Gündem
  • 29.5.2008 12:57

İŞTE, PKK'NIN ÖRGÜT İÇİ İNFAZLARININ KANLI LİSTESİ

Terör örgütü PKK’dan ayrılan muhalif bir grubun Almanya'dan "Nasname" adıyla yayın yaptığı internet sitesi PKK'da örgüt içi infazlardın listesini yayınladı. Sitenin okurları yorumlarıyla bu listeye katkıda bulundu.

İşte, yaşlı, çocuk, kadın Kürt-Türk demeden binlerce insanımızı katleden bu kanlı örgütün içyüzü:

 

Apocular olarak ortaya çıkan Abdullah Öcalan liderliğindeki PKK ilk çıktığı günden günümüze dek binlerce militan ve sempatizanını “örgüte ihanet, ajan-provokatör“ suçlamasıyla infaz etmiştir. PKK türü güdümlü ve faşist yöntemleri içselleştirmiş örgütlerde yok edilen insan sayısını sağlıklı olarak ortaya çıkararabilmenin oldukça güç olduğu bilincinde olmakla birlikte, bir yerlerden başlamanın da gerekli olduğu kanısını taşımaktayız. Biz bildiklerimizle bu işe başlayarak Yitik CANLAR’ın bir dosyasını oluşturmak istiyoruz. Bunu yaparken de bildiklerini bizimle paylaşmak isteyen okuyucularımızın da katkısına açık olacağız. Bize katkı sunmak isteyen okuyucularımızın, infaz edilen ve hala karanlıktan kalanların isim ve infaz ediliş biçimi ile tarihini YORUM bölümüne eklemelerini diliyoruz.


PKK ortaya çıkışıyla birlikte, 1976’da Ankara’da kendi arkadaşları Ali Doğan Yıldırım’ı kaldığı evde kafasına bir kurşun sıkılarak öldürdüğü  ve bunun PKK’nin ilk cinayeti olduğu iddia edilir. PKK önce bu cinayeti üstlenmez ve polise yıkmaya çalışır. Ancak, daha sonra kabul etmek zorunda kalır ve bir kaza olduğunu iddia eder. Keza, Ali Doğan Yıldırım cinayetinde kullanılan silah daha sonra Kemal Pir üzerinde yakalanır. (Tekoşin iddiası)

PKK’de İnfaz Edilen Kurucular, Merkez komitesi Üyeleri ve Üst Düzey Yöneticiler:

1) Mehmet Turan: 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde PKK’in Kuruluş Kongresi’ne katılan kadrolardan ve ilk oluşum safhasında örgütün önde gelen eylem adamlarından biridir. 1979 yılında Abdullah Öcalan’ın emriyle ve ajan olduğu gerekçesiyle Mardin’de öldürüldü.( Baki Karer’in buna bir yanıtı olmalıdır. Zira, Mehmet Turan’ı örgüte katılmasını sağladığı ve öldürüldüğü zaman da, Baki’nin Mardin’de olduğu iddialar arasındadır. M. Can Yüce “Doğu’da Yükselen Güneş”)

2) Murat Bayraklı: PKK 1982 yılında gerçekleştirdiği 2.Kongresinden sonra örgüt içinde “temizlik” kareketi başlattı. Bir çok PKK’li militan sırtını Suriye devletine de dayamış olan Öcalan’ın emriyle örgüte ihanet ve karşı-devrime hizmet gerekçeleriyle ortadan kaldırıldı. Suriye kontrolünde olan Lübnan’daki eğitim kampında olduğu gibi Avrupa’da da bir çok PKK’li için ölüm emri verildi. Murat Bayraklı 5 Haziran 1984 günü Batı Berlin’de bir çöp konteynırında yakılarak öldürüldü. Onun da “suçu” örgüte ihanetti (!)

3) Süphi Karakuş “Şoreş” :(1) Öcalan’ın emriyle Mahsum Korkmaz tarafından infaz edilir. (Abdullah Öcalan, “Gerçeğin Dili”, s.65-66)

4) Zülfi Gök: 7 Ağustos 1984 yılında Almanya’nın Rüsselsheim şehrinde bir trafik şeridinde arabasının içerisinde beklerken kurşunlanarak öldürüldü. PKK bu cinayete sahip çıkarak; PKK’ye muhalif gruplarla (Enver Ata) işbirliği yaptığı için Abdullah Öcalan’ın emriyle görevlendirilen PKK’nin Avrupa’daki İnfaz Timleri’nce infaz edildi  diye açıklama yaptı.

5) Enver Ata: 20 Haziran 1984’de İsveç’in Uppsala şehrinde infaz edildi.( Enver Ata cinayetinden Av.Hüseyin Yıldırım ve Apo’nun ”KARAKUTUSU” Kesire Öcalan’ın sorumlulukları vardır ve ikisi de hala İsveç’te yaşamaktadırlar. Ne hikmetse yüzlerce Kürd kadrosunu imha etmekte sakınca görmeyen cellatlar, Apo tarafından da Mit Ajanı olduğu iddia edilen Kesire ”anaya” kimse dokunamıyor?

6) İzzettin Evcil: 1977-79 yılları arasında Örgütün Batman sorumluluğu yapmıştı. 1982-84 yılları arasında ise, PKK’nin Botan bölge sorumlusu olarak görev yaptı. 1984 sonlarında” PKK içerisinde muhalif çizgi oluşturmak, önderliğe başkaldırmak, silahlı propoganda yönetmenliğine ve örgüt talimatlarına uymamak” suçundan Öcalan’ın emriyle o da diğerleri gibi infaz edildi.

7) Çetin Güngör: PKK merkez Komitesi Üyesi ve Öcalan’a muhalefet yaptığı için 2 Kasım 1985 günü İsveç’in Başkenti Stockholm’da yüzlerce Kürdün gözleri önünde infaz edildi ve katili olay yerinde yakalandı. Katil Öcalan’ın verdiği görevi yerine getirmiş olmaktan mutluydu. Şimdi ne haldedir acaba? Çetin Güngör; 18 Mart 1984 tarihli açıklamasında, ”artık PKK’li değilim”  PKK’nin uygulamış olduğu silahlı mücadelenin ve Kürd gruplarına karşı izlemiş olduğu davranışların yanlış ve çıkmaz yol olduğunu söylüyordu. ( Av.Hüseyin Yıldırım bu cinayette de zan altındadır.)

