 335"
Davutoğlu, "Şimdi de Kobani'den gelen kardeşlerimizin bu yakasında Kürt akrabaları var. Bizim için bunlar arasında hiçbir fark yoktur ve olmayacaktır. Hepsi bizim kardeşimiz akrabamızdır. Bu konuda herhangi bir istismara izin vermeyiz. Şu an itibariyle Kobani'den gelenlerin sayısı 160 bin 335" dedi.

"ASKERİMİZE TAŞ ATAN MİLLETVEKİLİNE SESLENİYORUM: BİZ SİZE GÜL ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk'un sınırda taş atarken çekilen fotoğrafını eleştiren Davutoğlu, "Askerimize taş atan milletvekiline sesleniyorum. Biz size gül atmaya devam edeceğiz ama o taşlar Türk milletinin vicdanına atılmıştır. En çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır" dedi.

"ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA NE TEDBİR GEREKİYORSA BUNU ATACAĞIZ"
Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumak için ne gerekiyorsa yapılacağını vurgulayan Davutoğlu, "Kolay değil bir ateş çemberinin ortasında bir istikrar adası olmayı başarabilmek, koruyabilmek. Bizim istikrar adası olarak kalabilmemizin şartı çevredeki huzur ve istikrarın temin edilmesidir. Herhangi bir askeri operasyon ya da çözüm nihai kertede bölgeye huzur ve istikrar getirme perspektifi taşıyorsa bunu destekleriz ama palyatif (geçici) çözümlerle şimdilik kamuoyuna dönük bazı hamleler şeklinde bir yaklaşım benimsenirse bununla ilgili olarak da kanaatlerimizi açık yüreklilikle söyleriz. Artık Ortadoğu bölgesinde herhangi bir şekilde petrol veya başka gerekçelerle yürütülen stratejilerin karşılıklı diyalog ve bölgesel vizyonumuzu korumak. Ulusal güvenliğimiz için ne gerekiyorsa ne tedbir gerekiyorsa bunu atacağız. Her kesime açığız" diye konuştu.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 01:31

İLGİLİ HABERLER