Gündem
  • 15.9.2013 17:36

İHH çözüm süreci raporunu açıkladı

İHH İnsani Yardım Vakfı, "çözüm süreci' ne yönelik hazırladığı raporu Fatih'te bulunan genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH ) Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Kurulu Başkanı Avukat Gülden Sönmez raporu okurken, "Son dönemlerde barışa-açılıma, çözüme yönelik başlayan görüşmeler ve süreçte diyalog sürecinin kesintiye uğramaması, daha fazla kan akmaması için, kardeşlik için, adalet için, savaşın sesini susturup barışın sesini yükseltmek için yürütülen gayretler övgüye ve desteğe layıktır. Ancak unutmamak gerekir ki; Kürt meselesinin çok derin ve maalesef kanlı, gözyaşıyla dolu uzun bir tarihi bulunmaktadır. Dolayısıyla çözümü de uzun ve titiz bir onarma sürecini zorunlu kılmaktadır" dedi.

"Çözüm Süreci" adıyla başlayan yeni dönemin, "Kürt sorununa çözüm" etiketi ile sunulamayacak kadar derinlikli değişim ve dönüşümleri gerektirdiğini ifade eden Sönmez, sözlerine şöyle devam etti:

"Sadece 'terör', 'ekonomik ihmal', 'dış güçler', 'Kürt milliyetçiliği', 'Türk milliyetçiliği' vs. kavramlara indirgenen sınırlı çapta çözüm arayışları toplum tarafından reddedilmektedir. Sorun, yılların ihmali sebebiyle milliyetçi bir söylemi güçlendirip belirli grupları ön plana çıkarmış olsa da, tüm Kürt halkının farklı düşünen kesimleriyle birlikte soruna taraf olduğu unutulmamalıdır. Aynı zamanda farklı etnik ve inanç grupları da bu sorunun tarafıdır. Şiddeti şantaj olarak kullanan kimi grupların tüm Kürt halkının sözcüsüymüş gibi hareket etmesi büyük tabloyu örtemeyeceği gibi, diğer tüm Kürt toplumsal kesimlerinin bunu kabul ettiği anlamına da gelmez."

Anadilde eğitim ana sütü gibi helaldir

Basın toplantısında konuşan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, hazırladıkları raporla tarihe bir not düştüklerini ve İHH olarak üzerlerine düşen görevi yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"İnsani diplomasi olarak yaptığımız çalışmaların sonuçlarını herkes biliyor. Allah'ın vermiş olduğu hakkı hiç kimsenin kısıtlama yetkisi yoktur. Hakları kısıtlayarak Allah'a savaş açanlar bugün kaybolmuşlar yarınlarda da unutulacaklardır. Fakat yasaklanmış bu hakları verirken bir lütuf mantığıyla vermeye kalkışmak onurları zedeler. Anadilde eğitim ana sütü gibi helaldir. Çok net bir ifadedir. Dillere uygulanan bu yasak, Kemalist sistemin Allah'a açtığı savaştır. Allah'ın verdiği hakları yasaklamak Allah'la savaştır. Aramızda Doğudan Batıya tüm illerin temsilcileriyle biraradayız. İslam dünyası Türk, Kürt, Arap ve Fars ittifakına muhtaçtır."

Bölgedeki oyunu bozabilmenin yolunun Türk ve Kürt ittifakından geçtiğini belirten Yıldırım, "Bunun için sabredilmeli ve masadan kalkılmamalıdır" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 12:02

İLGİLİ HABERLER