Gündem
  • 2.8.2008 02:29

WEB CAM KIZI VİLDAN'A ÇOK ÖZEL...

Sinemanın yeni yüzü, Altın Portakallı Vildan Atasever, Habertürk'te Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı. Atasever, özel hayatı ile ilgili bir soruya tepki gösterdi. İşte programda konuşulanlar:

Şimdiki konuğum Türkiye'nin yakından bildiği genç bir oyuncu Vildan Atasever. Genç bir oyuncu olarak hep anons ediyorlardır herhalde seni.

Evet, çok mutlu oluyorum.

27 yaşındasın. Ama çok çok daha küçük gösteriyorsun.

Bu anda avantaj değil gibi görünüyor ama ileride avantaj olacakmış gibi düşünüyorum.

Niye avantaj olmasın? Her zaman bir kadın için avantajdır genç göstermek.

Hala 20 yaşında bir genç kızı oynuyorum. Artık bir kadını, anneyi oynamak istiyorum. Genelde 20-21-22... Ama ileride iyi olacak.

Erzurumlu 5 çocuklu bir aile.. Biraz anlatsana, sen aileye çok önem veriyorsun.

Bursa'da doğdum, babam memur. O yüzden çok fazla şehir gezdik, çok fazla okulum oldu, çok fazla öğretmenim oldu.

Polis baban değil mi? Başkomiserlikte yapmış, narkotikte de çalışmış. Çok ilginç.

Evet, 5 kardeşiz. Annemle babam yaklaşık 38 yıldır evli. Güzel küçük bir aileyiz.

Küçük dediğin 5 kardeş.. Sürekli şehir değiştirmek zorunda kaldınız. Bu hem avantaj, oyunculuğunu geliştirmek açısından. Hem de dezavantaj, alışırsın arkadaşlarına sonra gidiverir.

Benim ilkokul arkadaşım yoktur. Lise arkadaşım fazla yoktur. Çünkü ben bir okula başlıyorum, 1 sene okuyorum, en fazla 2 sene sonra başka bir tarafa gidiyoruz. Diyarbakır'da 3 yıl yaşadım. İstanbul'da sürekli okul değiştirdim. Sabit oturduğumuz bir eyr olmadı.

Çok şehir değiştirdin, kendini nereye ait hissettin?

Hayatın içinde hissediyorum kendimi. Şanlıurfa'ya dizi çekimine gittiğimizde ben hiç zorluk çekmedim. Hiç yabancı gelmedi bana. Bu Van'da olabilir, İzmir'de olabilir. Hiç yabancılık hissetmiyorum. Her yere uyum sağlayabiliyorum. Çocukluktan itibaren dolaşmış olmamdan dolayı böyle oluyor.

Sorduklarında nerelisin diye ne diyorsun?

Erzurum'luyum. Dadaşım diyorum.

Çok küçük yaşlarından itibaren artist olacağım dermişsin.

6 yaşımdan beri. Ablam beni ilkokula yazdırmaya götürmüş, beni okula götürme, ben okumayacağım, artist olacağım demişim.

O zamanlardan hatırlayabildiğin bir şey var mı?

Her gittiğim okulda öğretmen geldiğinde dersiniz ya; ben Vildan Atasever, doktor olacağım.. Ben hep artist olcağım derdim ve biraz zaman sonra arkadaşlarım derlerdi, o artist olacak diye.

Zaten fotoğraflarında da normal bir poz yokmuş?

Yok. Babam bunun ne olacağı belliymiş der.

İşin artist olmaya giden tarafına gelince. Tiyatroyla başladın galiba.

Evet, çocuk oyunlarıyla başladım. Daha sonra eğitimini aldım.

Nerede aldın eğitimi?

TÜRVAK sinema-televizyon okulunda. 2 kez konservetuar sınavlarına girdim, şansımı denedim, olmadı. TÜRVAK'ın sınavlarını kazandım, burslu okudum.

Daha sonra DJ-VJ'lik dönemi de varmış, değil mi?

Aslında DJlik, VJlik yaptığımı söyleyemem. Ben birkaç günlüğüne kameranın önüne geçmiştim ama olmamıştı.

Neydi yapamadığın?

Böyle kameranın karşısına geçip, küçücük bir odada boş konuşmak hoşuma gitmedi. Olmadı, yapamadım. Bu çok öenmli, konuşmakta bir sanattır. Zeki olmak gerekiyor, sürekli üretmek gerekiyor, kliplerle de ilgili konuşmak gerekiyor, ben bunu başaramadım. Kameraya bakığ sürekli bir şeyler konuşmak, olmadı.

