Yaşam
  • 30.7.2008 16:57

İŞTE CANEZEDE CAİZ OLANLAR VE OLMAYANLAR...

Diyanet İşleri
Başkanlığınca hazırlanan Cenaze Hizmetleri Rehberi’nde, cenazenin
alkışlanması ve slogan atılmasının geleneksel ritüellerle bağdaşmadığı
ve dinen uygun olmadığı belirtildi.
Din Hizmetleri Daire Başkanlığının koordinatörlüğünde, Din İşleri Yüksek
Kurulu, Adalet, Sağlık, Dışişleri bakanlıkları, Genelkurmay Başkanlığı
ve belediyelerin katkılarıyla "Cenaze Hizmetleri Rehberi" hazırlandı.
Rehberde, ölüm sonrasında yapılacak işlemler, cenaze namazı, cenaze
töreninde dikkat edilmesi gerekenler, defin işlemleri, cenazelerin
nakli, mezar yapımı, mezarlık ziyaretinde uyulması gereken kurallar,
mezarlıkların bakımı, ölüm ve organ nakli, yurt dışı cenaze işlemleri,
şehitlik ve otopsi gibi konularda bilgilere yer verildi.
Rehbere, yakınlarını kaybedenlere yol gösterici bilgi, belge ve dilekçe
örnekleri de eklendi.
Vefat eden kadınların kadınlar, erkeklerin ise erkekler tarafından
yıkanması gerektiği belirtilen rehberde, bir kadının, iddet müddeti
devam ettiğinden vefat eden kocasını yıkayabileceği ancak erkeklerin
nikah bağı ortadan kalktığı için ölen eşini yıkayamayacağı ifade edildi.
"Cinsel organı kesilmiş ya da yumurtaları alınmış erkeklerin de
erkekler tarafından yıkanması gerekir" denilen rehberde, cinsiyeti
anlaşılmayan kişilerin ise yıkanmayacağı, sadece teyemmüm ettirileceği
kaydedildi.
Cenazeye saygı gösterilmesi ve yaptığı iyiliklerin dile getirilmesi
gerektiği vurgulanan rehberde, şu bilgilere yer verildi:
"Cenaze töreninde giyilen kıyafetler bir bayram havasını
hatırlatmamalıdır. Allah’a isyan anlamını içerek şekilde dövünülmemeli,
yersiz sözler söylenmemelidir. Çiçek, çelenk gibi ölüye fayda sağlamayan
etkinliklerde aşırıya kaçılmamalı. Bunun yerine Kur’an okunmalı,
günahlarının bağışlanması için Allah’a dua edilmeli ve ölü adına hayır
ve yardımlar yapılmalıdır. Tüm namazlarda olduğu gibi cenaze namazında
da kadınların erkeklerle birlikte namaz kıldıkları takdirde ayrı uygun
bir yerde saf oluşturmaları gerekir."

"CENAZEYİ ALKIŞLAMAK DOĞRU DEĞİL"

Cenazenin alkışlanmasının, geleneksel ritüellerle bağdaşmadığı ifade
edilen rehberde, "Böyle bir ritüelin yaygın hale gelmesi, toplumda
alkışı hak eden veya etmeyen cenaze ayrımı yapma gibi bazı yanlış
anlaşılmalara sebep olmaktadır" denildi.
Alkış ve slogan atılmasının siyasi cinayetler ve benzeri ölümlerle
başladığı belirtilen rehberde, slogan, alkış ve ıslığın hem cenazeye,
hem son görev olan ibadete, hem de son görevin ifa edildiği mekana karşı
olumsuzluklar içerdiğine dikkat çekildi.

"MEZARLAR ABARTILI OLMAMALI"

Rehberde, kabir ziyaretlerinin İslam dinince teşvik edildiği ancak kabir
ve türbe ziyaretlerinde İslam’ın özüne ve Tevhid anlayışına ters düşen
davranışlardan uzak durmak gerektiği vurgulandı. Türbelerde yatan
kişileri insan üstü varlıklar olarak görmenin, bir kısım ihtiyaç ve
dilekleri onlara söylemenin ve kendilerinden yardım dilemenin İslam dini
ile bağdaşmadığına işaret edildi.
Mezarın kime ait olduğunu gösterecek nitelikte taş ve levhaların yeterli
olduğu belirtilen rehberde, çok lüks mermer ve kıymetli taşlarla
kaplanması, kabirlerin yükseltilmesi, üzerlerine kubbeli binalar
yapılması, taşına övücü veya kaderden şikayet edici sözler yazılmasının
uygun olmadığı kaydedildi.
Mezar taşına fotoğraf yapıştırılmasının, çeşitli heykel ve figürlerin
işlenmesi gibi adetlerin İslam dışı dinlerin etkisiyle ortaya çıkan
uygulamalar olduğu vurgulanan rehberde, "Müslümanlar, bu tür
uygulamalardan uzak durmalılar" denildi.

OTOPSİ VE ORGAN NAKLİ

Beyin ölümü, organ nakli ve otopsi gibi konulara da yer verilen
rehberde, karnında canlı halde bulunan çocuğun kurtarılması için ölü
anneye müdahale edilmesi, bilinmeyen hastalıkların öğrenilmesi ve bu
hastalıkların tedavilerinin sağlanabilmesi için otopsi yapılmasının
uygun olduğu kaydedildi.
Rehberde, hayatı ve hayati bir organı kurtarmak için başka çare
bulunmadığında kan, doku ve organ nakli yoluyla bazı şartlara uyularak
tedavinin caiz olduğu ifade edildi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 07:28

İLGİLİ HABERLER