Gündem
  • 18.3.2014 00:09

Fethullah Gülen'in kerameti dinleme çıktı

24 TV'de Elif Çakır'ın konuğu olan Cemaat'in önde gelen isimlerinden Latif Erdoğan, Gülen'i çok iyi tanıdığını, şu sıralar yapmış olduğu hataları bir gün itiraf edeceğini söyledi.
Fethullah Gülen Cemaati'nin önde gelen isimlerinden, daha önce Gülen'le zaman zaman görüşen Latif Erdoğan, 24 TV'de Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı.

Latif Erdoğan, daha önce bir başka TV kanalında Fethullah Gülen'in kendisine Allah'la konuştuğunu, kendisini yıllarca dinlettiğini itiraf ettiğini anlatmış, bu sözler gündeme bomba gibi düşmüştü.

Erdoğan, 24 TV yayınında da birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı.

"HOCAEFENDİ'NİN SIRLARI BENİMLE MEZARA GİDECEK"

"Ben Hocaefendi'nin her zaman kötü günlerinde, en zor zamanlarında yanında oldum. Şu andaki durumumuz kesinlikle Hocaefendi'nin şahsıyla ilgili bir tavır koyuş değildir, hak adınadır. Vatan, ümmet, ülke adınadır" diyen Latif Erdoğan, Gülen'in kendisine bir çok mahrem sır verdiğini, bu sırları hiçbir zaman ifşa etmediğini, o sırların kendisiyle mezara kadar gideceğini açıkladı.

Fethullah Gülen'in yaptığı yanlışların üzerinde durduğunu belirten Erdoğan, "devlete müdahale, devlete karşı isyan tavrı görünen bir hareketi sahiplenmesi söz konusu Hocaefendi'nin" dedi.

HOCAEFENDİ LA YÜS'EL DEĞİLDİR

Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in hata etmez, sorgulanamaz bir insan olmadığını hatırlattı, hem Gülen'e, hem de Gülen'e gönül verenlere seslendi.

Daha önce Gülen'in, yaptığı hatayı kabul edip, itiraf edip bunu açıkladığını hatırlatan Erdoğan şöyle konuştu:

Burada mağdur olan, mazlum olan hükümettir. Saldıran Cemaattir, Cemaat'in fertleridir. Bunu görmemek için ya hain olmak lazım, ya aptal olmak lazım.

Burada bizim Hocaefendi'ye uyarımız şudur: Yapılan yanlıştır, bu yanlıştan vazgeçilmelidir.

Topluma da uyarımız: Hocaefendi la yüs'el (sorgulanamaz) değildir. Hata etmez de değildir. Dolayısıyla herkes burada kendisine düşen tavrı çok açık ve net sergilemelidir.

HOCAEFENDİ O TOPLANTIDA HAYATININ EN TAHLİHSİZ HATASINI YAPMIŞTI

Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in Demirel'i kürsüden övdüğü meşhur toplantıya katılmadığını belirtti. O toplantıdan sonra Cemaat'ten birkaç kişinin yanına geldiğini, ceplerinde kayıt cihazlarının olduğunu düşündüğünü, hatta onlara "cebinizdeki kayıt cihazlarını çıkarın ortaya koyun, bizzat Hocaefendi'ye konuşacağım" dediğini aktardı. O kişiler Erdoğan'ın o toplantıya neden katılmadığını sormaya gelmişlerdi.

Erdoğan ise onlara cevaben şöyle konuştuğunu aktardı:

Hocaefendi o gün hayatının en talihsiz hatasını yaptı. Senelerce neler neler dediği adama "söz sultanı" dedi. Bu bir.

İki, Nazlı Ilıcak, orada milyonlarca insanın karşısında dedi ki "Hocaefendi duygusal bir insandır, okulları devlete devretmek istedi. Fakat bu okulları o devretmek istese de biz devretmeyeceğiz." Ve bir sürü insan alkışladı bunu.

Dedim ki, sizin liderinize bir insan duygusallık isnad ediyor. Demek aklı başında bir insan değil bu. Duygulanıyor ve okulları verelim devlete diyor. Siz dedim, doğrudan liderinize yapılan hakareti alkışlayan bir topluluksunuz.

Bu toplantı bana göre çok talihsiz bir toplantı olmuştur.

Ben dedim ki o arkadaşlara, bir gün Hocaefendi en büyük tokadını yiyecek, bunun cezasını görecek. Peygamber Efendimiz'e söylediği sözü (söz sultanı) başka birine yakıştırdı. Bunun cezasını çeker.

Latif Erdoğan, daha sonra Demirel'in sözlerini hatırlattı ve Gülen hakkında "cezasını çekmelidir" dediğini söyledi.