8) Abdullah Kumral: 1979 yılından 1980 yılının ortalarına kadar, PKK’nin Gaziantep İl Sekreteri olan, 1980 sonrasında ise, Şanlıurfa Bölge Sekreterliğine getirilen, PKK Merkez Komitesi Üyesi olan Kumral, Apo’nun izlemiş olduğu politikalara karşı çıktığından dolayı, önce göz hapsine alınmış, haps edildiği evden kaçmayı başarmış ama daha sonra Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak tekrar PKK’ye teslim (!) edilmiştir. Öcalan’ın hamiliğini üslenen Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak, PKK’ye teslim edildikten sonra, yol arkadaşı Abdullah Öcalan’ın emriyle cellatları tarafından kulaklarına tüfek harbisi sokulmak suretiyle Bekaa’da öldürüldü.

9) Resul Altınok: 1980’lerin başında PKK Merkez Komitesi Üyesi olan Altınok; Öcalan’a karşı muhalefet yaptığı gerekçesiyle infaz kararı alındı. PKK’nin önden gelen isimlerinden Öcalan’ın iki infaz eri Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun Resul Altınok’u PKK kampında önce kendisine bir çukur kazdırıp daha sonra kafasına kurşun sıkarak infaz ettiler. (daha geniş bilgi için: Hasan Yıldız, ”Muhatapsız Savaş Muhattabsız Barış” s.146-150)

10) Mehmet Karasungur: PKK Merkez Komitesi Üyesi Güney Kürdistan’da bulunduğu bir sırada, yani 2 Mayıs 1983 gecesi Kandil Dağı yakınlarında KYB-IKP arasında çıkan çatışmada (Karasungur ve arkadaşları o alanda, IKP ile YNK arasında arabulucu olarak bulunuyordu) ödürülmüştür. Karasungur ve yanında bulunan İbrahim Bilgin ve diğer arkadaşlarının öldürülmesi bugün bile başta PKK olmak üzere hala tartışılmaktadır. Jitem’in önden gelenlerinden olan Ahmet Cem Ersever ise, Karasungur ve arkadaşlarının Apo’nun bilgisi dahilinde Talabani’nin peşmergeleri tarafından öldürüldüğünü ileri sürüyordu.


11) Lamia Baksi ve 67 militan 1987’de infaz edildiler.(Daha geniş bilgi için: Hakkı Öznur ”Derin Sol” 2.cilt s.1610)

12) Dilaver Yıldırm: Apocuların ilk oluşum dönemlerinden beri PKK’ye dönüşen çizginin içerisinde yer almıştır. 1977 yılı başlarında Kemal Pir’in Sinop Ulubey Hapishanesinden kaçırılışında yer alarak, ilk eylemini gerçekleştirmişti. Örgütün en güvendiği isimlerden biri olan Yıldırım Ankara’da örgüte silah ve malzeme almak için gerekli olan parayı bulabilmek amacıyla Güven Hastahanesi soygununa katılmış ve bu soygun olayından sonra yakalanarak 12 Eylül dönemini cezaevinde geçirmişti. Suriye’de rehin olan Öcalan ne hikmetse, 1987 yılının sonlarına doğru Dilaver’i ziyaret etmek için Bulgaristan’a gider ve görşür. Öcalan’ın talimatıyla Bekaa kampına getirtilen Yıldırm, bir sürü uygulamadan sonra  bir gece nöbetinde intihar (!) ettiği söylenir. ( daha geniş bilgi için: Hüseyin Yıldırm ve Kesire Öcalan’ın 29 sayfalık broşür ”Dilaver Yıldırım Olayı” Milliyet, 31 Mart 1993- Selim Çürükkaya ”Aponun Ayetleri” s.40-41- Mümtaz Kotan ” Yenilginin İzdüşümleri” s.120-121)


13) Av.Mahmut Bilgili: 12 Eylül 1980 sonrası Av. Şerafettin Kaya’nın öncülük ettiği ”Avukatlık Bürosu” Bilgin’in yazıhanesinde işe başlamıştır. Bu avukatlık bürosu başta PKK olmak üzere bir çok Kürd örgütünün davalarına bakıyordu. Mahmut Bilgin’de PKK davasına girenlerden biriydi. Bu davalardan dolayı PKK taraftarı olmaktan tutuklanarak beş yıl Diyarbakır zindanında yattı. Tahliye olduktan sonra Avrupa’ya çıkan Mahmut Bilgili, Avrupa’daki PKK temsilciliğinin almış olduğu infaz kararıyla 1987 yılının Mart ayının başında Hollanda’da yemek masasında boğdurulup, cesedi satırla parçalanıp kanalizasyona atıldı. Cesedi 26 Mart’ta Twente kanalında bulundu. O da örgüte göre ”ihanet etmişti” Yani, devletin Diyarbakır Zindanı’nda yapamadığını PKK’ye havale etmişti. Yurtseverliğinin bedelini Bilgili de diğer soydaşları gibi ödedi.

14) Mehmet Tunç: bir dönem Avrupa’daki PKK yapılanmasında yer alan Mehmet Tunç lideri Öcalan tarafından çağrıldığı Lübnan’daki Mahsum Korkmaz Akademisi’nde gerilla eğitimi yapar. Burada eğtim yaparken Paris’te tanıştığı yine kendisi gibi PKK’li olan Ali Toprak’ın kız kardeşi olan Hevi (Şafak)’a aşık olmuştur. Sevgilisi Şafak, sevgilisi Mehmet Tunç’u ziyaret etmek üzere Lübnan’daki örgüt kampına gelir. İkisinin arasındaki bu duygusal ilişki lideri Öcalan’ın ve örgüt mensuplarının tepkisini çeker. Mahmut Tunç bu duygusal ilişkiden dolayı Öcalan’ın yasalarını çiğnemiştir. İnfazına karar verilir ve sevgiliside dahil orada bulunanların gözü önünde kurşuna dizilir. Bu vahşet videoya da çekilmiş ve her tarafa yollanmıştır. Bu vahşeti belgeleyen video kaseti, Almanya’nın Düseldorf mahkemesinin dosyalarında bulunmaktadır.

