Gündem
  • 6.10.2012 13:11

'Nefret suçları kapsamında düzenleme yapacağız!..'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kamuoyunda nefret suçları olarak adlandırılan ayrımcılık, İslam düşmanlığı, ırkçılık gibi konularda yeni bir düzenleme yapacaklarını belirterek, “Nefret suçlarını özel bir suç tanımı olarak Türk Ceza Kanunu’na (TCK) koymak için çalışma başlattık” dedi.
 Panelde bir konuşma yapan Bozdağ, ırkçılık, ayrımcılık ve İslam düşmanlığı gibi hastalıkların dünyada yeniden yükselmeye başladığına dikkat çekti. Dünya savaşlarının ırkçıların hayalleri yüzünden çıktığını ancak tüm dünyanın büyük bedeller ödediğini kaydeden Bozdağ, “Üzülerek görüyoruz ki son zamanlarda Amerika ve Avrupa’da radikalizm yeniden güçlenmeye başladı. Yeniden ırkçı yaklaşımlar, ayrımcı yaklaşımlar hortlamaya başladı. Bunlar tehlikeli şeylerdir. Hem o ülkelerin huzur ve barışı için hem de dünyanın huzur ve barışı için büyük tehlikedir. Bunlara karşı hep beraber karşı durmamız lazım” dedi.
Bozdağ, Amerika ve Almanya’da Hz. Muhammed’e ve İslam’a hakaret eden film ve karikatürlerin yayınlandığını hatırlatarak, “Burada daha büyük yanlış, ülkeyi yönetenlerin bu yanlışı yapanlar karşısında toleranslı yaklaşımlarıdır. Birileri yanlış yapıyorsa, düşman kamplar oluşturuyorsa ülkeyi yönetenler bunların karşısında ayağa kalkmalı. Eğer ülkeyi yönetenler bu noktada tedbir almazlar, onların hoşuna giden işleri yapmakta yarışa girerlerse daha büyük tehlike, bu daha büyük bir tehlike arz eder. Biz son dönemlerde Avrupa’da yükselen ırkçılık gibi yaklaşımların, ülkenin yönetimine talip olan siyasiler tarafından dile getirilmesini dünya için büyük bir tehdit olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarih boyunca Hz. Muhammed’e ve İslam dinine düşmanlık besleyen Ebu Cehil ve Ebu Leheb gibilerin yaşadığına dikkat çeken Bozdağ, konuşmasını söyle sürdürdü:
“Çağdaş Ebu Cehillere, çağdaş Ebu Leheblere aldırmayın, onlara değer vermeyin, onları ciddiye almayın. Doğru olan onları yok saymak, adam yerine koymamaktır. Eğer onların küfürleri ve hakaretlerini var sayarsak o zaman onlara değer vermiş oluruz. Bazıları gündeme gelmek için, şöhret olmak için bunu yapabilir. Bizim hepimizin gönlü aklı fikri bu tür yapılara kapalı olmalı. Bize düşen şey dinimizin güzelliklerini ve Allah’ın Resulünü doğru anlatmaktır. Biz adı barış olan bir dini doğru anlatamadık. Bir kişinin ölümünü alemin ölümü gibi nitelendiren bir medeniyet anlayışını birileri terörle yan yana getiriyorsa buna fırsat verdiğimiz için biz de görevimizi tam yapmıyoruz demektir.”
Bozdağ, hükümet olarak kamuoyunda nefret suçları olarak adlandırılan ayrımcılık, İslam düşmanlığı, ırkçılık gibi konularda yeniden bir çalışma yapma kararı aldıklarını vurgulayarak, “Nefret suçlarını özel bir suç tanımı olarak Türk Ceza Kanunu’na koymak için çalışma başlattık. Çalışmalar bittiği zaman Türkiye olarak bu konuda özel bir suç tanımı yaparak ve buna TCK içinde yer vererek bu anlamda yanlış yapanları, toplumum birlik beraberliğine kast edenlerle ilgili mücadelede başka bir tedbiri almış olacağız. Birileri bunu düşünce özgürlüğü ile irtibatlandırmaya kalkıp ‘bunlar düşünceyi, ifadeyi yasaklıyor’ diye yaygara yapabilirler. Bir yandan gazetelerde ‘aman nefret suçu olsun’ deniyor, aradan zaman geçiyor bununla ilgili çalışma yaptığımızda ‘aman yapmayın’ diye başka bir yapı ortaya çıkıyor. Biz fikirlerin ifadesinin önüne engel getirmiyoruz ama küfür etmek, insanlığın değer verdiği şeylere hakaret etmeyi fikir özgürlüğü olarak görmüyoruz. Birine küfretme özgürlüğü verdiğinizde karşısındakine ona mukabele etme özgürlüğü doğar. Biz fikir özgürlüğüne sonuna kadar evet ama insanlığın inançlarına küfür etme özgürlüğüne karşıyız. Bunun suç olduğunu düşünüyoruz. Uluslararası toplumun gündemine bu konuyu taşıma yönünde adımlar atacağız. Bu noktada nefret suçları konusunda uluslararası sözleşme ortaya koyarak, ortak bir tavır geliştirilebilir mi bir çalışmamız olacak” dedi.

 

İHA
 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 14:37

İLGİLİ HABERLER