Karşında başkası olunca daha rahat. Veya birşeyi oynuyor olmak daha rahat.

Bir de çok fazla konuşmayı, anlatmayı sevmiyorum.

Belli, kerpetenle alıyoruz lafı ağzından.

Oynamayı daha çok seviyorum.

WEB CAM KIZI DİYORLAR

Herkesin bir alanı yok mudur zaten? Biri yazar, bir oynar, biri anlatır.

Benim işim kameranın karşısında çok rahat olmamı sağladı. Birkaç günlük deneme bile kamera ile haşır neşir olmamı sağladı.

DJ-VJ'lik yok ama popüler bir web sitesinde webcam işi var. Onu bir anlat. Ne demek webcam kızı? İlk webcam kızı diyorlar senin için..

Öyle diyorlar ama çok abartılıyor bence. Şu anda insanların evlerinde olan o küçücük bir kamera gibi birşeydi. Hatta şu anda daha hızlı ilerliyor. Görüntü akıyor ama benim zamanda sadece fotoğraf olarak karşı tarafa gidiyordu. Geçmişimle ilgili konuştum, anlattım. Sürekli aynı şeyleri konuşmaktan o kadar sıkıldım ki. İşte webcam kızı, tam olarak bilinmiyorda ama bir isim konuluyor.

Bu kötü birşey değil ki. Hani ileriyi görme anlamında, internetin ne kadar önemli olduğu, gençlik zaten orada..

O teknolojinin ilerlemesine benim faydam oldu aslında. Ben, Erzurum'daki ablamla görünütülü olarak konuşabiliyorum.

Kötü birşey değil.

Değil ama bazen insanlar bilmedikleri için önyargılı yaklaşıyorlar ve beni rahatsız eden o oluyor.

Sen önyargılara bakarsan. Bir anda ünlü olursun, sende yaşadın. Fotoğraflar çıkardılar, arkadan söylediler, ettiler. Üzülmüşsündür diye düşünüyorum ilk başta ama bir süre sonra insan o kadar üzülmüyordur artık.

Artık beynini, çeneni onlarla yormak istemiyorsun. Önüne bakıp ilerlemek istiyorsun. İşlerini yapmak ve hayatına devam etmek istiyorsun. Ben geçmişim üzerinden atladım. Şimdi geleceğe yürüyorum, o yüzden artık geriye bakmak istemiyorum. Ama benim için çok iyi tecrübeler oldu, bu kadar iyi durmamı, sağlam durmamı, birşey yaparken daha fazla düşünüp doğru karalar vermemi sağlayan geçmişim oldu ki; iyi bir hayat yaşadım ben.

Ve çok genç yaşta değil mi? Sen evlendiğin de 20 yaşındaymışsın.

Evet, 19-20.

Onu mesela aklım almadı. 19 yaşında evlenmeye insan nasıl cesaret eder?

Aşıksan edersin.

O ayrı tabii, aşıksan edersin. Ama ailelerde araya girip dur kızım demezler mi?

Demediler. Kısmet, kader. Kaderimiz neyse onu yaşıyoruz bu dünyada. Annede, babada susuyor. Onu yaşaman gerekiyor, aileler izin veriyor ve sende yaşıyorsun.

Sen isyankar mısın? Birşeyi kafaya koyarsan gider mi?

6 yaşında oyuncu olmaya karar verdim, babam olmayacaksın dedi. Evet, kafama koyduğumu yaparım.

Dolayısıyla aile, Vildan evlenmek istiyorsa, evlenir mi dedi?

Öyle birşey söylemediler, arkamızda durdular.

İyiki de olmuş, iyi tecrübe elde etmişsindir. İyi bir arkadaş kazanmışsındır en azından.

Hayat, tecrübelerimizin toplamıdır zaten.

Ayrıldınız ama değil mi?

Evet, maalesef.

Ünlü oluyor evlilik yürümüyor derler, sen de böyle bir durum yoktu değil mi? Türkiye'deki yanılgılardan biri, şöhreti bulunca böyle oluyor gibi

Herkes herşeyi söyleyebiliyor. Herkes düşündüğünü söylemekte özgürdür ama eski ilişkim hakkında konuşmak istemiyorum. İki insan arasında yaşanan birşey. Ben konuşursam, ona haksızlık, terbiyesizlik, saygısızlık yapmış olmaz mıyım?