15) Mustafa Ömürcan ve dört arkadaşının infazı: Mustafa Ömürcan  PKK’nin 1980 öncesi kadrolarındandır. ”örgüt talimatlarına karşı gelmek ve önderliğe baş kaldırmak” suçlarından dört arkadaşı ile birlikte, Halil Kaya tarafından infaz edildiler. ”Kör Cemal” kod adlı Halil Kaya da Öcalan sisteminin bir gereği olarak, bir yıl sonra Öcalan’ın emriyle infaz edildi. (arkada canlı tanık bırakmak Öcalan’ın şanından değildir.)

16) Şahin Baliç: 1980’lerin başında  henüz liseden yeni olmuşken, PKK’ye katılan Metin kod adlı Şahin Bilgiç Mardin bölgesinde bir çok eyleme katılmış, eylemlerdeki kararlılığı Öcalan’ın dikkatını çekmişti. 1986 yılında bizat Öcalan’ın talimatıyla PKK-MK üyeliğine, daha sonra da ARGK (Askeri Konsey) üyeliğine getirildi.1988 yılında girdiği bir çatışmada yaralanan Baliç, Aponun özel çabalarıyla Suriye’ye getirtildi. Bir dönem tedavi gördükten sonra Aponun Şam’daki evine yerleşti ve lideriyle çok içli dışlı olan militanlardan biri oldu. Apo’nun yakın adamlarından biri olan, Öcalan’ın ayak işlerine bakan hemşerisi Hasan Bindal’ın 25 Ocak 1990 tarihinde bir kaza kurşunu sonucu ölmesiyle, bu ölüm olayından dolayı Öcalan tarafından hakkında idam fermanı hazırlanıyor ve Apo’nun talimatıyla PKK’nin (Öcalan’ın demek daha doğru olur) infaz timi, kaza kurşunuyla ölen Hasan Bindal’ın ölümünden Akademi Komutanı olarak Bekaa’da görev yapan Şahin Baliç’i sorumlu tutuyor ve infaz ediyor.

17) Şahin Dönmez: PKK’nin kurucularından ve ilk Merkez Komitesi Üyelerinden Şahin Dönmez, 1979 yılında yakalanır, çözülür ve bildiği tüm arkadaşlarını ele verir. 3 Nisan 1990 yılında İstanbul’da infaz edilir. Şahin Dönmez’in yakalanmadan önce Apo’nun ”gözbebekleri”nden biriydi.!

18) Mustafa Çimen: Mahsum korkmaz’ın başını çektiği ”14 Temmuz Silahlı Propoganda Takımı”nın bir üyesi ve Mahsum Korkmaz’ın hem siyasi hem de askeri yardımcısıydı. 15 Ağustos 1984 yılında yapılan Eruh baskınında yer aldı. Mustafa Çimen, Eruh ilçe merkezine asılan ”Kahrolsun Faşist Türk Sömürgeciliği! Yaşasın HRK!”, ”Halk Düşmanı canilerden hesap Sorulacaktır! Yaşasın HRK!” yazılı pankartları haırlayan ve asan militanlardan biridir. Mustafa Çimen 1985’de yakalanınca itirafçı olur. Urfa Hilvan doğumlu PKK içerisindeyken (2) ”Teyfik” kod adıyla tanınan Mustafa Çimen, 1990!ların başında cezaevinden çıktıktan sonra PKK infaz timleri tarafından öldürüldü.

19) Osman Tim: 1992 yılının Aralık ayında PKK’nin cezaevi temsilsisiyken ”polisle işbirliği” yaptığı gerekçesiyle Bayrampaia Cezaevi’nde boğularak öldürüldü. Osman Tim’in boğularak öldürülmesine gösterilen gerekçe, ”hiçbir tokat bile yemeden arkadaşlarını ihbar ettiği” gösteriliyordu. (Yalçın Küçük’ün Apo ile yaptığı ve adına, ”Kürd Bahçesinde Söyleşi” s.270) Burada bir dipnot düşmek gerekiyor: Osman Tim ve onlarca PKK kadrosu ”bir tokat bile yemeden çözüldüler(!)” gerekçesiyle öldürüldüler. Peki, Şefleri Apo’da bir tokat yemediği halde örgütünü devlete teslim etmekle kalmadı, Kürd halkına sempati ile bakan ve Türkiye ile sorunları olduğu için PKK’ye yardımda bulunmuş tüm devletleri de tek tek açıkladı. PKK’de Apo benzeri itiraf yapan hiç olmadı. Ne olacak şimdi? Neden Apo kahraman, diğerleri ”hain-ajan-provokatör” diye öldürülsün?

20) Mehmet Çimen: Avrupa örgütünün koordinatör yardımcısı olarak görev yaptı. On yıl cezaevi yattı. 1992 yılının ortalarında Avrupa’ya geldi. Öcalan’ın kadın sorunuyla ilgili koyduğu yasaları çığnedi. Sorgulandı ve 1993’te ”buharlaştırılarak” yok edildi.( geniş bilgi için: Selim Çürükkaya ”Aponun Ayetleri”s.194-197)

21) Yıldırım Merkit: 27 Kasım 1978 yılında yapılan Fis toplantısında PKK’nin Dersim ve Erzincan bölge sorumlusu olarak atandı.  Apo ile ayrılığa düştü ve Apo’nun talimatlarına uymadı. Yıldırm Merkit, Erol Değirmenci ve Meriç Yeşiltaş Dersim bölge komitesinde görevliydiler. Daha sonra örgütten ayrılıp itirafçı oldular. Yıldırım Merkit 1994 yılında Romanya’da öldürüldü. Keza, babası da PKK tarafından öldürülmüş, kendisi gibi PKK’li olan ve ”devrim nikahıyla” Ali Haydar Kaytan ile evlendirilen bacısı Cemile Merkit (Seher) de canını zor kurtararak, yaşama Baki Karer ile devam etmektedir.

