Kâr payı esasına göre İslami bankacılık hizmetleri veren ÖFK'lar (Özel Finans Kurumları) yeni bankacılık yasa tasarısında banka statüsüne kavuşturuluyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in verdiği bilgiye göre Özel Finans Kurumları, yeni bankacılık yasa tasarısı Kredi Kuruluşları yasa taslağında 'katılım bankası' tanımı ile yer alacaklar.
Özel Finans Kurumu ifadesinin 80'li yıllarda Turgut Özal tarafından ortaya atıldığını belirten Bilgin, değişikliğin nedenini şöyle açıkladı: ''Özel, finans ve kurum. Tam olarak neyi ifade ettiği belli olmayan bir tanımdı.''
4389 Sayılı Bankalar Kanunu ile bankacılık düzenlemeleri içine alınan özel finans kurumları, yeni bankacılık yasa tasarısında banka tanımı içinde yer alacaklar. Bu tanım içinde banka; mevduat bankası, yatırım ve kalkınma bankası ve katılım bankası olarak tarif edilecek.
Kanunda banka olarak atıfta bulunulan her hüküm ve uygulamanın 'katılım bankası' olan ÖFK'ları da işaret ettiğini belirten Bilgin, denetimlerinin de bankalardan farklı olmayacağını söyledi.
Güvence fonları var
Türkiye'de İslami bankacılık alanında beş kurum faaliyet gösteriyor. Bunlar, Al Baraka Türk, Family Finans, Kuveyt Türk, Anadolu Finans ve Asya Finans.
Enver Ören'in sahibi olduğu İhlas Finans'ın 2001'de tasfiye olmasından olumsuz etkilenen özel finans kurumları biraraya gelerek topladıkları kaynakları garanti altına alan Güvence Fonu'nu kurdular. 'Katılım bankası' statüsü ile faaliyetlerine devam edecek olan ÖFK'ların fonları yine bu fon kapsamında olacak.
'Teminat mektubu verebilecekler'
Özel finans kurumlarının banka olmasının, bankaların verdiği tüm hizmetleri vermelerine olanak sağlayacağını söyleyen ekonomist ve vergi uzmanı Veysi Seviğ, piyasa paylarını artırarak bankalara rakip olacaklarını söyledi.
Seviğ, kredi kartı veren, vergi tahsil edebilen ÖFK'ların teminat mektubu da verebileceğini belirtti.
Özel finans kurumlarının kâr payı oranlarını mevduat faizlerinin üstünde tutmaları halinde banka mevduat müşterilerini kendilerine çekebileceğini söylen Seviğ, faiz değil kâr payı üzerinden kaynak toplamalarının ÖFK'lara bankalara oranla yüzde 15 ile 20 arasında vergi avantajı sağladığını kaydetti.
'Çalışma esasımız aynı'
Bugünlerde Meclis'te 'İslami şirket' kavramının da tartışıldığına dikkat çeken Seviğ, bu şirketlerin kurulmasının ÖFK'lara olumlu etki yapacağını söyledi.
ÖFK'ların 'Katılım Bankası' olmasını sadece tanım değişikliği olarak değerlendiren Özel Finans Kurumları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, ise 'Konsept olarak yaptığımız işte değişen birşey yok. Biz yine kâr - zarar ortaklığı esasına göre çalışacağız'' dedi. Yurtdışında kendilerini anlatmakta zorlandıklarını söyleyen Akyüz, 'Banka olmamız akreditif açmamızı ve muhabir banka ilişkilerimizi kolaylaştıracak' dedi.
Fon büyüklükleri 5 katrilyon
Haziran ayı rakamlarına göre özel finans kurumlarının mali sektördeki fon büyüklükleri, 5 katrilyon 47 trilyon liraya (3.5 milyar dolar) ulaşmış durumda.
ÖFK'lar topladıkları bu fonların 4 katrilyon 43 trilyonunu (2.7 milyar dolar) kredi olarak kullandırmışlar.
Toplam 234 şube ile hizmet veren özel finans kurumları 4 binin üzerinde kişi istihdam ediyor.
ÖFK'larda üst düzey yönetici olarak görev yapmış kişiler içinde akla gelen isimlerin başında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar geliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dağıtım ortağı olduğu Ülker Grubu, Family Finans'ın sahibi.
Dünyada 100 üzerinde olduğu belirtilen İslami bankacılık kuruluşlarının topladığı fonların 200 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Bu fonların büyük kısmı Körfez Bölgesi'nde bulunuyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:13