Ben detaylarıyla ilgilenmiyorum. Merak ettiğim şu; şöhret evlilik veya normal ilişkini, hayatını düzgün yaşamanı engelliyor mu Türkiye'de?

Mesleğimi, özel hayatıma taşımıyorum. Özel hayatımda yaşadığım herşeyden, her tecrübeyi mesleğime aktarıyorum. Çünkü insanları canlandırıyoruz. Ben gerçek hayatı, gerçek olayları oynamayı daha çok seviyorum. Ben işimle özel hayatımı ayırabiliyorum. Normal bir hayatım var, normal bir ev hayatı, ilişkilerim normal. Bir ilişki bittiğinde bu mesleğe bağlanmamalı. Şöhret oldu diye eşinden ayrıldı denilmemeli diye düşünüyorum. Çünkü biz de insanız, bizim de bu hayatta yaşadığımız herşey normal.

Hata yapma hakkımız var. Pişman olma veya pişman olmama hakkımız var.

Biz de insanız. İlk boşanan biz değiliz, hata yapan biz değiliz sadece. Ama sadece insanlar bunu görüyorlar ve fikir üretebiliyorlar, kötü tarafı bu. Bir de konuşmak zorundasın, anlatmak zorundasın. Ben neden özel hayatımı insanlara anlatmak zorunda olayım ki. Ben bir oyuncuyum ve ben işimle varım. Beni özel hayatımla görmüyorsunuz. Beni yaptığım sinema projeleriyle, diziyle, tiyatroyla izliyorsunuz. Ben neden insanlara özel hayatımı analtayım ki?

Katılıyorum, biraz medya olarak biz yapıyoruz bu işi, biraz merak eden halk..

Magazin her yerde var. Normal yaşamda da var.

Biraz çuvaldızı batırmak için, senin için söylemiyorum, senin camianda bunu yapıyor. Bundan keyif alıyorlar. Keyif aldıkça da, kantarın topuzu derler ya, kaçıveriyor gerçekten. Magazinci de şaşırıveriyor, kime hangi soruyu sorması gerektiğini. Bazıları bundan besleniyor, katılırsan bu cümleme diye düşünüyorum.

Ben beslenmiyorum, bilmiyorum.

Bir taraftan şöhret iyi güzel, projelerde yer almanı da sağlıyor. Osmanlı Cumhuriyeti filmi bitti değil mi?

Şöhret olduğum için değil..

Geleceğim ona, sen bir kere Altın Portakal'lısın. Önemsiyor musun bilmiyorum ama Türkiye için çok önemli bir ödül.

Tabii ki önemsiyorum. Çok değerli insanlar verdi. Çok önemli bir festival Antalya Film Festivali. 2 genç kız, Perihan Mağden'in yazdığı

Şöhret derken, tanınabilirlik belki. O filmde sen ne yapabileceğini gösterdin. Biraz tanınma giriyor işin içine. Bir de Kader vardı galiba.

Zeki Demirkubuz'un yönettiği Kader filmi var.

Bunlardan bahsediyordum, tanınabilirlik çıktı, bu kız iyi işler yapıyor, projede yer verelim dedi yapımcılar. Bu şöhretten bahsediyorum.

Yaptığımız işlerden dolayı anılmak benim için daha önemli.

Bende bu şöhretten bahsediyordum yoksa magazindeki şöhretten değil. Osmanlı Cumhuriyeti, Ata Demirer'le birlikte, bitti galiba. Esas kız mısın orada?

Evet, esas kızım. Asude'yi oynuyorum. Gani Müjde'nin yazıp-yönettiği, Uğur İşbak'ın görüntü yönetmenliğini yaptığı, Ata Demirer'in Osmanlı padişahını oynadığı bir film. Çok değerli oyuncu kadromuz vardı. İnşallah, Kasım'da vizyona girecek.

Nasıl bir film oldu? Kuzguna yavrusu güzel görünür ama çok mu komik mesela?

Ben çok eğlendim. Gani Bey, çalışılması çok keyifli bir yönetmen. Mizahı da çok iyi biliyor. Ata'yı zaten biliyorsunuz. Bende sette çok güldüm. İlk defa bir gişe filminde oynuyorum. Benim için büyük bir tecrübe oldu. Nasıl olur bilmiyorum. Ben daha duygusal tarafındayım, aşk tarafındayım hikayenin. Sürekli soruyorum, Gani Bey, siz yazarken gözünüzde canlandırdığınız Asude karakteri çıktı mı? Evet Vildan tam istediğim gibi dedi, ben şimdi rahatım. Rahat bir şekilde filmin çıkmasını bekliyorum. Heyecanlıyım.

