TRANSFER SİHİRBAZI ÜSTÜNEL AJAN GİBİ ÇALIŞMIŞ!..
'Gelmez' denileni getiren, Galatasaray'ın 'Yıldızsaray'a dönüşmesinde önemli bir rol üstlenen Üstünel, Elano bombasıyla şanına şan kattı. Üstelik son transferin teminat mektubu verilmeden gerçekleşmesini sağlayarak bu işte ne kadar usta olduğunu bir kez daha gösterdi
G.Saray'da başkanlığa Adnan Polat seçildiğinde listesinde bir isim bazı çevreler tarafından tepki görmüştü... O isim Haldun Üstenel'di... Tribünden gelmesi nedense kimilerini rahatsız ediyordu... Ama bu onun en büyük artısı oldu. Çünkü, taraftarların yani G.Saray'ın gerçek sahiplerinin ne istediğini çok iyi biliyordu. Cam fanusta değil, kulübün kalbinde yetişmişti. Türk yönetici profiline uymayan uzun saç-spor giyim tarzı ile hafife alındı. Ama o yüreğindeki G.Saray sevgisini, işine olan aşkıyla birleştirip, geçen sezon temelleri atılan 'Rüya Takım 2'nin oluşmasında önemli bir rol üstlendi...
AJAN GİBİ ÇALIŞTI
ÜSTÜNEL'in Lincoln, Baros ve Kewell gibi dünya starlarını G.Saray'a kazandırmak için gösterdiği çaba, takımın geçen sezon ligde kötü bir performans sergilemesi nedeniyle gölgede kaldı... Bu sezon Cim Bom ilk bombasını teknik direktörlüğe Rijkaard'ı getirerek patlatırken Üstünel, yine olağanüstü performans göstermişti. Ardından Franco'nun transferi geldi. Üstenel, Keita'nın transferinde ise adeta gizli bir ajan gibi çalıştı. Art arda Fransa seferine çıktı. Önce kulübüyle anlaştı. Bonservisini taksitlere böldürdü. Sonra futbolcuyla el sıkıştı. Bunları yaparken de hiç kimsenin ruhu bile duymadı. Transfer kamuoyuna duyurulduğunda yer yerinden oynadı.
HASTALIK DİNLEMEDİ
Ancak Keita son bomba değildi... Tobol'la oynanan rövanş maçına evde yatak döşek hasta yattığı için gidemeyen Üstünel, karşılaşmadan sonraki Pazartesi günü, daha iyileşemeden, gözleri şiş bir şekilde İngiltere yolunu tuttu. Elano ve menajeri ilk nabız yoklamalarda Cim Bom'a umut ışığı vermişti. Üç gün sürülen görüşmelerde pazarlıktaki ustalığını konuşturdu. Belki de Türkiye'de son dönemde teminat mektubu verilmeden gerçekleştirilen ilk transfere imza attı. M.City, bonservis bedelinin taksitlerle ödenmesini kabul etti. Juventus ve Milan gibi devlerin peşinde olduğu Elano'ya da uzun uzun G.Saray'ı anlattı. İşe son noktayı koyunca da gece üçte Başkan Adnan Polat'ı aradı. Polat ve yöneticiler Netanya maçı için Tel Aviv'deki Hilton otelindeydi. Merakla Üstünel'den gelecek haberi bekliyordu.
GELİRLER 10'A KATLANDI
ÜSTÜNEL'in ilk sözleri 'Başkan bu iş bitti' oldu. Polat'ın yüzü güldü ve yol arkadaşını tebrik etti. Elano'nun transferinin bittiği haberi otelde adeta bayram havası estirdi. Herkes Haldun Üstünel'i ayakta alkışladı... Üstünel'in transfer konusundaki üstün başarısı tartışılmazdı. Ancak böylesine önemli transferler sadece bir kişinin çabasıyla gerçekleşmesi de imkansızdı. Türk spor kamuoyunun en çok merak ettiği şey ise borç içinde yüzen Galatasaray'ın, nasıl böylesine önemli isimleri kadrosuna kattığıydı... İşte ekip çalışmasının da önemi burada ortaya çıkıyordu. Çünkü sarı kırmızılı kulüp, iki yıl öncesine kadar 12 milyon dolar olan reklam ve sponsor gelirini 108 milyon dolara çıkartarak, inanılmaz büyük bir işe imza atmıştı. AKŞAM
