Gündem
  • 17.10.2009 15:15

TAYYİP ERDOĞAN :BÜYÜK DEVLETLER KÜÇÜK MESELELERDEN KORKMAZ

KIRŞEHİR (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıya tepki göstererek, "Bazı çocuklar refaha, huzura, emniyete, kaliteli bir eğitime gözlerini açarken, bazıları acıya, gözyaşına, umutsuzluğa, fosfor bombalarına gözlerini açıyor. Bu dünyamız için asla sürdürülebilir bir durum değil. Adaletsizlik üzerine refah kurulamaz" dedi. 

Kırşehir Ahi Meydanı'nda bu yıl 22. defa düzenlenen Ahilik Haftası kutlamalarına; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kırşehir Valisi M. Ufuk Erden, AK Parti Grup Başkan Vekilleri Mustafa Elitaş ve Bekir Bozdağ, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyon Başkanı Bendevi Palandöken, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Burada bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ahilik Haftası vesilesi ile bir kez daha Kırşehir'de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugün buraya bir kez daha ulu söz dinlemeye, Anadolu'nun ulu erenlerine kulak vermeye geldim. O erenler bugün bu toprakların vatan haline gelmesi için büyük emek harcadılar. Hamurunu birlikte yoğurdular, gerçekten çok müstesna emek harcadılar. Hacı Bektaşi Veli, Mevlana, Yunus Emre, Ahi Evran, bu topraklarda bir kardeşlik iklimi için gece gündüz çaba sarf ettiler" dedi.

"BU KUTLU İSİMLERDEN İLHAM ALMAYAN TÜRKİYE GELECEKSİZ KALIR"
Anadolu'yu, Trakya'yı imar eden, buralarda gönüller yapan, sevgi medeniyeti kuran bu mübarek isimlere kulak vermeyen Türkiye'nin ruhsuz kalacağını, maneviyatsız kalacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu kutlu isimlere kulaklarını tıkayan, nasibini alamayan, ilham almayan Türkiye'nin geleceksiz kalacağını belirtti. Hacı Bektaşi Veli, Mevlana, Yunus Emre ve Ahi Evran'ın sözlerinden alıntı da yapan Başbakan Erdoğan, "Bakın şuraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Batıda sivil topluk kuruluşu 19. yüzyılda ortaya çıktı, 20 yüzyılda gelişti ve bugün demokrasinin vazgeçilmez oldu. Bizde bu 13. yüzyılda Ahilik teşkilatı ile zaten kurulmuştu. Kalite kontrol, tüketici hakları, sosyal diyalog, mesleki eğitim gibi batıda türediği iddia edilen kavramlar, bu topraklarda zaten Ahilik teşkilatıyla uygulanmaya konulmuştu" diye konuştu.

"ADALETSİZLİK ÜZERİNE REFAH KURULAMAZ"
Küresel ekonomik krizin Amerika'da başladığı dönemde Türkiye olarak krizi çok farklı bir boyutta ele aldıklarını da ifade eden Başbakan Erdoğan, "Hırs, aç gözlülük, israf bu krizin nedeni olmuştur. IMF yıllık toplantıları geçen hafta İstanbul'da yapıldı. 200'e yakın ülkeden katılımcılar geldi. Açılış konuşmamda da belirttim. Küreselleşmenin olumlu yanlarının yanında olumsuz yanlarını da görmemiz gerekir. Dünyanın bir kısmı açlığa mahkumken, bir kısmı sınırsız kullanıyor. Dünyanın bir kısmında 3G kullanılırken, bir kısmında alo diyemeyenler var. Bazı çocuklar refaha, huzura, emniyete, kaliteli bir eğitime gözlerini açarken, bazıları acıya, gözyaşına, umutsuzluğa, fosfor bombalarına gözlerini açıyor. Bu dünyamız için asla sürdürülebilir bir durum değil. Adaletsizlik üzerine refah kurulamaz. bu görüşmelerimizi G20'de de ifade ettik. Bu sıkıntıları Ahilik teşkilatımız bundan asırlar önce keşfetmiş" ifadelerini kullandı. 

