'KADINLAR OLMASA DÜNYA ERKEK AYAĞI KOKARDI!..'
Bilal ÖZCAN yazdı… (BUGÜN)
“Kadınlar olmasa dünya erkek ayağı kokardı!”
Yıldız Tilbe'yi müzik dünyasına adım attığı 1994 yılından beri tanıyorum.
Her şeyden önce şunu söyleyebilirim; nasıl görünüyorsa öyle bir insandır...
Şebnem Özuzcan, gazetemizde iki gün üst üste yayınlanan röportajı için giderken, "Ben de geliyorum" dedim...
Uzun uzun kucaklaştık Yıldız'la...
'Delikanlım' şarkısıyla çıkış yaptığı 1994 yılı Mayıs ayına gittik birlikte...
Dostları sevgiyle andık.
Şebnem, Yıldız Tilbe'ye sordu:
- Dev bir sanatçı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Dev olduğumu düşünmüyorum.
- Sanat camiasında fil olarak mı anılmak isterdiniz yoksa bir karınca mı?
Kuvvet gövdede de, büyüklükte de değildir. İkisi de değil. O yüzden rüzgar olmak isterdim; rüzgar olup hem filleri hem de karıncaları serinletmek isterdim.
- Markete pazara çok gider misiniz?
Markete pazara gidip alışveriş yapamıyorum. Eskiden giderdim. Çünkü gittiğim zaman etrafım sarılınca ne alacağımı unutuyorum. Ben buraya neden gelmiştim, ne alacaktım diyorum. Eve bir dönüyorum, almam gereken hiçbir şeyi almamışım.
- Hemen soralım: Kadınlar olmasaydı erkeklerin hali ne olurdu?
Kadınlar olmasaydı, dünya erkek ayağı kokardı. Erkekler çoraplarını yıkamazdı. Evlerde yemek pişmezdi. Baklava açılmazdı. Börek yiyemezdik. Aşk olmazdı. Çocuklar olmazdı. Kadın ne kadar önemliyse erkekler de o kadar önemli tabii...
- Erkeksiz bir hayat peki?
Kadınlar deli olurdu, aşksızlıktan. Neyi seveceklerdi kadınlar, kime şefkat göstereceklerdi?
- Gerçek aşk mezara kadar sürmeli mi?
Mezara kadar değil canım, nereye gidiyorsa, öbür tarafa, diğer tarafa, ahirete gider. Aşk budur.
- Yıldız Tilbe erkeğinin ayaklarını yıkar mı?
O benim yıkayacak önce. O benim ayaklarımı yıkayacak. Niye ben yıkıyor muşum? O benim ayağımı yıkasın ben onun tamamını yıkayayım!