Ben hoş olacağını düşünüyorum, proje, yazanlar, yöneten önemli isimler. Ben de merakla bekliyorum. Ayşe Kulin, Gece Sesleri, kitabından öenmli bir uyarlama var televizyona, o da başladı değil mi?

Onun çekimlerine yeni başladık. Dün gece 1. bölümü bitirdik. Cemal Şan'ın yönettiği bir dizi. Koliba Film'in, Ata Türkoğlu'nun yapımcılığını yaptığı bir proje.

Orada nasıl bir karakteri canlandırıyorsun?

Orada da yine asi, isyankar bir kız.

Programın başında çok genç roller geliyor diyorsun. Nasıl roller istersin. Var mı gönlünde yatan bir aslan?

2 sene oldu, Kader filmi vizyona gireli, biteli. Ama etkisi hala bitmedi. Şükürler olsun, dışarıdan hala insanlar çok güzel yorumlar yapıyorlar. Ben şu rolü oynamak istiyorum diyemem. Çünkü biz hayattaki insanları oynadığımız için karakterler bitmez. O yüzden ben hayatın içindeki gerçek karakteri oynamak istiyorum, gerçek olayları oynamak. O karakterlere bürünüp yaşamak istiyorum. Kader filminden sonra, beni zorlayacak, heyecanlandıracak, Kader filmi gibi bir film daha gelmedi maalesef.

Çok önemli değil mi? Heyecanlandırma mevzuu..

Heyecanlandırmalı beni, hatta korkmalıyım. Acaba oynayabilecek miyim? Araştırmalıyım. Alt metin çok öenmli. O bana bir şeyler katmalı. Yani oynadığım karakter bana hayatta bir şey katmalı. Bir karakter görmeliyim. Hayatta gerçekten var olan bir karakteri yaşamalıyım. İnanarak yaşayayım ki; seyirciye de gerşekten geçsin. Zorlanmalıyım. Böyle bir rol bekliyorum, Zeki Demirkubuz'un Kader filminden sonra, inşallah gelir.

Türk sinemasını canlandıran yönetmenler varya. Mesela bir Fatih Akın'la çalışmayı istemez misin?

Başarılı yönetmenlerle kim çalışmak istemez? Nuri Bilge Ceylan var tabii, çok çalışmak istediğim.

Fatih Akın'ın da seninle çalışmak istediğini duydum, bilmiyorum dedikodu mu? Neden olmasın bir Nuri Bilge Ceylan, bir Fatih Akın filminde seni görmek. Farklı rollerde, hiç alışmadığımız rollerde.

Filmleri çok değerli olan, çok kaliteli yönetmenler bunlar. Sinemayı çok farklı yerlere taşıyorlar. Sinemaya değer katıyorlar. Bir oyuncu olarak tabii ki; çalışmak isterim çünkü onlar benim için bir okul oluyor. Her biten film bir diploma oluyor.

Türkan Şoray, Zuhal Olcay, Yıldız Kenter. Bu üçünü çok beğendiğini söylemişsin. Onların üçüne de bir şekilde benzemek isterim demişsin. Ne ortak nokta, seni çeken neydi? Yaptıkları işteki devam mı? Hayata karşı duruşları mı?

Söylediklerinin bütünü. Türkan Şoray'a bayılıyorum. Onun filmleriyle büyüdüm. Onun edalı bir hali varya, işveli.. Bayılıyorum ona. Müthiş bir kadın.

Zuhal Olcay?

Zuhal Olcay duruşuyla birçok insana örnek olacak bir oyuncu.

Yıldız Kenter?

Yaşına rağmen hala oyunculuk yapan, mesleğine sarılan bir insan. Hayranım ona.

Ona hayran olmamak elde değil. Bir de hatırlıyor musun, kaç yaşında verdiği pozları? Böyle bir kendine güven var mı? Yapabilir misin o yaşta?

Bilmiyorum ama bizim mesleğimiz cesaret ister.

Sende gayet cesur isimlerden birisin ama o yaşta yapmakta hakikaten kendime güveniyorum demek.

Haberturk.com

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 07:24

İLGİLİ HABERLER