Ekonomi
  • 28.9.2008 13:59

KRİZİN AYAK SESİ TÜRKİYE'DE!

Giderek şiddetlenen finansal krizin, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Türkiye’nin ihracat pazarlarında yol açtığı daralma eğilimi Türkiye’yi de olumsuz etkiledi. Son bir yılda reel sektörün mevcut duruma ilişkin değerlendirmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerinde hızlı bir bozulma yaşandı. Sanayide, genel gidişat, üretim, satış, maliyetler, rekabet gücü gibi konularda giderek kötümserliğin hakim olduğu belirlendi.
Bu yıl ve geçen yılın Eylül ayları karşılaştırıldığında, sanayinin üretim hacminin düştüğü, stokların büyüdüğü, iç piyasa ve ihracat siparişlerinin azaldığı, rekabet gücünün yitirildiği, yatırımların kısıldığı, birim maliyetlerin yükseldiği belirlenirken, bu gelişmelerin izleyen dönemde artarak süreceği beklentisinin yaygınlaştığı dikkati çekti. Bu olumsuz gelişmelerde baş etmen olarak talep daralması öne çıktı.

100 İŞYERİNDEN SADECE 7’Sİ İYİMSER
ANKA’nın Merkez Bankası’nca imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirilen iktisadi yönelim anketine dayanarak yaptığı belirlemelere göre, faaliyette bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir önceki aya göre daha “kötümser" olanların geçen yılın Eylül ayında sadece yüzde 13,3 olan üretim değeri ağırlıklı oranı, izleyen aylarda hızla yükselerek bu yılın Eylül ayında yüzde 42,4'e kadar ulaştı. Genel gidişatın değişmeyeceği görüşünde olanların oranı yüzde 67,8'den yüzde 50,7'ye gerilerken, iyimserlerin oranı da yüzde 18,9'dan yüzde 6,9'a kadar düştü. Buna göre her 100 işyerinden sadece 7’sinin iyimser, neredeyse her iki işyerinden birinin ise gidişattan kaygılı olduğu dikkati çekti.

ÜRETİM VE SİPARİŞLER AZALDI, STOK ARTTI
Son üç ayda üretim hacminin arttığını bildiren işyerlerinin geçen yıl Eylül ayında yüzde 35,5 olan üretimdeki payı, bu yıl aynı ayda yüzde 24,8’e kadar düştü. Üretim hacminin azaldığını bildiren işyerlerinin oranı ise yüzde 24,7'den yüzde 30,4'e çıktı. Gelecek üç aylık dönemde üretim artışı öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı yüzde 45,5'ten yüzde 28,5'e geriledi; üretiminin azalacağını bildirenlerin oranı yüzde 15,8'den yüzde 25,9'a çıktı.
Kayıtlı toplam sipariş miktarının normal altı olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 16,3'ten yüzde 38,8'e, ihracat sipariş miktarının normal altı olduğunu bildirenlerin oranı da yüzde 18,7'den yüzde 34,5'e yükseldi.
Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını bildiren işyerlerinin ağırlığı yüzde 37,3'ten yüzde 21,5'e düşerken, azaldığını bildirenlerin oranı yüzde 21,3'ten yüzde 37’ye çıktı. Son üç ayda ihracat siparişi miktarının arttığını açıklayan işyerlerinin oranı yüzde 28,1'den yüzde 19,9'a geriledi, azaldığını bildirenler yüzde 22,6'dan yüzde 33,5'e yükseldi.
Eylül aylarına göre gelecek üç ayda iç piyasa siparişlerinin artacağını düşünen işyerleri yüzde 34.7’den yüzde 24.1’e gerilerken, azalacağını öngörenlerin oranı yüzde 16.6’dan yüzde 28.5’e yükseldi. Bu dönemde ihracat siparişlerinde artış bekleyenlerin oranı yüzde 35,8'den yüzde 28,7'ye geriledi, azalış bekleyenlerin oranı yüzde 14,4'ten yüzde 24,4'e çıktı.
Toplam sipariş miktarında düşüş bekleyenler yüzde 15’ten yüzde 30,8'e yükselirken, artış bekleyenler yüzde 40,4'ten yüzde 29,7'ye indi
Üretim hacmindeki düşmeye rağmen mevcut mamul mal stokunun normal üstü olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 15,3'ten yüzde 27,4'e çıktı.

SATIŞ FİYATLARI
Gelecek üç ayda satış fiyatlarında artış öngörenler yüzde 19,9'dan yüzde 20,2'ye, indirim öngörenlerin oranı da yüzde 7’den yüzde 15,5'e çıkarken, fiyatların değişmeyeceğini bildirenlerin oranı yüzde 73,1'den yüzde 64,3'e geriledi.
Son üç ayda ortalama birim maliyetlerin yükseldiğini bildiren işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı Eylül aylarına göre yüzde 48,3'ten yüzde 61,9'a, gelecek üç ayda maliyetlerde artış bekleyenlerin oranı da yüzde 42,4'ten yüzde 46,5'e yükseldi.

TEMEL FAKTÖR TALEP YETERSİZLİĞİ
Üretimi kısan faktör olan talep yetersizliğini dile getiren işyerlerinin toplam üretimdeki payının yüzde 43,1 olduğu belirlendi. Talep daralmasının üretimi kısıcı etkisinin son bir yılda giderek arttığı gözlendi. Bu oran geçen yılın aynı ayında yüzde 37,2 çıkmıştı.
Üretimi kısan faktörlerden hammadde-ekipman yetersizliğinin payı yüzde 10,2, mali olanaksızlıkların payı yüzde 8,7, iş gücü yetersizliğinin payı yüzde 8, diğer nedenler de yüzde 9,9 olarak belirlendi.
Üretimi kısan faktör bulunmadığını bildiren işyerlerinin geçen yıl Eylül’de yüzde 29,5 olan oranı, bu yıl aynı ayda yüzde 20,1'e düştü.

YATIRIM EĞİLİMİ KIRILIYOR
Yaşanan olumsuz sürecin, sanayicilerin yatırım eğilimine de olumsuz yansıdığı gözlendi. Gelecek bir yıl içinde önceki bir yıla göre yatırım harcamalarını artırmayı planlayan işyerlerinin geçen yıl Eylül ayında yüzde 27,2 olan üretim değeri ağırlıklı oranı bu yıl aynı ayda yüzde 19,6'ya indi. Yatırım harcamalarını kısacağını bildirenlerin oranı ise yüzde 21,7'den yüzde 28,9'a çıktı.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:53

İLGİLİ HABERLER