İşte Zevahiri'nin öldürüldüğü balkon.. Taliban'a esirmiş
“Bunu biz halledelim” ABD’nin vurduğu Zevahiri'yle ilgili bomba iddia! Esir mi tutuluyordu?
Terör örgütü El Kaide’nin lideri Eymen El Zevahiri, Kabil'de ABD operasyonuyla öldürüldü. Zevahiri'nin altı bıçaklı 'Ninja Füzesi' olarak adlandırılan R9X Hellfire ile vurulduğu söylendi. Dünyanın izlediği inanılmaz operasyonla ilgili çarpıcı bir iddia ise gündeme bomba gibi düştü. İngiliz basını, Zevahiri'nin öldürüldüğü Sherpur’a girdi ve akılalmaz detayları dillendirdi…
Salı sabahı, daha önce sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda gösterilen koyu yeşil plastik levhalar paramparça pencereleri kapladı. Ancak Afganistan'ın yeni yöneticileri, gazetecileri ve meraklı seyircileri hasarlı eve daha yakından bakmaktan alıkoyma konusunda agresif davrandılar.
ABD, El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri'yi hafta sonu Afganistan'da düzenlediği bir hava saldırısında öldürdü.
71 yaşındaki Zevahiri, Mısır'ın önde gelen ailelerinden birine mensuptu. Babası gibi bir tıp doktoru ve bir cerrahtı. Hatta Usame bin Ladin'in doktoru olduğu ve onun yanından hiç ayrılmadığı söyleniyordu. Oldukça varlıklı olmasına rağmen sade ve gözler önünde yaşanmamış bir hayatı seçmişti.
ABD’li istihbarat yetkilileri, yirmi yıldır peşinde oldukları Zevahiri’nin yerine bulduklarına dair bilgiyi, Başkan Joe Biden’a 1 Temmuz’da verdi. İstihbarata dair detaylı bilgi talep eden Biden için Zevahiri’nin kaldığı evin bir maketi hazırlanarak, operasyonun nasıl ilerleyeceği kendisine anlatıldı.
ABD yönetimi operasyona onay verip ve uygulamaya koyarken, Taliban’ın, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini de içeren Doha Anlaşması’nı ihlal ettiğini açıkladı.
Savaş ağalarına, ABD'li müteahhitlere ve El Kaide liderine ev sahipliği yapan, Afganistan’ın başkenti Kabil’in en şatafatlı semti Sherpur'da konuşlanan Taliban artık büyük bir gerginlik içinde...
ZEVAHİRİ’NİN YAŞADIĞI MAHALLEYE GİRDİLER
El Kaide lideri, yaşamının son haftalarını İngiliz diplomatların Kabil gezileri sırasında yüzüp dilendiği yüzme havuzu ve bara 500 metreden daha yakın bir mesafede geçirdi.
Eymen el-Zevahiri'nin balkonundayken bir drone saldırısında öldürüldüğü bildirilen şatafatlı ev, Afgan başkentinin tam kalbinde yer alıyor.
Salı sabahı, daha önce sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda gösterilen koyu yeşil plastik levhalar paramparça camlarla dolu pencereleri kapladı. Ancak Afganistan'ın yeni yöneticileri, gazetecileri ve meraklı seyircileri hasarlı eve daha yakından bakmaktan alıkoyma konusunda agresif davrandılar.
Eli silahlı bir Taliban muhafızı, Zevahiri’nin yaşadığı sokağa girişi engelledikten ve siteden çıkarken onları takip edip telefonlarına erişim talep ettikten sonra Guardian muhabirlerine “Bu bizim acımız, bununla biz ilgilenelim” dedi.
Diğer gazeteciler taciz edildi ve onlara da silah doğrultuldu. Komşular, Taliban'ın burayı geceleri ziyaret ettiğini ve dört katlı evin net bir şekilde görülebilmesi için kimsenin çatılara çıkmasına izin vermemelerini emrettiğini söyledi.
Başkentin Sherpur mahallesi sakinleri, başına 25 milyon Dolar ödül konmuş bir adamın yan komşuları olduğunu bilmediklerini, ancak tehlikeli bir bölgede yaşamaya alıştıklarını söylediler.
SHERPUR YILLARDIR SALDIRILARIN HEDEFİNDE
Zengin, yüksek profilli sakinleri ve yakınlardaki bir dizi büyükelçilik, bu mahalleyi, yıllardır büyük saldırılar için bir mıknatıs haline getirdi.