GÜLEN: ALLAH DEMİREL ELİYLE BİZİ TOKATLIYOR

Daha sonra Amerika'ya gittiğini söyleyen Erdoğan, Gülen'le karşılaştığında 3 dakika kendi yüzüne baktığını ve Gülen'in kendisine, "bir zamanlar biz birine hiç olmaması gereken şekilde birisine bir iltifatta bulunduk, Cenab-ı Hakk da onun eliyle bizi tokatlıyor" dediğini belirtti.

"HOCAEFENDİ HATASINI İTİRAF EDECEK"

"Burada bir itiraf var" diyen Erdoğan, Gülen'in sorgulanamaz, hata yapmaz biri olmadığını söyledi.

"Hocaefendi belki de hayatında yaptığı hataların bütününden daha fazla hata yaptı" diyen Latif Erdoğan, Gülen'in bu yanlışını yine kendisinin itiraf edeceğini söyledi.

Erdoğan şöyle devam etti:

"HOCAEFENDİ YA ESARET ALTINDA, YA DA PSİKOLOJİK BİR ZAAFİYET GEÇİRDİ"

Burada iki şey var. Ya Hocaefendi tamamen esaret altında. Psikolojik bir esaret altında bulunuyor. Bu da benim düşünceme göre yüzde 90 ihtimal. Dedirtilen şeyler yapılıyor.

KENDİ AKLIYLA BÖYLE BİR HATA YAPAMAZ

Üzerinde baskı var. Hocaefendi'yi 40 senedir çocukluğumdan beri analiz eden bir insanım. Dolayısıyla Hocaefendi kendi aklıyla böyle bir yanlış yapacak bir insan değil. Ya melekelerinde bir zaafa uğradı. Psikolojik bir zaaf geçirdi. Onu ben bilemem. Tıbbın ele alması gereken konu. Ya da çok ciddi bir baskı var.

Bir baskı söz konusuysa. Amerika ve İsrail'in doğrudan doğruya baskısı söz konusuysa bunu hükümetle paylaşması lazım. Bununla ilgili benim bilgim kesin olsa da elimde belgem yok.

OLANLARI GÖRMEMEK İÇİN YA APTAL OLMAK LAZIM YA DA HAİN OLMAK LAZIM

Şu hadiseleri görmemek için ya aptal olmak lazım, ya hain olmak lazım. Çok akıllı olmaya gerek yok. Resmi bir bütün olarak görüyoruz. Yapılan hareket akılla fikirle mantıkla izah edilemez.

Hükümete karşı kıyam (başkaldırma) yapıyorsun. 10 senedir beraber çalıştığın hükümete yapıyorsun. Bir mazeretin yok.

Siz kalkıp da hükümetten, devletin can damarı olan MİT'in başına "bizim adamımız geçsin" diyorsanız, Başbakan bu kadar aptal mı ki, can damarını size teslim etsin. Sonra siz niye istiyorsunuz bunu? Veyahut da siz niye karışıyorsunuz böyle bir şeye?

Hocaefendi'nin istihbarata merakı çok eskidendir. Zaten onu kimseden sakladığı yok.

ÖNCELERİ "KERAMET" DİYORDUK, DİNLEME ÇIKTI

Diyelim ki Cemaat'le ilgili bir toplantıdayız. Biz kendi aramızda önce bir istişareler yapıyoruz. Daha sonra kendisine arz edilecek şeyler bunlar. Bakıyoruz, daha biz birşey demeden cevap veriyor. Önceleri bu keramete veriliyordu. Ama sonra tamamen dinleme usulüyle olduğu ortaya çıktı.

O BİLGİLER CEMAAT'İN NE İŞİNE YARAYACAK?

Dinlemelerde elde edilen bilgilerden kırkta biri dahi doğru olsa, Cemaat'i ilgilendiren ne var bunda? O bilgiler ne işine yarayacak Cemaat'in?

YA ABESLE MEŞGUL OLUNUYOR, YA DA O BİLGİLER BİRİSİNE TRANSFER EDİLİYOR! BENCE TRANSFER EDİLİYOR

Dolayısıyla ya abesle, boş şeylerle meşgul olunuyor, ya da o bilgiler birisine transfer ediliyor. Bence ikincisi oluyor. Çünkü Cemaat'in işine yarayacak şeyler değil onlar.

CEMAAT MENSUBU İTİRAF ETTİ: İSRAİL'DE EĞİTİM ALIYORUZ

O günkü şartlarda en yakın arkadaşlardan birisi dert yandı bana. "Hocam biz İsrail'de eğitiliyoruz" dedi. İsrail'e devlet eliyle gidiliyor, ama Cemaat ferdi bunlar. Her türlü eğitimi orada görüp geldi bunların çoğu. Bu çalışmalarda bizim gaye ve hedefimizi, maksadı çok çok aşan şeyler var.

PROGRAMIN TAMAMIN AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...



***

 
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 06:49

İLGİLİ HABERLER