Sağlık
  • 22.11.2003 10:23

PSİKOLOGLAR SEFERBER OLDU...

İstanbul'da iki sinagoglara yapılan saldırıların ardından, ikinci saldırıların yaşanması insanların ruh sağlığını olumsuz etkiledi. Psikologlar, olaylara tanık olanların ve etkilenenlerin dehşet içinde olduğunu ve ''psikolojik travma'' yaşadığını belirterek, verilen bu tepkilerin normal olduğunu, normal şartlarda bir ay içinde geçtiğini, devam etmesi halinde ise uzun süreli tedavi görülmesi gerektiğini bildirdiler. Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Nazım Serin, ANKA'ya yaptığı açıklamada, bu tür saldırıların insanlarda ''psikolojik travma'' dediğimiz etki yarattığını, bu durumun insanların yaşamına tehdit oluşturan her hangi bir doğal afet, terör, yangın, sel gibi olaylarda ani ortaya çıktığını, yaşam dengesini alt üst ettiğini bildirdi. Serin, bu tür travmalarda bütün insanların belli şekilde etkilendiğini belirterek, etkilenme düzeyinin ise kişiden kişiye farklılık gösterdiğini vurguladı. Psikolog Serin, olağanüstü olaylara bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik belirtiler ilk bir ay için normal olarak kabul edildiğini, buna ''olağanüstü duruma olağan tepki'' dediklerini dile getirerek, bozulan psikolojik başta korkular, uykusuzluk, tedirginlik, öfke, bazen çaresizlik, kabuslar görmek, yerinde duramama, sosyal izolasyon, yalnız kalma isteği, olayı hatırlatabilecek uyarılardan kaçınma gibi belirtiler ortaya çıkabildiğini söyledi. Nazım Serin, özellikle yetişkinlerde görülen bu etkilerin bir aydan fazla sürmesi halinde psikolojik yardım almalarında fayda olacağının altını çizdi. Serin, yetişkinlerden farklı olarak çocukların bu tür olaylara karşı, parmak emme, altını ıslatma, korku, uyku bozuklukları, ağlama, yalnız kalamama, huysuzluk gibi bir takım davranışlar sergilediğini söyledi. Bu tür olayların ayrıca insanın psikolojik dengesinde değil, sosyal ilişkiler ve aile ilişkilerinde de etkili olduğunu, bu dönemde bunlarla baş edebilmek için aile desteği, yakın sosyal ilişkilerin, insanların kendi yaşantılarını konuşmaktan kaçınmamanın önemli olduğunu kaydetti. Serin, insanların kendine esnek davranması ve bu tepkilerinin olağan olduğunu görmesi gerektiğini söyledi. Terör olaylarının insanlarda dehşet duygusu, kaygı ve korku yaratarak, sisteme olan güveni sarsmayı, toplumsal düzene karşı korku oluşturmayı hedeflediğine dikkat çeken Serin, bu dönemde gazetelerin ve televizyonların yayınlarına özen göstermesinin çok önem taşıdığını belirtti. Serin, olayların merkezinde bulunanların, yarılı olanların, ölüsü ve yaralısı bulunanların, tanıkların, kurtarma işinde görev yapanlar risk altında bulunduğunu ifade etti. 40 PSİKOLOG SEFERBER OLDU Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Travma ve İnsan Hakları Komisyonu üyesi psikolog İbrahim Erk de, Beyoğlu ve Levent'te dün gerçekleşen saldırıların ardından derneklere başvuranların olduğunu söyledi. İstanbul'da travma ile ilgili daha önce yeterli eğitimi almış olan psikologlarla iletişime geçtiklerini ve değişik yerlerden 40 psikologun gönüllü ve ücretsiz olarak saldırıdan etkilenen, yaralanan ve tanık olan, kendilerini arayan kişilerle görüştüğünü bildirdi. Arayanların daha çok olaylarda yaşadıklarını anlattıklarını ve yaşanılanların ne olduğunu anlamaya çalıştıklarını kaydeden Eke, insanların normal tepkiler verdiğini, dehşete düştüğünü, yaşadıklarını zihinlerinde işletemediklerini dile getirildi. Eke, Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul ve Ankara Valiliği, Kızılay, İstanbul'da olayın gerçekleştiği yerlerdeki belediyelerle işbirliği yürütmek için görüşmelerin devam ettiğini belirterek, uzun süreli müdahaleleri örgütlenmeye çalıştıklarını kaydetti. ÖNERİLER Psikologlar, felaket yaşamış kişilerin bu sorunların, sıkıntıların ciddi boyutlara dönüşmesini engellemek, stres belirtilerini azaltmak ve yaşanan felaket sonrası koşullara yeniden uyumu kolaylaştırmak için şu önerilerde bulunuyor: ''.Temel acil yardımlar ve gereksinmeleriniz için en yakın ulaşabileceğiniz yardım kuruluşuna başvurunuz ve yardım isteyiniz. Gündelik hayatınızı mümkün olduğunca devam ettiriniz. .Kendiniz ve aileniz için gün içinde yapılacak en önemli şeyin ne olduğunu belirleyiniz. .Tüm dikkatinizi kendinizin ve yakınlarınızın başından geçenlere odaklayınız. Durumu gözden geçirip yeniden değerlendiriniz. Böylece neyin önemli neyin önemsiz olduğunu daha kesin olarak belirleyebilirsiniz. .Yaşadıklarınızın sizin için ne anlama geldiğini anlamaya çalışınız ki, yaşama tekrar sıkıca sarılabilesiniz ve hatta tüm bu olanlardan kişisel olarak daha da güçlenerek çıkabilesiniz.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:06

İLGİLİ HABERLER