Sağlık
  • 15.3.2017 01:00

Miyelom hastalarına müjde

Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Birliği (LLMBİR) Genel Sekreteri Doç.Dr. Selami Toprak, "Amerika'da üretilen bu ilaçların hemen hemen tümüne ulaşma şansımız var, hastalarımız da bu açıdan oldukça şanslılar. Hastalıktan korkmayalım, hastalık için geç kalmaktan korkalım" dedi.

14 Mart Dünya Multipl Miyelom Farkındalık Ay kapsamında Ankara Sheraton Otel'de eğitim toplantısı düzenlendi. Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Birliği (LLMBİR) Genel Sekreteri Doç.Dr. Selami Toprak ve Marmara Üniversitesi, Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Tülin Tuğlular hastalık hakkında bilgi verirken erken teşhisin önemine dikkat çekti.

"Hastalarımız şanslı"

70'li yıllara göre bu hastalıkta tanı koyulan miyelom hastalık sayısının giderek arttığını ama ölüm oranında bir artış görülmediğini kaydeden Doç. Dr. Toprak, hastalığın tedavisindeki gelişmelere ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Bu konuda çok önemli gelişmeler yaşandı, son yıllarda Amerika'da onay alan 15 yeni ilaç arasında 4 tanesi sadece miyelomla alakalı.

Dolayısıyla miyelomla alakalı son 5-6 yılda 5-6 yeni ilaç onay aldı ve bunlar çok önemli ilaçlar, oldukça büyük tedavi başarısı elde ettik ve hastalarımızın da sağ kalımı bu ilaçlar sayesinde uzamış bulunmakta. Genellikle Amerika'da üretilen bu ilaçları hastalarımızın tedavi süreçlerinde gerek duyduğumuzda Sağlık Bakanlığından ve SGK gerekli izinleri aldıktan sonra dünyadaki hemen hemen tüm ilaçlara ulaşma şansımız var, hastalarımız da bu açıdan oldukça şanslılar. Hastalıktan korkmayalım, hastalık için geç kalmaktan korkalım. Erken ve doğru zamanda teşhis en önemlisi."

Türkiye'de farkındalığı fazla olmayan Multipl Miyelom'un, kemik iliğinde plazma hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması ve bunun sonucunda da tekrarlayan enfeksiyonlar, kansızlık, böbrek yetmezliği ve kemik harabiyeti gibi değişik semptomlarla seyir eden bir hastalık olduğunu belirten Dr. Tuğlular ise hastalığın tedavisi ve belirtileri hakkında açıklama yaptı.

Tuğlular, hastaların yaşına göre tedavi şeklinin değiştiğini ifade ederek, genç ve 65-70 yaşın altında ve fit olan hastalarda öncelikle indüksiyon tedavisi uygulandığını ardından otolog kök hücre nakli yapılıp, hastaların gerekli idame tedavisi alarak takip edildiğini, daha yaşlı ve otolog için uygun görülmeyen hastalarda ise ilaç tedavisi uygulandığını belirtti. Hastalığın belirtilerinin oldukça değişik olduğuna da dikkat çeken Tuğlular, "Hastalar kansızlık, böbrek yetmezliği yada bel ağrısı gibi şikayetlerle doktora başvurabilirler.

Özellikle sebebi açıklanamayan uzun süreli bel ağrısı ve sedimantasyon yüksekliği de beraberinde varsa Multipl Miyelom'dan şüphelenilmeli. Hastalar bu bulgularla önce bir pratisyen hekimi, genel dahiliyeciye veya bir fizik tedavi uzmanına başvurabilirler" şeklinde konuştu.

77 yaşındaki Multipl Miyelom hastası Mehmet İşler de hastalık sürecini, aldığı tedavileri ve şuanki durumu hakkında bilgi verdi. Ayrıca hastaların şifalı bitkiler, doğal yöntemler değil hekimlere başvurması gerektiğinin altını çizdi.

Miyelom nedir?

Bir çeşit kemik iliği kanseri olan miyelom, sırt ile bel ağrısı, yorgunluk ve akciğer enfeksiyonlarıyla belirti vermeye başlıyor.

Bir çeşit kemik iliği kanseri olan miyelom, sırt ile bel ağrısı, yorgunluk ve akciğer enfeksiyonlarıyla belirti vermeye başlıyor. Genellikle 60 yaşın üstündeki kişilerde görülen miyelomun ortaya çıkmasına, hayat boyunca maruz kalınan kimyasal maddeler, antijenler ve enfeksiyonlar zemin hazırlıyor.

Belirtilerinin farklı rahatsızlıklarla karıştırılması nedeniyle miyelom hastalığının tanısı genellikle geç konuluyor ve hastalık çoğu zaman tesadüfen saptanıyor. Miyelom, 65 yaş altındaki kişilerde kemik iliği nakliyle tedavi edilse de, hastalığın tekrarlamasının önüne geçilemiyor. Bu yüzden, ancak yaşam kalitesi artırılarak hastaların yaşam süreleri uzatılabiliyor.

Hastalığın belirtileri neler? Bu belirtiler başka bir hastalıkla karıştırılabiliyor mu?

Hastalığın en önemli belirtilerini bel ve sırt ağrıları, tekrarlayan akciğer ve idrar yolu enfeksiyonları oluşturuyor. Multipl miyelomlu hastalar hareketsiz yatarken bel ağrısı hissetmiyor. Ağrı ancak hareket ettiklerinde ortaya çıkıyor. Yatakta sağa ya da sola dönerken çok sıkıntı yaşanıyor ve yatılan yerden doğrulmak veya oturmak zahmetli ve sıkıntılı oluyor. Bel ve sırt ağrısı çeken hastalar hematolog yerine, fizik tedavi veya ortopedi uzmanına ya da beyin cerrahına başvurabiliyor. Hastalar bazen de iç hastalıkları uzmanı ya da pratisyen hekimlere gidiyor. Çoğu ileri yaştaki kişiler olduğu için bu hastalara genellikle kireçlenme tanısı konularak, tedavi için ağrı kesici ilaçlar veriliyor. Kullanılan ağrı kesiciler sayesinde ağrıların şiddeti bir miktar azalabiliyor.

Ancak bu ilaçlar böbrek rahatsızlığının ortaya çıkmasına ya da artmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla hastalar aslında ağrıyı keserken, vücutlarına da zarar vermiş oluyorlar. Ayrıca bağışıklık sistemleri yetersiz olduğu için bu hastalarda sık sık enfeksiyona rastlanıyor. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde kemik iliğini işgal eden plazma hücrelerinin salgıladığı bazı maddeler kemiklerde yıkıma yol açtığı için ani ve nedensiz kırıklar görülüyor. Herhangi bir travma olmadığı halde hastada ani kırıklar görüldüyse, multipl miyelom hastalığından kuşkulanmak gerekiyor.

Tedavide geciken hastaların bir kısmında plazma hücreleri vertebra kemiklerinde kitle oluşturabiliyor. Bu kitle, sinirlere bası yaparak hastada felce neden olabiliyor. Bu hastalarda vertebraya müdahalede geç kalınırsa, felç kalıcı hale gelebiliyor. Nörolojik hasarların önüne geçebilmek için hastalığın tedavisine erken dönemde başlamak gerekiyor.

Güncellenme Tarihi : 15.3.2017 02:04

İLGİLİ HABERLER