KIYAMETİN VAKTİ NEDEN GİZLİ?

Eğer kıyametin vakti belli olsaydı her asırda insanlar, dünyanın faniliğinde ebedî hayata, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyanın imarına çalışamazlardı.
Kıyametin ne zaman kopacağı hususunda, Lokman Suresinde “Kıyamet vaktine dair bilgi Allah katındadır”, Kamer Suresinde de, “Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı” buyurulur.

Kıyametin kopma zamanı ile kendisi arasındaki zaman dilimini Peygamberimiz, işaret parmağı ile orta parmağını birbirine bitiştirerek şöyle tarif eder:

“Ben ve kıyamet günü şu iki parmak gibi yaratıldık.”

1400 seneden fazla geçtiği halde kıyametin kopmamış olması ve daha ne zaman kopacağı hususunda belli bir bilginin bulunmaması akla aykırı gelmemeli. Çünkü dünyanın ömrüne oranla bin ve iki bin sene, bir seneye oranla, bir iki gün veya bir iki dakika gibidir.

BİLMEK ACI VERİR

Bazı âyet ve hadislerde kıyametin kopma zamanı tam olarak bildirilmiyor. Ancak bazı alametleri ve belirtileri hakkında bilgiler veriliyor.

Ama asıl olarak, meselenin hikmet tarafına bakılacak olursa şu noktalar ifade edilebilir:

Öncelikle, mesela, insanın öleceği zaman bildirilmiş olsaydı, ömrünün yarısını gaflet içinde yaşayacak, yarıdan sonrası ise adım adım darağacına giden bir idam mahkumu gibi ölümünü bekleyerek müthiş bir ıstırap duyacak ve Cehennem azabını bu dünyada iken tatmış olacaktı.

FELAKETİ BEKLEMEK

Musibet ve felaketlerin insanoğlu için gizli kalmasında da aynı hikmet mevcuttur. Çünkü geleceği vakti belli olan bir felaketi beklemek o felaketi yaşamaktan bin beter fazla ıstırap ve işkence verir.

İkinci olarak: Her insanın kendi hayatı itibariyle eceli, ölüm vakti ne ise, bütün insanlık için de kıyamet odur. Dünyanın eceli ve ölümü olan kıyametin vakti belli olmuş olsaydı, ilk ve orta çağda yaşayan insanlar âhiret düşüncesinden habersiz bir şekilde gaflet içinde yaşamış olacaklardı.

Son çağın insanları da kıyamet vaktini beklemenin dehşeti içinde dünya hayatının lezzetini alamayacak, irade ve tercihe bağlı olan Allah’a kulluğun önemi ve hikmeti ortadan kalkacaktı.

Şâyet kıyamet vakti belli olsaydı, bir kısım iman hakikatleri ap açık bir şekilde ortaya çıkacak, kimin Cennetlik, kimin Cehennemlik olacağı bir ölçüde belli olacak, herkes ister istemez tasdik edip inanacak, sonuç itibariyle teklif, imtihan ve iman sırrı kaybolacaktı.

İMTİHAN KAYBOLACAKTI

İşte bu ve benzeri pek çok hikmetlerden dolayı herkes her dakikada hem ecelini, hem de hayatının devamını düşünebilmiştir. Böylece ne dünyalarını, ne de âhiretlerini ihmal etmemeleri istenmiştir.

‘HAZIRLIĞIN NEDİR?’

Her asırda yaşayan insanlar da hem kıyametin kopacağını, hem de dünyanın devamını düşünebildiği için dünyanın faniliğinde ebedî hayata, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyanın imarına çalışmışlardır.

Sahabeden birisi gelmiş Peygamberimize sormuş:

“Yâ Resulallah, kıyamet ne zaman kopacak?”

Peygamberimiz (a.s.m.) de cevap vermiş:

“Onun için ne hazırlık yaptın?”

(bugün)