Ahilik teşkilatının bugünlere miras kaldığını da sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, "Şimdi bizim millet olarak bunu çok iyi görmemiz ve anlamamız gerekir. Acaba bugün o noktada mıyız? Bizim son derece zengin bir tarihimiz, kültürümüz var. Bu ülke çok büyük bir ülke. Bu ülke milletiyle, medeniyetiyle, kültürüyle son derece zengin bir ülke. Bu ülkeye küçük düşünmek alsa yakışmaz. Biz iç politikada, dış politikada, ekonomide asla küçük düşünemeyiz. Büyük düşünmek ve büyük hedeflere emin adımlarla hep birlikte ilerlememiz gerekir" dedi.

"BÜYÜK DEVLETLER KÜÇÜK MESELELERİ ARKALARINDA BIRAKIR"
Ahilerin büyük düşündüğünü, gerektiğinde silahlarını kuşanıp bu vatan
için şehit ve gazi olduklarını da dile getiren Başbakan Erdoğan, "Biz onlara mahcup olamayız. Huzurlarına vardığımızda yüzümüzü yere eğemeyiz. Onlardan aldığımız emaneti muhafaza etmek ve çok daha engin ufuklara taşımak zorundayız. Büyük devletler küçük meselelerden korkmaz. Büyük devletler küçük meseleleri arkalarında bırakıp ileriye bakar" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE YILDIZI PARLAYAN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ"
Birilerinin Türkiye'ye yönelik garezi olabileceğini ancak Türkiye'nin hiçbir ülkeye karşı garezi, farklı planları olmadığını da kaydeden Erdoğan, "Biz bölgemizde barış istiyoruz, dünyada barış istiyoruz. Bütün politikalarımız, gayretlerimiz bu yönde. Türkiye yıllarca komşularıyla sorun yaşadı. Adeta 3 tarafı deniz, 4 tarafı düşmanla çevrili bir ülke gibi görüldü. Biz de çözümsüzlük diye bir politika olamaz. Büyük bir Türkiye, böyle geleceğe taşınamaz. Tüm komşularımızla iyi ilişkiler gerçekleştirdik. 

Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Yurtta sulh, cihanda sulh'. Türkiye, bölgesinde bir güven ve istikrar ülkesi haline geldi. Türkiye, yıldızı parlayan bir ülke haline geldi. Mazlumların yanında yer alan yaklaşımıyla tüm dünyada takdir topluyor. Kim adaletsiz olursa Türkiye onun karşısındadır. Türkiye hiçbir zaman zalimlerin yanında olmamış, mazlumların yanında olmuştur. Dünyanın her yerinde Türkiye'nin yükselişi, barışa katkıları ve dik duruşu konuşuluyor" diye konuştu. 

Yurt dışından iş yapan müteahhitlerin 2002 yılındaki gelirlerinin 1.7 milyar olduğunu, bugün ise bunu 14 kat artarak 23.6 milyar dolara çıktığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Türkiye müteahhitlikte dünya sıralamasında ikinci sıraya yükseldi. Dünyadaki 225 şirket arasında Türkiye'den 31 firma var. Hangi ülkeye gitsem, bana işadamlarımızın, girişimcilerimizin başarıüda belirttim. Küreselleşmenilarından bahsediyorlar. Dünyada inşa ettiğimiz yolları, havaalanlarını gördüğümde gururlanıyorum. 7 yıl gibi kısa sürede bu hedeflere ulaştık. Dünya ekonomileri arasında 16. sıraya yükseliyoruz. 7 yılda 10 basamak yükseldik. Bugün komşuları ile iyi ilişkiler kurmuş bir Türkiye var. Daha fazlasını başaracağız. Bu ülke çok daha fazlasını hak ediyor. Irak'a 9 bakan, 50 işadamı ile gittim ve 48 anlaşmayı bir celsede imzaladık. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmamış" dedi.