22) Mehmet Şener: 1 Kasım 1991 yılında Suriye’nin Kamışlı ilçesinde Suriye istihbaratının da katkısıyla infaz edildi.( ”Kamışlı istihbarat sorumlusu Akid ömer ile Ebu Adnan yanlarında iki PKK’li olduğu halde, Mehmet cahit Şener’in kaldığı eve giderek öldürdüler.” Jitem’ci Ersever, Derin Sol, 2.cilt, s.1260) 1 Kasım 1991 günü Şener’in yanında bulunan Fatma Temel (Dilan) adlı bayan da kurşunlara hedef olmuş ve olay yerinde yaşamını yitirmiştir. Kuşkusuz cinayetler Şener’le sınırlı kalmadı. Şener’in sağ kolu olarak bilinen Mustafa Pusa (Şiyar) ise 7 Kasım 1991’de İstanbul Küçük Ayasofya’da infaz edilirken, eşi Ayşe Pusa da Bekaa vadisindeki Mahsum Korkmaz Akademisi’nde öldürüldü.

23) Sîpan Rojhilat: 5 Ekim günü öğlen saatlerinde, Güney Kürdistan’da Maxmur kampı yakınlarında, Kongre Gel mensuplarınca kaçırılan PWD üyesi Sipan Rojhilat’ın (Şapur Badoşiva) 7 Ekim günü infaz edildi.
24) Kemal Şahin: 7 Şubat 2005 tarihinde PKK timlerince infaz edildi ve katilleri Güney Kürdistan Bölge Yönetimi gövenlik güçleri tarafından yakalandı.

25) Hikmet Fidan: Öcalan’ın Kenya’dan getirilirken dediği “Türkiye’nin hizmetindeyim” sözü örgüt tarihindeki ilk ciddi kırılmaydı. İkinci kırılmayı İmralı’dan gelen “Ateşkese son verin” talimatıyla yaşayan PKK üçüncü ve en büyük kırılmayı muhalif kanadın temsilcilerinden Hikmet Fidan’ın öldürülmesiyle yaşadı. Diyarbakır’ın Bağlar semtinin dar sokaklarında 6 Temmuz 2005 sabahı, susturucu takılı tabancadan ensesine sıkılan tek kurşunla öldürüldü eski Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan. Cinayet, ertesi gün gazete sayfalarında kendine küçük bir yer bulabildi. Her ne kadar haber bu şekilde yer alsa da etkisi sonradan büyük oldu.

26) Kanî Yılmaz: Güney Kürdistan’da araçlarına yerleştirilmiş bir bombanın patlaması sonucunda, PWD- K Koordinasyon Kurulu üyesi Faysal Dumlayıcı ( Kani Yılmaz ) ve aynı örgüt üyelerinden Serdar Kaya ( Sabri Tori ) 12 Temmuz 2005 günü PKK timlerince infaz edildiler.

 

Baki Karer, ”PKK ve Gerçekler” diye yayınladığı broşürde: PKK tarafından öldürülen kişileri, Enver Ata, Çetin Güngör, Mustafa Tangüner, Zülfi Gök, Abdullah Kumral, Yaşar Organ, Ethem Akçam, Abdullah Aziz, Halil İbrahim, Çetin Akkurt, Besi, Selahattin, Cemil, Ayten Yıldırım, Saime Aşkın, Bircan Yıldız, Serdar(takma isim) Hasan Hüseyin, Haci Sunta, Şemsettin Aktaş ve Resul Altınok diye yazar. Ancak, Baki Karer’de PKK’den ayrılan-kaçanların yaptığını yapıyor ve kendisinin de ortağı olduğu-karar aldığı pislikleri gizlemektedir.(Şükrü Gülmüş ve Selim Çürükkaya’yı bu guruhun dışında tutuyorum)  Baki Karer, PKK-KUK çatışmalarında  Mardin bölgesinde görevliydi ve Şemsettin Aktaş-bugünkü (Ahmet Aktaş, bir ayağını verip kellesini kurtaran mürit) ile birlikte bir sürü insanın ölümüne neden oldukları gibi, kendi arkadaşları ve Aktaş’lar ile mahalli problemi olan Abdullah Kıran’ı evinden alınıp infaz edilmesinden de sorumludurlar.


Kaynaklar:
1) Derin Sol 2.cilt, Hakkı Öznur
2) Aponun Ayetleri, Selim Çürükkaya
3) PKK ve Gerçekler, Baki Karer
4) Kürt Bahçesinde Söyleşi, Yalçın Küçük
5) Muhatabsız Savaş Muhatabsız Barış, Hasan Yıldız
6) Doğudan Doğan Güneş, M.Can Yüce
7) Gerçeğin Dili, Abdullah Öcalan

Açıklama: Bu dosya çalışmasını bir arkadaşımız kısa bir araştırma ile yaptı. Umarız bu küçük ve anlamlı çalışma bir ilk olur ve Ankara-PKK’sı ve Abdullah Öcalan’ın etrafında katledilenler –ki biz bunlara ’YİTİK CANLAR’ dedik. Bir bir ortaya çıkar.

Kiminin akibeti bilinmiyo. Bir resimleri ve mezarları bile yok. Bu insanlar aydan veya gökten zembille gelmediler. Bizim istemimiz; bir fotosu, bir anısı ve ölümleri hakkında bilgileri olanlar, yazsın. Yasın ki; ’hain ,le sayın’ ortaya çıksın.

Bu arada arkadaşımızın yapmış olduğu çalışmada, iki dipnot düşmek durumundayız.
(1) Öcalan’ın açıkladığı Şükrü Karakoç değil, Süphi Karakuş’tur. 1979’un sonlarında Suriye/Lüban’da askeri eğitim gören Şoreş bu insandır.
(2) Mehmet Çiman için Selahattin Çelik de Ağrı Dağını Taşımak kitabında Hilvanlı diyor. Ama konuştuğumuz yakın tanığımız Ali Yaver Kaya ise Hilvanlı olmadığını iddia ediyor.