2014'te popüler bir Lübnan restoranına düzenlenen saldırıda 20'den fazla kişi öldü, 2017'de yakındaki Alman büyükelçiliği dışında bir kamyon bombası 150'den fazla kişiyi öldürdü ve neredeyse tam bir yıl önce bir patlamada zamanın savunma bakanı Bismillah Khan'ın evi yerle bir oldu.
Pazar sabahı erken saatlerde, drone saldırısının olduğu yerden sadece birkaç blok ötede bir seyahat acentesi işleten Saeed, “Bu şeylere aşinayız” dedi ve ekledi “Burada önemli biri varsa, bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok.”
Saeed, ABD'nin çok yakından hedef aldığını ve yalnızca bir kişinin ölümüne yol açtığını iddia ettiği saldırıdan hiçbir hasar gelmediği için rahatladı, çünkü beş yıl önce Alman büyükelçiliğinde meydana gelen patlamadan sonra tüm ofisin yeniden inşa edilmesi gerekmişti.
Ancak Sherpur'daki önceki cinayetler, Amerikalıları ve onların Afgan müttefiklerini hedef alan Taliban intihar ekiplerinin işiyken, bu sefer avcı ve avcı rolleri tersine döndü.
TALİBAN ZEVAHİRİ’Yİ EV HAPSİNDE TUTUYORDU İDDİASI!
Silahlı Gruplar Merkezi'nin eş direktörü ve Afganistan'daki militan gruplar konusunda uzman Ashley Jackson, “Kabil'in çok yoğun (ve eskiden göçmenlerin yoğun olduğu) bir bölgesindeki konumu göz önüne alındığında, Taliban, bu olaydaki rolünü inkâr edemez” dedi.
Jackson, bu sözlerin ardından gündeme bomba gibi düşen şu açıklamayı yaptı:
“Bir teori, Taliban'ın onu bir tür ev hapsine almış olması. Bu, Taliban’a onu yakından izlemeleri ve neden başkentin göbeğinde olduğunu açıklamaları için avantaj sağlayacaktı.”
Bir yıl önce El Kaide liderinin Sherpur'daki komşuları arasında, geniş malikaneleri genellikle çalıntı araziler üzerine inşa edilen savaş ağaları ve yozlaşmış teknokratlar da vardı. Bölgedeki aşırılıklar, Afgan cumhuriyetinin yolsuzluk ve suiistimallerinin simgesi haline geldi.
Yolun sonunda bulunan ancak artık kapalı olan bir süpermarkette, zengin yerliler ve yabancılar, dondurulmuş ıstakozdan Dorset Cereals müsli ve Ritter Sport çikolatalarına kadar ithal lüksleri satın alabilirdi.
On yıl önce, Sherpur'un büyük ve çoğu zaman gösterişli ‘haşhaş sarayları’, ki bunlara başkente savrulan afyon parası adı verildi, savaştan zenginleşen Amerikalı müteahhitlere şişirilmiş fiyatlarla kiralandı.
TALİBAN HER ŞEYE EL KOYDU
El Kaide liderinin bu yılın başlarında harekete geçtiği bildirildiğinde, Taliban bakanları ve komutanları, Afgan cumhuriyetinin ve müttefiklerinin seçkinlerinin yerini almıştı. Seleflerinin yirmi yıl önce yaptığı gibi, iktidarın kollarını ele geçirdiklerinde şehrin başlıca gayrimenkullerinin bir kısmını devraldılar.
Zevahiri'nin Kabil'deki evinin tepesinden görülen manzara, diplomatların ve NATO generallerinin savaşı yavaş yavaş kaybederken saklandığı, yoğun şekilde güçlendirilmiş yeşil bölgenin uçsuz bucaksız eski ağaçlarını da içeriyordu.
Şimdi bu mahalle, geniş istihbarat ve güvenlik ağları tarafından korunan, Taliban'ın ağır yaptırımlara tabi tutulan rejiminin merkezi oldu.
Bu silahlı yönetimin içinde, görünüşe göre Zevahiri ailesiyle birlikte yaşayacak ve dışarıda balkonda vakit geçirecek kadar rahatlamış hissetti.
Oysa ABD, insansız hava araçlarıyla tepelerinde dönüp şehrin sakinlerini takip etmeye devam ediyordu.