"İSTİSMAR ZEMİNLERİ AYAKLARININ ALTINDA KAYANLAR, ANNELERİN GÖZYAŞLARINI DA İSTİSMAR EDECEKLER"
Ahiliğin cömert, eli açık, yiğit anlamına geldiğini kaydeden Erdoğan, ama en çok kardeşlik anlamına geldiğini söyledi.
 
Kırşehir'den tüm Türkiye'ye yayılan Ahiliği anlamak, yaşamak, rehber edinmek zorunda olduğumuzu belirten Erdoğan, Kırşehir'in vatan savunmasında çok sayıda evladını şehit verdiğini de hatırlattı. 

Kırşehirli nice annenin, büyütüp vatan savunması için gönderdiği evladının bayrağa sarılı cenazesinin geldiğini de sözlerine ekleyen Erdoğan, "Hükümet olarak, 'Bu böyle gitmez' diyoruz. Bu vatan acıyı taşıyamaz, bu gözyaşlarına tahammül edemez, bayrağımıza sarılı tabutlar geldiğinde, 'Bu meseleyi köklü çözeceğiz' dedik. Millet olma vasfımıza yönelik her türlü tehditlerin üzerine gittik. Bizim cenazelerimizde sesli olarak bağırıp çağırmak yok, sükunet vardır. Ama bunu bilmeyenler şehitlerimizin üzerinde siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Millet olarak buna müsaade etmeyiz. Devam eden sorunların, azınlık sorunlarını başta terör sorunları, alevi sorunlarını ele alarak Milli Birlik Projesi adı altında bir demokratik süreç başlattık. Yalan yanlış iftira kampanyası yürütülüyor. Bu süreçte terörle mücadeleden vazgeçmemiz, taviz vermemiz asla söz konusu değil, olamaz da. Türkiye'nin zarar göreceğini iddia edenler, kendi siyasetlerinin zarar göreceği için son derece basit bir üslupla bize saldırıyor. İstismar zeminleri ayaklarının altından kayanlar, annelerin gözyaşlarını da istismar edecekler. Tahrik edici eylemler yapacaklar. Milletim lütfen buna karşı uyanık olsun. Çözüm istemeyen, çözümsüzlükten beslenenler, annelerin gözyaşları aksın, gençlerin kanı aksın istiyor. Buna kulak asmayın. Terör örgütü hiçbir zaman Kürt kökenli vatandaşımın temsilcisi olmamıştır, olamaz da. Uzantılar benim Kürt kardeşlerimin temsilci olmamıştır, olamaz da. Halis bir niyetle ülkemiz için, millet için, refah için yola çıktık. Bu meseleleri geride bıraktığımızda Türkiye'nin neleri başaracağını göreceğiz. 30 yıl önce bitirilmiş olsaydı Türkiye bugün bu yerde mi olurdu? Türkiye'nin kaynakları teröre harcanmazsa, Türkiye'nin
enerjisi boşa harcanmasa nereye gideceğini düşünün. 7 yılda terörle bu noktaya geldik. Birliğimiz bütünlüğümüz geliştiğinde Türkiye'nin nasıl büyük olacağını düşünün. Bin yıldır birlikte yaşadık. Kırşehir'in geçmişine bak, Erzurum'dan buraya kardeşim gelmiş, Bayburtlu gelmiş. Kaynaştık. Kırşehir'miş, Erzurum'muş, Bayburt'muş böyle bir ayrım var mı? Olmadı olmayacak. Bölgesel milliyetçilik yok, biz tek vatan diyoruz. Bizde etnik milliyetçilik yok, karşıyız. Türkiye Kürt, Laz, Çerkez hepüda belirttim. 

Küreselleşmeniimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlığında tek milletiz. Olaya böyle bakacağız. Tek millet, tek vatan, tek bayrak. Terör bizi birbirimizden ayıramaz, hedefine ulaşamaz. Yeter ki biz birbirimizle dayanışma içerisinde olalım, birbirimizi anlamaya çalışalım. Sorunlarımız çözüldüğünde Türkiye nasıl güçlü, nasıl büyük, nasıl saygın bir ülke olacağını düşünün. Biz Kırşehir'e kulak verdik bu yola çıktık. Ahi Evran'a kulak verdik yola çıktık. Onlara mahcup olmamak için başaracağız. Ahilerin tesis ettiği bu ülkeyi daha iyi hedeflere taşımak için başaracağız. Yeter ki 81 vilayeti ile milletim, bizim bu halis niyetimizin arkasında olsun. İnanın başarırız, başaracağız. 3 aydır çok olumlu tepkiler alıyoruz. Çözüme yönelik katkı geliyor, hayır duaları ediyor. Sadece Türkiye de değil dünyada da olumlu tepkiler geliyor. Bu kardeşlik projesini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Aydınlık yarınlara hep birlikte el ele yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı. 

Ahiliğin esnafın bir emaneti olduğunu ve esnafa da sahip çıkmak için var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, "7 yıldır önemli adımlarımız oldu. Küresel krizde esnafımızın az etkilenmesi için tedbirler aldık. Sorunlarını paylaşmaya gayret ettik. Türkiye'de 2 milyon esnafımız bulunuyor. Her ailede 5 kişi bulunsa bu konu 10 milyon kardeşimi ilgilendiriyor. Halk Bankası tarafından 2002 yılında esnafıma 150 milyon TL kredi kullandırıyordu, şimdi esnafımız 3.7 milyar TL kredi kullanıyor. Bunu biz
yaptık. Esnafım yüzde 59 faiz oranlarıyla kredi kullanıyor, şimdi yüzde 8 ile kullanıyor. İş buraya geldi. Bunu biz yaptık. Yüzde 59 nere, yüzde 8 nere. Kredinin üst limiti 5 milyardı, biz 50 milyara çıkardık. İlk defa Türkiye Esnaf Sanatkarları Konfederasyonu'na resmi ziyareti biz yaptık. Gerçekleştirdiğimiz reformları dijital ekranlara bakarak değil, sokaktaki vatandaşımıza bakarak değerlendiriyoruz. Makamında oturan bir başbakan değilim, halkın arasında olan, evleri dolaşan, nerede ne olduğunu bilen
biriyim. Halkımızın, esnafımızın yanında olacağız" şeklinde konuştu.
Kırşehir'e yaptıkları yatırımları da açıklayan Başbakan Erdoğan, yola emin adımlarla devam ettiklerini belirtti.
Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, Vali M. Ufuk Erden, Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken'in de birer konuşma yaptığı törende, kürsüye çıkan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise, Ahi Evran Veli tarafından kurulan Ahilik teşkilatının herkesin bildiği gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisini oluşturduğunu kaydetti. Ahiliğin ayrıştıran yıkan değil, yapan olarak bilindiğini ifade eden Bakan Ergün, "Ahilik, medeniyet tarihimin ilk sivil toplum örgütüdür. Ahilik kültürü
tüketici haklarının korunmasını, hizmet standardını belirlemiş, güvenin tesis edilmesini yüzyıllar önce belirliyor. Ahi Evran'ın ölümünden sonra Kayseri'ye göç eden eşi Fatma bacıyı da rahmetle anmak istiyorum. Bir medeniyet ışığı olarak bilinen bu değerleri yaymak hepimizin görevidir. Geçmişte olduğu gibi ülkemizin ekonomisinin gelişmesinde ve geleceğin Türkiye'sinin oluşmasında esnafın büyük payı vardır. Sorunlarını belirli bir yol haritası ile çözecek stratejiyi hazırladık. Bunu bir eylem planı olarak
kamuoyunüda belirttim. Küreselleşmenia açıklayacağız. 3D olarak oluşturulan eylem planında 7 önceliğimiz vardır" ifadelerini kaydetti.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 14:34

İLGİLİ HABERLER