Ekonomi
  • 5.10.2008 16:35

ŞİMŞEK: KRİZİN ETKİSİ KISA DÖNEMLİ OLUR

Bakan Şimşek Kanal 24'e, son küresel ekonomik gelişmeleri ve bu gelişmelerin Türkiye'ye yansımalarını değerlendirdi.

Dünya ekonomisinin, 1930 ekonomik buhranından sonraki en büyük krizle karşı karşıya olduğunu ve krizin derinleştiğini belirten Şimşek, yılın üçüncü çeyreğinde, yükselen piyasalardaki borsaların yüzde 20 oranında bir değer kaybettiğini, bunun da tarihteki en kötü düşüşlerden biri olduğunu kaydetti.

-KURTARMA PAKETİ OLUMLU BİR GELİŞME-

ABD'nin 850 milyar dolara ulaşan ve Kongrede onaylanan kurtarma paketini, dünya ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Şimşek, dünya ekonomisinin yüzde 30'unu oluşturan ABD'nin, geçici çözümlerden vazgeçerek, kurtarma paketi gibi geniş kapsamlı ve sistematik bir çözüme yöneldiğine dikkat çekti.

ABD'deki krizin zamanında anlaşılamadığını, riskin boyutları açısından büyük resmin görülemediğini ifade eden Şimşek, bu nedenle zamanında kalıcı bir çözüm gerçekleştirilemediğini vurguladı.

Şimşek, ''daha önceden kalıcı bir çözüm bulunsaydı, küresel kriz bu düzeye gelmezdi'' şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı Şimşek, ABD Hazine Bakanı Henry Paulson'un geçen yıl medyaya yansıyan açıklamalarında, krizin derinleşeceği öngörüsünde bulunamadığını, bu nedenle kamu kaynaklarının kullanılmasına izin vermediğini, ancak daha sonra krizin derinleşmesinin ardından 700 milyar dolarlık kurtarma paketinin bir an önce çıkması için gayret ettiğini anlattı.

-''KRİZİN DAHA DA DERİNLEŞECEĞİNİ ÖNGÖRMÜŞTÜK''-

Temmuz ayından buyana konuşmalarında, krizin daha da derinleşeceği öngörüsünde bulunduklarını hatırlatan Şimşek, en son kurtarma paketinin reddedilmesinin ardından, daha geniş kapsamlı bir paketin çıkabileceğini belirttiğini ve son paketin de genişleyerek 850 milyar dolarlık bir boyuta ulaştığını vurguladı.

Şimdiki küresel kriz ile Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı krizi karşılaştıran Devlet Bakanı Şimşek, tek benzerliğin bankaların kurtarılması olduğunu, ancak Türkiye'deki krizin borç dinamiklerinin sürdürülebilirliği ve zayıf bankacılık sisteminden kaynaklandığını, ABD'deki krizin ise yüksek riskli konut kredilerinden kaynaklandığını ifade etti.

-''KRİZİN TÜRKİYE'YE YANSIMASI İKİ DOLAYLI KANALLA OLUR''-

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin, küresel ekonomiyle entegre bir ekonomi olarak, küresel ekonomideki gelişmelerden mutlaka etkileneceğini ancak bu etkinin dolaylı olacağını söyledi.

Türk bankalarının sermaye yeterlilik oranı ile güçlü yapıda olduğu ve batıdaki bankalar gibi yüksek riskli enstrümanlara yatırım yapmadıklarının altını çizen Şimşek, bu nedenle krizin Türkiye ekonomisine etkisinin sınırlı olacağını vurguladı.

Bakan şimşek, krizin Türkiye ekonomisine yansımasının, ''dünya ve Avrupa ekonomisindeki yavaşlama' ile 'finansman boyutu'' gibi iki dolaylı kanalla olacağını ifade etti.

Türkiye'nin en büyük ticari ortaklarından olan Avrupa ekonomisinin durgunluğa girdiğini belirten Şimşek, bunun ihracatı olumsuz etkileyebileceğini, ancak Türkiye'nin son yıllardaki dış pazar çeşitlendirme politikası ile 218 farklı pazara ihracat yaptığını, bu sayesinde küresel ekonomik durgunluğun, Türkiye'nin ihracat performansına etkisinin sınırlı olacağını bildirdi.

Küresel finansal krizin Türkiye'ye ikinci dolaylı etkisinin ''finansman'' kanalıyla olacağını belirten Şimşek, kriz nedeniyle dış borçlanma maliyeti ve imkanlarının zorlaştığını, tasarruf açığı bulunan Türkiye'nin ise dış kaynağa ihtiyacı olduğunu kaydetti.

-''TÜRKİYE'YE ETKİSİ KISA DÖNEMLİ OLUR''-

Bakan Şimşek, krizin Türkiye'ye etkisinin kısa dönemli olacağını vurgularken, ekonominin temellerinin sağlam olduğunu, şirketlerin büyüme potansiyeli ile bankacılık sistemindeki sağlıklı yapı nedeniyle, Türkiye'nin bu krizi bir kazanca dönüştürebileceğini ve orta, uzun vadede dünyanın en cazip ülkelerinden biri olacağını, bunu yabancı yatırımcıların da ifade ettiklerini söyledi.

GAP projesiyle, küresel gıda krizini de fırsata dönüştürebileceklerini belirten Şimşek, rüzgar enerjisi alternatif enerji kaynaklarıyla da, yeni fırsatlar yakalayabileceklerinin altını çizdi.

-ORTA VADEDE YÜKSEK BÜYÜME YAKALANACAK-

Kriz nedeniyle, Türkiye'nin bu yıl ve belki gelecek yıl potansiyelinin altında büyüyeceğini kaydeden Şimşek, orta ve uzun vadede, Türkiye'nin yüksek büyüme potansiyelini yeniden yakalayacağını bildirdi.

Uluslararası yatırımcıların, Türkiye'nin, genç nüfusu ve eğitime yaptığı yatırımlarla cazip bir geleceğe sahip olduğu konusunda görüş birliği içinde olduğunu belirten Şimşek, ''son dönemde yabancı yatırımcılarda Türkiye'ye yönelik bir kaygı yok'' dedi.

Bakan şimşek, kesin olmamakla birlikte, küresel krizin finans piyasaları açısından muhtemelen dibe vurduğunu ancak reel ekonomilere yansımaları açısından, dünya ekonomisinin henüz krizin ortasında bulunduğunu ve reel ekonomiye yansımaları açısından dibini bulmasının 2009'u bulacağını vurguladı.

-LİKİDİTE SORUNU YOK-

Devlet Bakanı Şimşek, piyasada 30 milyar YTL'nin dolaşımda olduğunu, bu nedenle şu anda bir likidite sıkıntısından bahsedilemeyeceğini söyledi.

Belirsizlik dönemlerinde herkesin ihtiyatlı davrandığına dikkat çeken Şimşek, herhangi bir likidite sıkışıklığının yaşanması durumunda ise Merkez Bankası aracılığıyla bu sıkıntının rahatça giderilebileceğini vurguladı.

-IMF İLE İLİŞKİLER-

Bakan Şimşek bir soru üzerine, IMF ile Ağustos ayından buyana teknik görüşmelerin sürdüğünü, yeni ilişkinin çerçevesinin, ileride yapılacak toplantıların ardından belli olacağını belirterek, önemli olanın IMF ile bir anlaşmadan çok, doğru reformları uygulayarak bütçe disiplinini korumak olduğunu da sözlerine ekledi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:44

İLGİLİ HABERLER