Selam ve saygıyla

Nasname

İŞTE, HABERE GELEN YORUMLARDAN BAZILARI:

PKK itirafçısı Mehmet Oktay (Nedin Talip Kod) 25 haziran 1985 tarihinde yayınlamış olduğu “Yurtsever Devrimci Kamuoyuna” adlı bildiride PKK tarafından infaz edilenlere ilişkin bir liste vermişti. Ben de söz konusu bildiride adı geçen Canlarımızın dükümünü bilgilerinize sunuyorum:

Bir yıl içerisinde PKK tarafından yapılan kesin infazlar:
Celal: Batmanlı işçi olan bu arkadaş, Zaho’da silahsızlandırıldı. (ayrılmak istediğinden dolayı) Elbiseleri ve kolundaki saati dövüle dövüle zorla alındı. Cezaevine konuldu, firar etti. Tekrar yakalandı ve lolan’a ****ürülerek Lelkan ile Lolan arasında öldürüldü.
Ahmet (Mardinli):Zahonun keşan vadisindeki Kampta cezaevine konuldu. Firar etmeyi başardı ama KDP yakalayıp teslim etti. Kemikleri kırılana dek dövüldükten sonra omuzuna 30-40 kilo yük verilerek Lolan yoluna koyuldu.Büyük Zap ile Barzan arasındaki bir yerde öldürüldü.
Abdulkadir (Mardinli): Lolan’dan ülkeye gönderileceksin denilerek alındı ve öldürüldü.
Halil İbrahim (Ceylanpınarlı): Lolan’dan ülkeye gönderileceksin diye alındı. Kamp yaşamından ve gözaltında kalmaktan kurtulduğunu sanan H.İbrahim sevincinden havaya uçuyordu, ama kalleşçe onu da öldürdüler. O zaman bizzat ben de ordaydım. Tetiği çeken Fuat (Ali Haydar Kaytan) ve Cuma (Cemil Bayık) idiler. Hatta Fuat’ın silahına fışkıran kan lekeleri Makara (Kamp-Karargah) kadar silinmedi.
Davut (Resul Altınok): PKK-MK üyesi ve Kuzey Eyalet Sorumlusu, yaklaşık üç aylık tutuklama ve içkenceden sonra bizzat Fuat Zübükzadesi tarafından katledildi. (Apoculuk tarihinde teorik olarak Apoya kafa tutan tek adamdı) Davet’u Bizans oyunları, Neron cebiri ile Lolan’a kadar ****ürdüler ve öldürdüler. (Bir ara Fuat ile birlikte sorgusuna gidiyordum) Davet’a dayatılan şu idi: Ben bir provokatörüm, PKK’yi parçalamak için komplolar düzenledim. Sorumlu olduğum zanam bayan-erkek bazı kadroları ajan olarak öldürdüğüm, (F...) isimli bayanı benimle cinsel ilişki kurmayı red ettiği için öldürttüm. Ajan ilan ettim. Zindandaki eski devrim esirlerine PKK’nin gönderdiği paraları keyfim için harcadım, kız yolunda kullandım. PKK’ye karşı ağır suçlar işledim, bağışlanamam. Evet üç yıl bulunmasının temel bir nedeni böylesi iğrenç bir yazıyı “iftira” olarak almak istemeleriydi.(Banda alınıp yayınlanacaktı) Bunlar Davut’a işkence yaptıklarında, O; şöyle bağırıyordu: “Kahrolsun Sava provokasyonu, kahrolsun Deng Sio Ping’ler, yaşasın maksizm, leninizm, yaşasın komünizm...” itiraf etmeliyim ki, ben yaklaşık üç yıl önce türk hapishanelerinde kaldım ama böylesi bir işkence ve metotlara tanık olmadım.(tabiki böyle direneni de)
Ayten(mardinli):Bu bayan zorla Lolan’a getirildi ve getirildiği gün Davut’un yanındaki cezaevine kapatıldı. Ajan ve fahişe olarak değerlendiriliyordu ve yok edildi.

İnfaz ettikleri masum köylüler:

Uludere’nin Nire köyünden Hüseyin Ahmet’i öldürdüler.
Ahmet Biryan’ın kardeşi öldürüldü. Altı kardeşlik ailenin en temiz olanı olduğu için kitlelerin şiddetli tepkisiyle karşılaştılar. Öyle ki kendileri bile üstlenemez oldular. Mit yaptı demek zorunda kaldılar.
Merge köyünden iki çocuğun öldürülmesi. Köyün ortasına mayın düşediler ve bilinen olay oldu.
Karageçit köyünde Sipivan olayı: Dokuz kişilik ( 5 kadın, 4 çocuk) bir aile katledildi. Bu toplu cinayeti, Serxwebun Gazetesinde şöyle manşet yaprılar: “Vahşet Kontrgerilla Katliamı”
Bestan’da bir ev kadınının öldürülmesi.
Kareşan’da baba ve oğlunun öldürülmesi.
Silopi Ovasında bir karıkocanın öldürülmesi.

Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür diyor.

İzinsiz kaybolanlar:

