Ekonomi
  • 7.12.2009 11:05

KREDİ KARTI AİDATINDAN KURTULMANIN 5 YOLU

Yıl sonunun gelmesi ile birlikte milyonlarca kredi kartı kullanıcısının kabusu haline gelen ‘kredi kartı aidatı’ çilesi yeniden başladı.

Birçok banka, yıllık kredi kartı aidat bedellerini müşterilerine göndermeye başladı. Tüketiciler de, 5 ile 70 lira arasında değişen kredi kartı aidatını ödemek istemiyor.

Kredi kartı aidatı konusunda ise BDDK ve Sanayi Bakanlığı’na adeta şikayet yağıyor. Bu nedenle, kredi kartı aidatlarının geri almanın veya kredi kartı aidatını ödemenin yollarını sizler için araştırdık.

İşte, tüketicilerin başvurduğu ve başarılı olduğu kredi kartı aidatını geri almanın beş yolu:

* Kredi kartı aidatınızla ilgili olarak, her il ve ilçede kaymakamlık binası içinde bulunan Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunabilirsiniz. Bunun için, borç ekstrenizin size ulaşma tarihi itibariyle üç ay içinde dilekçenizi vermeniz gerekiyor.

* Kredi kartınızı aldığınız bankanın şubesine giderek, kredi kartı sözleşmenizin yenilenmesini isteyebilirsiniz. Yeni sözleşmede, kredi kartı aidatı bedelinin iptal edilmesini şart koşabilirsiniz.

* Kredi kartı aidatının alınmasını önlemek için, bankanızla “harcama anlaşması” yapabilirsiniz. Birçok banka, belirli miktarda harcama taahhüdünde bulunan müşterilerinden kredi kartı aidatı almıyor.

* Kredi kartı aidatını ödemek istemiyorsanız, her yıl kredi kartınızın türünü değiştirebilirsiniz. Bankalar, kredi kartlarından ilk yıl aidat almıyor. Dolaysıyla her yıl, kartınızı bir yıl kullandığınız için aidat ödeme zorunluluğunuz olmayacak.

* Eğer tüm bunlarla uğraşmak istemiyorsanız, kredi kartınızı iptal ettirin. Kredi kartı borçlarınızı düzenli ödüyorsanız, banka sizi kaybetmek istemeyecektir. Kredi kartı aidatınız da tahsil edildiyse size iade edilecektir.

Maliye’den Doğan’ın satışlarına yakın takip

Geçtiğimiz haftaya Doğan Grubu’nun, Star TV’yi, Milliyet ve Vatan Gazeteleri’nin satışı için Koza Grubu ile görüştüğüne ilişkin iddialar damgasını vurdu.

Grubun hisselerinin yüzde 29’luk hisselerini Alman Axel’e satıldığını açıklamasının ardından, bazı gazete ve televizyonların satışı için Koza Grubu’yla görüştüğüne ilişkin haberler, Maliye Bakanlığı denetim elamanları tarafından yakından takip ediliyor.

Gruba kesilen toplam 6 milyar liralık vergi cezası ile ilgili olarak, grup hisseleri ve mal varlıklarına ilişkin 5.7 milyar liralık ihtiyati haciz kararı alan Maliye, satış işlemleriyle vergi alacaklarının riske girmesini istemiyor.

Bu nedenle, satışla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Maliye kaynaklarına göre, üzerinde haciz bulunan mal varlıklarının satışı mümkün olmuyor.

Satış için, başka şirketlerin hisselerinin rehin alınması gibi bazı yeni işlemler yapılması gerekiyor. Maliye Bakanlığı kaynakları, henüz kendilerine bu konuda gelen resmi bir bilginin veya başvurunun olmadığını dolayısıyla, iddialarla ilgili olarak bir yorum yapmanın doğru olmayacağını bildirdiler.

‘Bizim Ceyla Ukrayna’ya kök söktürmüş’

Türkiye ile IMF arasında yılan hikayesine dönen stand-by anlaşması Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile tekrar gündeme geldi.

Ekonomi yönetimi, IMF ile anlaşmanın yapılamamasında, IMF Şefi Rachel Van Elkan’ı “uzlaşmaz tutumunun” etkili olduğu görüşünü savunuyor.

Bürokratlar, Elkan’ı eleştirirken, ilginç bir olay anlattılar. Meğer, Ukrayna da IMF’nin Türk şefinden şikayetçiymiş. IMF, bir süre öne Ukrayna’nın, stand-by anlaşmasının şartlarını yerine getirmediğini gerekçe göstererek, stand-by anlaşmasını askıya almıştı.

IMF’nin Ukrayna misyon şefliğini Devlet eski Bakanı Kemal Derviş’in A takımında bulunan ve Türkiye’de BDDK Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Ceyla Pazarbaşıoğlu yürütüyor.

Ekonomi bürokratlarının verdiği bilgiye göre, Ukraynalı bürokratlar IMF’nin Türk şefi Pazarbaşıoğlu’nu Türk bürokratlara şikayet etti.

Ukraynalı bürokratların, Pazarbaşıoğlu’nun ekonomi ile ilgili her karar için Meclis’ten yasa çıkarılmasını istemesinden şikayetçi olduğu öğrenildi.

Türk bürokratlar, IMF’nin Türk Şefi Pazarbaşıoğlu’nun talepleri ile ilgili olarak, “Bizim Ceyla Ukrayna’ya kök söktürmüş” yorumunda bulundular.

Yurt dışına para kaçıran işadamları takipte

İsviçre’deki minare yasağı ve Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın, Arap kökenli iş adamlarına yaptığı “İsviçre’deki paralarınızı Türkiye’ye getirin” çağrısı, geçtiğimiz hafta en çok tartışılan konuların başında geliyor.

İsviçre’nin aldığı minare yasağı kararının bu ülkedeki gizli hesapları nasıl etkileyeceğini sorduğumuz ekonomi bürokratları, ilginç bir bilgi verdi.

Bürokratların verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin önde gelen patronlarının bazıları 2009 yılı başında, yurt dışına milyar dolarlık para transferi gerçekleştirdiği tespit edildi.

Bürokratlar yapılan transferlerin izini sürdü. Yabancı şirketlerden alınan mal ve hizmet bedeli olarak kayıtlara geçen transferlerin, yurt dışındaki şirketlerin hesaplarında dolaştırılarak, patronların kendi hesaplarına aktarıldığı belirlendi.

Yani, ithalat bedeli olarak görülen bu ödemelerin, uzun ve karmaşık bir yol sonunda patronun ve patronun paravan şirketlerinin hesaplarına aktarıldığı belirlendi.

Bu kişilerin, paralarını niye yurt dışına kaçırdıkları tam olarak çözülemedi. Bürokratlar, bu kişilerin Varlık Barışı kapsamında parasını tekrar Türkiye’ye getirmesini bekliyor.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 13:37

İLGİLİ HABERLER