Vatikan, Ortadoğu'daki gelişmelerden tedirgin
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Şehir Devleti Başkanı Papa Francesco, başta İsrail-Filistin ve Irak olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların son bulması için çeşitli vesilelerle dualar etmiş, diyalog, uzlaşma ve barış çağrısında bulunmuştu.
Özellikle Irak’ın kadim toplumu Hristiyanların yaşadıkları toprakları terk etmeye zorlanmalarını da yakından takip eden Vatikan Devlet Sekreterliği, bu konularda kamuoyunda geniş yer bulan Papa’nın açıklamalarını bir araya getirerek, Vatikan’a akredite ülkelerin büyükelçiliklerine nota (diplomatik yazı) şeklinde gönderdi.
Haziran-Temmuz dönemine ait açıklamalara yer verildiği belirtilen notanın amacının, söz konusu ülkelerin dikkatini, çatışmalarda mağdur olan Ortadoğu’daki Hristiyanların durumu ve Papa’nın barış için endişelerine çekmek olduğu kaydedildi.
VATİKAN DIŞİŞLERİ BAKANI: “HRİSTİYANLARA HAKSIZ OLARAK ACI ÇEKTİRİLİYOR”
Öte yandan, Vatikan Radyosu’na konuşan Papalık Devletlerle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanı) Başpiskopos Dominique Mamberti, ülkelerin temsilciliklerine gönderilen notanın amacını, “Diplomatik kanallarla, uluslararası otoritelerin ve hükümetlerin dikkatini, Hristiyan kardeşlerimizin kaderine çekmek” diye açıkladı.
Mamberti, Ortadoğu’daki korku içinde yaşayan Hristiyanlara haksız olarak acı çektirildiğini ve çoğu Hristiyanın göç etmeye zorlandığını hatırlattı.
Sadece Musul’da 30 kilise ve manastırın, aşırıcıların işgali altında olduğunu ve zarar verildiğini dile getiren Mamberti, “Uzun yıllardan sonra bu kiliselerde ilk kez Pazar ayini yapılamadı” dedi.
“Birçok Ortadoğu ülkesinde olduğu gibi Irak’ta da, Kilise’nin doğuşundan beri Hristiyanlar vardı ve toplumun gelişmesi için hep anlamlı bir role sahip oldular” diyen Mamberti, Hristiyanların o topraklarda, barış ve uzlaşmaya katkıda bulunarak varlığını sürdürmek istediğini ifade etti.
Uluslararası toplumun bu yaşananlara kayıtsız kalmaması gerektiğine işaret eden Mamberti, Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerinin, farklı toplulukların bir arada yaşadığı bir rol model olması gerektiğini ifade ederek, aksi halde tüm dünya için büyük bir kayıp ve kötü bir alamet olacağını öne sürdü.
İsrail’in saldırısı altında olan Gazze’de yaşananları ‘trajik ve üzücü’ olarak niteleyen Fransız din adamı, oradaki durumun kaçınılmaz olduğunu düşünmenin, doğru olmadığını da belirtti.