1) Ayten (Hamili Yıldırım’ın karısı): Uzun süre yapılan çıldırtıcı işkencelerden sonra Lolan’a getirildi.
2) Besey: Bu bayan uzun süre türlü yöntemlerle tam bir problem yapıldı. Ülkeye gönderiyoruz diyerek Suriye-Türkiye sınırındaki mayınlı alanda yok edildi.
3) Zeki (Adıyamanlı olabilir): Ajandır denilerek tutuklandı. Şırnak’tan Zaho’ya ****ürülürken yolda yok edildi.
4) Delal (Kuzeyli).: Öldürülen Celal Aşık’ın bacısı. Semir ajanının metsesi, provokatör diye lanse edildi. Zorla Lolan’a ****ürülerek tutuklandı.
5) Ayşe dersimli Öğretmen): Lolan’da hergün Fuat tarafından dövülüyordu. Tutukluydu.
6) Bahar (Batmanlı). En son Fuat ona “sen ispiyonada yaramazsın” deyip tepeledi.
7) Aysel: Şam’a gönderiyoruz diyerek yok edildi. Ama biri öldürüldükten sonra yakılarak gömüldü Lolan’da.
8) Beşir (Suruçlu): Avrupa’dan Lübnan’a, oradan da Irak’a getirildi. Sonu belli değil.
9) Kamyon Bıyık (Hilvanlı): Diğer ismi Kamyon Hasan yok edildi. Daha önce hain ilan edilmişti.
10) Cafer (Maraşlı): asıl adı Ali Engizek, 1980 öncesi Maraş sorumlusu idi. Zorla yola koydular ve Silopi ovasında iyice dövüldükten sonra silasızlandırıldı ve bırakıldı. KDP aldı ve iade etti ve tutuklandı.
11) Şoreş (Diyarbakır veya Suruçlu): Avrupa’da Semirci olmuş dediler. İslah olması için kafasını doldurup Irak’a gönderdiler. Şeklen Makar sorumluluğunu verdiler ve çok basit bir oyun ile tutuklayıp hücreye attılar.
12) Sağır Cuma (Dersimli): Öz ismi Metin Güngöze, bir yıl tutuklu kaldı, en son KDP’nin komite Amediye mıntıkasından firar etti, Apocular arkasından taradılar, sonu karanlıkta kaldı.
13) Metin (Dersimli): Bir yıl Lolan’da tutuklu kaldı. Sonra kayıp oldu. Kaçamayı başardı mı yoksa öldürüldü mü belli değil.
14) Ramazan (Adıyamanlı): Silopi ovasında silahsızlandırılarak bırakılmıştı. Kaçakçılar yardımcı oldular. Irak’a geçiş yaptı, KDP’nin eline geçtikten sonra Apoculara teslim edildi ve tutuklanıp Lolan2a yollandı.
15) Biji (Suruçlu): şırnak2ta haindir denilerek tutuklandı. Zaho’daki Keşan mağarasına gönderildi, sonu belli değil.
16) Yusuf (Batmanlı): Eskiden DDKD’li idi, silahı alınarak tutuklandı. Sonra firar ettiği söylendi, akibeti belli değil.
17) Yaser (Muşlu) Görcü göçmenlerden olan bu arkadaşa işkence etmeyen PKK (apocu) şefi kalmadı. En sonunda Şırnak bölgesinde kayıp oldu. Akibeti belli değildir.
18) celal (vartolu): Lolan’da tutuklandı kaçan Süleyman’ın (baki Karer) gardiyanı olduğundan işkenceye yatırıldı. Diyarbakır Zindanında uygulanan işkence yöntemlerinin tümü bu arkadaşa uygulandı. Tırnakları çekildi, ine batırıldı, ayakları patlatıldı. İdam kararını infaz etmek için Davut’un bulunduğu cezaevine ****ürülürken yolda kayıp oldu. Bu arkadaşa işkence yapan Fuat’tı.
19) betal (Maraşlı): Lolan’da nöbet yerini bırakıp kaçıyordu, ateş edildi bereket ölmedi. Dipçıklerle fena halde dövüldü ve tutuklandı. (daha önce gitmiştir diye lanse edilmişti)
20) Ajitatör Kemal (Batmanlı): Mehmet karasungur’un ölüm olayında suçlu ilan edilerek içeri alındı.
21) Yaşar (halfetili): İslah evine kapatıldı.
22) Haci (Mardinli): İslah evine kapatıldı. 50-60 yaşlarında.
23) Yasin (mardinli). Ayrılma ortamını kolluyordu. Gözaltına alındı. Bir iş için yola koydular ve kayıp oldu dediler.
24) İbrahim (Nusaybinli): Uzun süre örgüt şeflerinden islah olması için dayak yedi ve tutuklandı. Sonra bırakıldı ve kayıp oldu denildi.
25) Akibeti diğerleri gibi oldu kayıp dediler.
26) Osman (Siirtli): Daha önce ayrıldı ama yakayı kurtaramadı. Akibeti kayıp.
27) Kemal (Diyarbakırlı): Hudut geçilirken öldürülen Gürcan Özcan’ın ödürülmesinden sorumlu tutuldu. Ağır bunalıma girdi ve gözaltına alındı. Değişik taktik oyunlarla hakkari bölgesine aktarıldı ve nasıl olduysa oldu ve kayıp oldu dediler.
28) Zeki (Adıyamanlı): Çukurca’da yaralı ele geçen ve Talat olayında suçlu ( o da yakalanmadığı veya ölmediği için ajan) ilan edildi. Malum olacağı üzerine gözaltına alındı.
29) Aytekin (Kuzeyli): hızıl çayındaki boğulma olayında kurtulan iki kişiden biri idi. O olaydan sonra ayrılma isteği ortaya çıktı. Tabi ki hemen cezaevine kapatıldı.
30) Zeynel (Bingöllü): Hayrı Durmuş’un amcasının oğlu. Sahte bir görev ile görevlendirildi, sonu belli değil.

Bu saydıklarım ya kendim, ya da sadık arkadaşlarımdan duyduklarımdır. Diğer bölgelerde de bu tür kayıpların had u hasabı yoktur! Diyor: PPK itirafçısı Mehmet Oktay. Siz ne dersiniz?

(Bir Nasname Okuru)

--------------------

Yüksekovalı'yım. 6 sene pkk de kaldım. En son 2003 da terkettim. Orada Abdurahman Dürre'nin oğlu Harun, yani Berzan Dürre, Xinêrê alanında muhalıf diye Fuat tarafından elleri bağlanarak öldürüldü. 2001 de Rahman adlı Urfalı ve soyadı Şen, yani Nuray Şen'in oğlu yine öldürüldü. Amedli Akif bu cezaevinden kaçıp örgüte sığınmıştı. O da katledildi. Ayrica bazi kurtlerin 1994 te oldurulmesi isadamlari esnaflar bunlarinda bazi metropolde apo icin kalan sahislar tarafindan katledildigini biliyorum

(ates ..)

----------------------

Benim babamı ve abimi öldürdüler..1996 yılıydı.Şırnak'ta. Abimle babam dağda çobandılar. Pkk'lılar gelmişler. Abimin kafasını taşla ezmişler. Babama da 4 tane kursun isabet etmiş. Köyün muhtarına da haber yollamışlar. Evin alt katını köye gelen Şırnaklı bi öğretmen abi vardı. Ona verdik diye öldürmüşler ikisini de.. Sonradan o Şırnaklı öğretmeni de 8 ay sonra okulda öldürdüler. Köyde geçim sorunu vardı. Evi öğretmene verdik. Çünkü bize para veriyodu karsılığında. Geçimimize katkıda bulunuyodu. Ama dayanamadılar, hazmedemediler. Öldürdüler 3 tane dağ gibi insanı.

