Medya
  • 24.5.2020 17:31

Hasbıhal- 8!.. Şeytanın tasması

ŞEYTANIN TASMASI!..
Müminlerin imanı gayba imandır. Gayba îmân edebilmek için, vehmin, hayâlin yetişemediği bir yaratana inanmak lâzımdır.
Melekler görerek bilerek iman ettiler.
İnsanoğlu ise hiç görmediği Rab’ına iman etti.
Şüphesiz görerek inanmak kolaydır. Zor olan şey görmeden inanmak iman etmektir.
İşte imanlı insanı makbul kılan şey görmediği Rabbine teslim olup,  iman etmiş olmasıdır.
Allahü Teâlâ için bir kuluna verdiği en büyük ihsan, imandır.
Rabbimizin yanında iman o kadar değerlidir ki; iman tıpkı cennet mücevherleri gibidir.
Allahü Teâlâ bu mücevheri sadece layık olan kuluna takar.
Allahü Teâlâ imanlı bir kulunu sadece bir kul gibi değil, nadide bir mücevher gibi görür.
O yüzden de Salih kullarını ayrı sever.
Cenab-ı Hak bu imanlı kulları için dünyayı helak etmez.
Dünyaya ayakta tutan ve yok olmaktan kurtaran; işte o imanlı kullardır.
Bu kullara o kadar büyük sevgi ve muhabbet duyar ki; bir tanesinin bile başına kötü bir şey getirmez. Bir felakete uğratmaz.
Her işin başı her işin bitişi imandır.
Bir Müminin, bir Müslümanın; son nefesinde imanını kurtarmaktan daha ulu daha mühim bir amacı yoktur.
Bütün mesele son nefeste imanı kurtarmaktır.
Son nefeste iki grup insan imanını kurtarır.
1.Allah’a âşıklar
2- Allah’ın sevdikleri.
Allah’a âşıklar;
aşklarını büyüklerinin üzerinden gösterenlerdir.
Allah’ın sevdikleri ise; bir yere bağlı olmayan Müminlerdir. Onların kaç kişi ya da kimler olduğunu Allah’tan başka kimse bilmez.
Onlar, Hızır Aleyhisselam’ın cami menkıbesinde anlatılan bu kimselerdir. Onlar meleklerin koruması altındadır.
Dünyaya gelen her insanın ipi vardır.
Kiminin ipini hocası, kiminin tasması ise şeytan tutar.
Dini İslam’dan habersiz olanların tasmasını şeytan tutar. Onların ipi şeytanın elindedir
Şeytan bir kişinin tasmasını eline aldığı zaman, o kişiyi bir daha şeytanın elinden kurtarmak zordur. Çünkü şeytan başta sahip olduğunu vermemekte direnir.
Sonuçta yoldan çıkmışların kolay kolay düzelmeme nedenleri budur.
Şeytan bir kere sahiplendiğini asla ama asla bırakmak istemez.
Tasmasını eline aldığı insanları, son nefeste dâhil kabire düşene kadar bırakmaz.
Kişiyi son nefeste imansız edip, toprağın altına öyle düşürdüğünde tasmasını da çıkartır.
Dolayısıyla şeytanın emrine giren, ona teslim olan son nefeste de onu dinleyip imansız gider.
Bilerek yahut bilmeyerek şeytanın emrine girenlerin son nefeste imansız olması böyledir.
Şeytan o kadar tehlikelidir ki, insanın imanını tereyağından kıl çeker gibi alıp götürür. Bunu yaparken de o insanın hiç haberi olmaz.
El çabukluğu olan yankesicilerin cepten para çalması gibi, kişinin imanını aynı çabuklukla kalbinden çekip alır.

