Gündem
  • 9.9.2006 09:55

İSMAİLAĞA CİNAYETİ NEDEN ÇÖZÜLMEZ?

Enis BERBEROĞLU  [email protected]

Bu cinayet neden çözülmez (1)


ANKARA
İSMAİLAĞA Camii cinayeti çözülmez; çünkü gerçek nedeni açığa vurmak kimsenin işine gelmez.


Hatta mağdurun bile!

Katilin meczup (ve ölü) olması meseleyi basit adli vakaya dönüştürmez. Hatta tam aksine "meczubun arkasında kim ve/veya kimler var?" sorusu önem kazanır. Birkaç sebeple;

1) İsmailağa Cemaati’nin lideri yaşlıdır, hastadır. Dolayısıyla ortada bir "hilafet" yarışı vardır. Mesele sadece veliaht olarak algılanan ismin tasfiyesinden ibaret değildir.

Cinayet potansiyel adaylardan birisine yıkılırsa (ki herhalde cemaatin önde gelen isimlerinden Zekeriya Yücedal’ın Cüppeli Ahmet Hoca’yı işaret eden sözlerini okudunuz) rakiplerin önü açılır.

2) İsmailağa Cemaati kapalı toplum olabilir, ama yoksul sayılmaz. TV’si, radyosu, dergisi, vakfıyla 200 milyon dolarlık bir servete sahiptir. Çarşamba’nın ortası Medine Çarşısı’dır. Cemaatin üniformayı andıran kıyafeti bu çarşıda üretilir. (Hatta geçenlerde bu işlerde uzman bir isme "Kendi özel parfümleri, kokuları varmış" dedim, "Zaten kendileri üretiyor" diye doğruladı.)

3) İsmailağa Cemaati, Trabzonlu, Rizeli yani çoğunlukla Karadeniz kökenlidir. Ancak cemaatin İslami çevrelerdeki ünü, rakip cemaatleri kıskandıracak hal almıştır. Gerçi İsmailağa’dan bir cemaat önderinin "Yol birden fazladır, herkesin yolu ayrıdır" sözü anlamlıdır, ama bu ifade bile rekabetin izini taşır. Bu arada, katilin Menzil’den geldiğini hatırlamakta yarar vardır.

(Bu son noktayı fazla abartılı ve uçuk bulanlar için hatırlatalım ki; Menzil şeyhi Muhammet Raşit Erol 1991 yılı Ramazan Bayramı’nda bayramlaşırken zehirli böcek ilacı dolu bir şırıngayla suikasta uğradı. Hayatı kurtuldu ama elindeki yaralar iyileşmedi. Şeyh Erol 1993 yılında öldü.)

* * *

İsmailağa Camii cinayeti çözülmez; çünkü "iyi saatte olsunlar" kadrosunun ayağı bu cemaate alışıktır. Ve eğer dış müdahale ya da azmettirme varsa, o zaman, ne katil, ne de kurbanı eylemin gerçek neden ve sonuçlarını kestirebilir.

Mesela, 28 Şubat’ın ünlü kıldığı Ali Kalkancı tarikatını hatırladınız mı?

a) Kimilerine göre Kalkancı (ve Fadime Şahin) skandalı İsmailağa Cemaati’ndeki iç çekişmeyle patlak verdi.

b) Diğerleri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadı Hızır Ali Muratoğlu’nun sekiz yıl önce ve yine İsmailağa’da öldürülmesini Kalkancı olayına misillemeye bağlayacak kadar ileri gitti.

Tüm bu soruları telefonla ulaştığımız Ali Kalkancı’ya yöneltmeyi denedik.

Ama Kalkancı ne güncel, ne de eski günlere ilişkin soruları yanıtlamak istedi. Sadece, "Bir insanın bir haftada nasıl canavar haline getirildiğini gördünüz" demekle yetindi.

Haklı, çok ilginç bir süreçti!

* * *

İsmailağa Camii cinayeti çözülmez; çünkü suçu aydınlatması gerekenler isteksiz olabilir.

Hatta belki de önce onların kıblesinin veya tarikinin (yolunun) sorulması gerekebilir.

Ezcümle, tarikat cinayetinin çözülmesine sırasıyla;

i) önce tarikat hiyerarşisi,

ii) sonra diğer tarikatlar,

iii) ve son olarak da kamu görevlileri dahil tarikat düzeninden beslenenler engeldir.

Yani İsmailağa, üst üste dizilen küplerden sadece bir tanesidir.

Yerinden bir oynasa seyreyleyin siz gümbürtüyü! Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:37

İLGİLİ HABERLER