(botan_gülü ..)

-----------------------

Boyle bir calismanin baslatilmasi gerektigine katiliyorum. Ancak kullandiginiz tarz ve yontemi dogru bulmuyorum. Ilk once sunu belirtmeliyim;
"Bu dosya çalışmasını bir arkadaşımız kısa bir araştırma ile yaptı. Umarız bu küçük ve anlamlı çalışma bir ilk olur ve Ankara-PKK’sı ve Abdullah Öcalan’ın etrafında katledilenler –ki biz bunlara ’YİTİK CANLAR’ dedik. Bir bir ortaya çıkar." biciminde bir aciklamaniz var. Bu kadar ciddi bir konu kisa bir arsatirma ile olmaz, ciddi ve daha uzun soluklu olmalidir.
Ikinici ise kesinlikle katilmadigim seydir, oda ajanlasmis, itirafcilasmis kisiliklerle, gercekte devrimci-yurtsever olan ve apocular tarafindan katledilen insanlari ayni kefede tutmanizdir. Yani: Sahin, Yildirim, Osman Tim, vb gibi itirafcilar ile Mehmet Sener, Enver Ata, Cetin Gungor, Kani Yilmaz, Hikmet Fidan, vs gibi degerli Kurt yurtseverlerini ayni kefeye koyup kayip canlar olarak adlandirmak dogru degildir. PKK'nin infaz ettigi, itirafcilar olarak ayri bir liste olarak sunulabilinir, ancak Yurtsever sehitlerimizle birlikte anilmalari dogru degildir, ayrica Apocu zihniyetinde istedigi budur.

Bu arada; Nasir arkadas'in infazida onemli bir infazdir.

(Amedi .. )

----------------------

Apo kurbanlari yalniz bunlar mi ? Cok az ! Bekaa da infaz edilen yuzlerce devrimci kurd yavrularini unutunuzmu ! ? Ben unutmadim: 1988-90 yilarinda sahit oldugum her sabah infazlarinda "APO HATIYE HILVAN E" " dansi ile infaz edilecek kurd yavrularin etrafinda cizilen dansli halaylari " Kizil derilerin " esir aldiklari kurbanliklarini infaz etmesine benziyordu. Her sabah infazinda 3-4 kisilik kurbanliklar etrafindan danslari hafizaamdan cikmasi mumkun degil. Zevkle infaz meydanina getirilen hergun ucer veya dörder kisiler etrafindan önce " Apo hatiye Hilvan e " halaylari cekilir zevkle ve ardinda son soru sorulurdu kurbanlik kurd yavrularina. Kimi yalvarip yakarken kimi devrimci soluganlar atarak tak.tak.tak kursunlari ile yikilirdi yere cansiz bedenleri kurd yavrularin ve baslardi Kizil dereli Apocu danslari cansiz bedenlerin etrafinda " Apo Hatiye Hilva e " .
Feyzi Acikgöz

NASNAME: Elbette yanlız bu kadar değildir. Biz sadece yönetici ve kuruculardan başlayarak okuyucularımızın katkısına sunduk. Bu tür iç infazlara tanıklık etmiş okuyucularımızdan bunları somutlaştırmasını diliyoruz. Yani: Yer, tarih ve isim vererek. Daha sonra biz bunları derleyip dosyalıyacağız.

(Feyzi Acikgöz .. )

--------------------

Apo ismi veya resmi görunce Bekaa daki infazlar ve bana zorla dayatliyan eski Isvec basbakanlarinda "Olof Palme "cinayeti hatirlarim.
Lubnan- Bekaa sindaki infazlar kampindaki hucremde celatlar gelmisti direk baskan Apo tarafindan Olof Palme cinayetini ustlemem icin. Sorgu basi CEMAL idi.Bana Olof palme cinayetini cizdikleri duzmece yaziyi ezberleyip o dogrultuda Akademi denilen yere davet edilecek dunya basinlarina cikmami istediklerinde.Hemen olayi aydinlatmam icin sözumu dinlemesini söz haki aldim "Isvec te tum aydin ve isvec lerin destegi ile Olof Palme olayi partimiz PKK suphesu tamami ile yok olmus ve artik ne kurd nede PKK yargilanmaktadir , ben kendim Isvec te Olof Palme davasinda PKK adina sorgulanmis ve tum takiplere tabi tutul biri olarak adima ve diger kurd örgut liderler sahislari adina OLOF PALME cinayeti ustume alirsam kesin yine PKK ve önderligi bu konuda kuskulari ustune cekecegini ve yargilanacagini bundan dolayi lutfen beni öldurun amam bu yanlisi yapmiyalim " ,dedigimde CEMAL yakinda sopali duran iskenceci nubetcinin elinde aldigi sopa ile kafam ve vucudumun her yerine vura vura sopayi vucudumda onlarca parcaya bölmustu ve bana "Oruspu cocugu bize akilmi vereceksin" diye yerde cansiz vucuduma bagiriyordu.Yerde kanlar icinde baygin ve koma sekilinde yatan vucudumun tamami ile yok oldugumu anliyan CEMAL orda bulunanlara hemen doktor gelip beni tedavi edilmesini istemisti ve ardinda bana " Bu oruspo cocugu su an ölmemesi lazim, o bize lazim basinlara cikilmasi icin ,kocaman Isvec basbakani Olof Palme bu Feyzi Acikgöz,Kemal Burkay ,Huseyin Yildirim ve Ibrahim Guclu tarafindan öldurulmus ve tum dunya gercegi bilmesi gerekiyor " diyordu.Emirler veriyordu bir an kamp doktorun gelmesi icin.
Feyzi Acikgöz