Şeytanın varlık nedeni kişiyi imansız etmektir.
Onun bütün varlık amacı budur. O amacına uygun yaşar. Ona göre hareket eder.
Bunun içinde insanların nefsinin hoşuna gidecek, her türlü dünyevi zevkle kandırır.
Bir kere tuzağına düştüğün zaman, bir daha kurtuluş çok nadirdir.
Büyüklerin bu dünyada varlık nedeni; ise Kurtuluşa erecek talebelerini bir arada tutmaktır.
Büyükler talebelerine sahiplenirler.
Sahiplendiği talebelerini şeytanın şerrinden korurlar.
O talebeler bunun hiç farkında bile olmazlar.
Bir büyüğün bir talebesini bir günde 100 şeytan saldırısından koruduğu görülmüştür.
Büyüklerin varlık amacı bu olduğu için, onlar bütün ömürlerini şeytana karşı tetikte geçirirler.
Teşbihte hata olmaz ama bir çobanın sürüsünü kurttan koruduğu gibi, yirmi dört saati gözü açık geçirip talebelerini korur.
Allahü Teâlâ rehberlerini sahiplendiği talebelerine şeytanın yaklaşmasını yasaklamıştır.
Kalbinde hocasına samimi bir bağ olan talebelere şeytan kolay kolay yaklaşamaz.
Böyle bir kişiyi gördüğünde, o kişinin ipinin hocasının elinde olduğunu gören şeytan oradan uzaklaşır.
Bilir ki hocasına bağlı talebeye kendisinin tasma takması yasaktır.
Bir talebe için en büyük tehlike, kalbinde hocasına duyduğu sevgisinin azalmasıdır. Tetikte olan şeytan bunu gördüğünde hemen harekete geçer.
Türlü türlü vesveselerle o kişinin aklını çelmeye çalışır.
Bir kişinin düşebileceği en tehlikeli durum hocasına ve yola karşı vesvese sahibi olmasıdır.

Hocası ile ilgili vesvese duyan bilsin ki; şeytan tasmayı alıp kapıya dayanmıştır.
Bir kere tasmayı kafasına geçirirse, bir daha onun kurtuluşu yoktur.
Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Şeytan namaz kılan Müslümanların kendisine ibadet etmesinden ümidini kesmiştir. Fakat onların aralarını açmak ve birbirlerine düşürmekte ümitlidir.” 
Hocalarımız hep bize; “Aman Kardeşim, büyükleri sevin, büyükleri sevin, büyükleri sevin” dedi. Bunu sık sık hatırlatıp bizi şeytanın şerrinden uzak tuttu.
Kalbinde bu sevgi olmayan, şeytana köle olur.
Şeytan da kölelerini cennete değil cehenneme götürür.
İşin özü ve hulasası budur.
Bu yüzden vefat da etmiş olsa büyüklerimize karşı sürekli olarak kalbinde aşk şevk bağlılık sadakati yüksek tutmalıyız,
Tutmalıyız ki; şeytan bağlılığımızı görsün ve yanımıza yaklaşamasın.

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu;
-"Dikkat edin!
Hepiniz çobansınız hepiniz sürüsünden sorumludur.
İnsanların idaresini üstlenen devlet başkanı çobandır halkından sorumludur.
Erkek evinin çobanıdır ve çoluk çocuğundan sorumludur.
Kadın da, kocasının evinde çobandır. Kocasının evinden sorumludur.
Köle efendisinin malı üzerinde çobandır ve o köle o maldan sorumludur.
Dikkat edin?
Hepiniz çobansınız, hepiniz kendi sürünüzden sorumlusunuz.

Allah her çobana gütmesini dilediği sürüden soracaktır."

Allahü Teâlâ sizleri her türlü vesveseden, sıkıntıdan şeytanın şerrinden emin eylesin. Hocamıza karşı kalbinde çok şiddetli yer eylesin.
İmanımız tam, tövbemizi kabul ve duamızı makbul eylesin.

Hepinizin Ramazan Bayramınızı tebrik eder, gerçek âlemde kalıcı bayram dilerim.
Allah’a emanet olunuz.

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 26.5.2020 23:12

İLGİLİ HABERLER