---------------------------------

Tuncelide pkk tarafindan katledilen pkk liler. sükrü gülmüs sitenizde pkk tarafindan ajan kontra itiraflarina maruz kalipta hayatini kaybeden pkk gerilalarina tunceli bölgesindende cok sayida magdur savascilari ekleyebiliriz.özellikle pkk ,da var olan bir hastalik ve bu hastaligin tedavisi mümkün olmayan kanser hastaliginin adi ajan kontra kelimeleridir.ajan ve kontra kelimeleri pkk örgütü icerisinde tedavisi mümkün olmayan bir iftira hastaligidir.kendim tunceliliyim pkk nin gerila savasina her zaman saygi duymusumdur.burada pkk nin tuncelide kendi örgüt icerisinde katlettigi kahraman savscilarindan bir kacina deginmek istiyorum.MAGDUR AILE VE GERILLA/ILYAS YÜKSEL tunceli gömemis köyündendir.Yüksel ailesi almanyanin stutgart kentinde ikamet etmektedir.ilyas yüksel yüksel ailesinin en büyük oglu olup 1980 lere kadar tunceli iili merkezinde pkk sempatizani olarak failiyet yürütür. 12 eylül 1980 cuntasindan sonra ilyas yüksel almanya sutgart kentine ailesini yanina gelir.1987 lere kadar almanyada pkk faliyetlerini yürütür.ve ayni yil icerisinda tuncelide pkk dag kadrosuna gider ve gerilacilik yapar,1988 avrupada pkk icerisinde hüseyin yildirimin basini cektigi bir hizip ortaya cikar ve örgüt icerisinde avukat hüseyin yildirim taraftari diye süphenilenlerin avi baslar.1988 de tuncelide pkk nin dag kadrosunda olan ilyas yüksel den süphelenen örgüt yönetimi ilyas yükseli tutuklar ve ilyasin avukat hüseyin yildirim taraftaridir diye kaba iskence uygulamalarina maruz kalip ve yasamina veda eder.oysa ilyas yüksel kürt halkinin bagimsizlik özgürlük ve demokrasi mücadelesi icin pkk saflarina katilmisti.1988 de tuncelide bulunan pkk nin dag kadrosu sayisi 40 civariydi ve ilyas yüksel gibi ajandir kontradir ve benzeri iftiraya maruz kalipta hayatini kaybedenlerin sayisinin cok sayida oldugunu ozamanin gerillasi ( YILMAZ)1988 yakalanip 15 sene cezaevi yatip bugün ise almanyada yasamini sürdüren den duydugumda tüylerim diken oldu.magdur ilyas yükselin babasiylan en son 1991 sututgarta tuncelilerin dügününde karsilasmistim ve ilyasin durumunu sordugumda babasi pkk fasist örgüt olarak tanimlamisti.cünkü oglu pkk nin gerila savasina inanarak tunceli daglarina gitmisti,ve oda ajan kontra kanser hastaligi benzeri kelimelerden kurtulamamisti.MAGDUR 2/MAHMUT ARDAN /Tunceli körtan köyü yesilkaya mezrasindan. Mahmut radan 1997 lere kadar pkk nin illeri sempatizani ve dsifre olunca 1997 pkk nin dag kadrosuna katilir ve pkk nin dogu karargah sorumluluguna kadar yükselir,dogu karargahi nazmiye ,pülümür mazgirt alanlarini kapsar,ve Mahmut ardan tunceli bölgesinde türk ordusuna vurdugu darbelerlen doktor baran gibi efsahnelesir.yil 1999 olur abdullah öcalan yakalanir ve türk genel kurmayin direktifine hizmetine girer.halk savascisi mahmut ardan aponun teslimiyet cizgisinin karasisinda durur ve muhalefet olur.yil 2001 olur mahmut ardan denetimindeki gerilla birligiylen tunceliyi terk etmez ce ve kendi köyü civari körtan nazmiye hatinda ´kalir ve *** *** körtana ugrar.Mahmut ardan aponun teslimiyetci cizgisini savunmadigi icin ve apo ,ya karsi durdugu icin hakinda ajan kontra benzeri cirkin iftiraya maruz kalarak hakinda ölüm karari alinir ve sinsice katledilir,Mahmut ardanin katledilmesi söyledir.mahmut ardan kendi köyö olan körtan köyünün alt kisminda bulunan kirim mezrasina yakin magarada geilla birligiylen kalir ve sinsice silahi elinden alinir ve bir bayan arkadasiylan tutuklanir.ayni magarada elleri kollari baglanir bayan yoldasiylan beraber kafalari tas ilen ezilir. mahmutu ve bayan yoldasini vahsice katleden abdullah öcalan kafasi ve mantigi güden yoldaslari körtan köyü civarini terk ederler ve bir daha mahmud ardanin köyüne ayak basmazlar.cünkü mahmudun katledilmesi tunceli köylerinde ve genelde kendi köyü körtan yesilkaya bölgelerinde halk nefret ilen karsilamislradir ve pkk nin dag kadrosunun bu igrenc katliaminnin verdigi aciyi halen unutmamislardir.istanbulda ikamet eden mahmudun ailsine bas sagligi dileme ve kendini affettirmek icin giden HADEP parti calisanlarini bile kendi kapilarindan iceri almadiklari gibi nefretlen karsilamislardir.evet bende tunceli ve mahmut ardan köyünden biri olarak tüm köy ve mezra halkim gibi devrimcilerin üzerine,( ajandir kontradir) gibi igrenc iftiralar atarak , devrime ve sosyalizme inanarak daglara cikan halk savascilarini katleden abdullah öcalan mantigi olan (ajan ve kontra ) kelimelerini ve iftiralarini nefretlen karsiliyorum.pkk kendisinde var olan bu hastaliktan kurtulmalidir. abdullah öcalani savunmayan ve onun mustafa kemal,ina saygi duymayan her kes ajnmi kontrami oluyor.gercegi söyleyecek olursam dersim katliamini yapan beton

------------------

SAYIN NASNAME YETKiLiLERi;
Bir kac isimi yanlis vermissiniz, Sükrü hoca nasil bu kadar unutkan olabiliyor, hayret dogrusu.
SORES, Sükru Karakoc isimli biri degil. Süphi Karakustur.Kendisi Viransehirli Urfa, Antep Diyarbakir sanirim bir soygun isi icinde Adana´da bulunup faaliyet yürütmüstü. 1980-81 Yili icinde K Kurdistan´in Giap`i olarak aday listesinde biriydi.

(Sah ismail Yigit .. )

(HABERVİTRİNİ ÖZEL)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 11:52

İLGİLİ HABERLER