Gündem
  • 9.9.2002 15:43

YILMAZ'DAN BAHÇELİ'YE TAŞ: "AB YASALARI HÜKÜMETİ BAĞLAYICI"

KAYNAK : Haber Vitrini ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, TBMM'nin AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde kabul ettiği yasal düzenlemelerin hükümet için bağlayıcı nitelikte olduğunu söyledi. AB Genel Sekreterliği'nde sivil toplum örgütleriyle biraraya gelen Yılmaz, burada yaptığı konuşmanın ardından bir gazetecin, MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin, AB uyum yasası olarak bilinen yasanın bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıklamasına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: ''Teker teker partilerin bu konudaki yaklaşımlarıyla ilgili bir değerlendirmeye girmek istemiyorum. TBMM'nin kabul ettiği yasal düzenleme hükümetimiz için bağlayıcıdır, hükümetimiz bu kanunla kendisine Meclis tarafından görevlendirilen hususları yerine getirmek için yoğun bir çaba içerisindedir. Kanunda öngörülen yönetmeliklerin Kopenhag zirvesi dikkate alınarak ay sonuna kadar sonuçlandırılması Başbakanlık genelgesiyle ilgili kurumlara bildirilmiştir.'' Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin geldiği noktada AB'den müzakere tarihi almasının en tabii hakkı olduğunu belirtirken, AB'nin kararında Kopenhag kriterlerinden başka faktörlerin de rol oynayabileceğine dikkati çekti. AB Genel Sekreterliği'nde sivil toplum örgütleriyle biraraya gelen Yılmaz, toplantının amacının AB ile ilişkilerde gelinen nokta hakkında ortaklaşa bir durum değerlendirmesi yapmak ve ortak paydalar tespit etmek olduğunu söyledi. Türkiye'nin önündeki en önemli hedefin Aralık ayındaki Kopenhag zirvesinde AB genişleme dalgasının dışında kalmamak olduğunu belirten Yılmaz, bunu gerçekleştirmenin yolunun AB'den üyelik müzakereleri için somut bir takvim alınması olduğunu kaydetti. Yılmaz, ''Kopenhag zirvesinde bu yolda bir yeşil ışık yanmazsa üyelik perspektifimiz bir belirsizlik içine girecektir'' diye konuştu. Yılmaz, Türkiye ile müzakerelerin açılmasının siyasi bir karar olduğuna dikkati çekerek, bu çerçevede ''Kopenhag kriterlerinden başka faktörlerin'' rol oynayabileceklerinin unutulmaması gerektiğini bildirdi. Yılmaz, şunları söyledi: ''Bugün Avrupa'nın Türkiye olarak gördüğü şey, aslında bir aysbergin görünen kısmından ibarettir. Avrupa bilmelidir ki koskoca bir medeniyet kuşağı ve dünya coğrafyasının önemli bir kesimi Türkiye-AB ilişkilerinin ne yönde seyredeceğini dikkatle izliyor. AB, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunlardan ürkmek yerine birliğin vizyonunu ne ölçüde genişleteceğini ve zenginleştireceğini düşünürse eminim ki daha rasyonel bir yaklaşım sergilemiş olur. Biz iddialı bir ülkeyiz ve iddialı bir milletiz.'' AB'nin özendirici tutumunun Türkiye'nin siyasi kriterleri karşılaması için atması gereken adımları atmasını sağladığını söyleyen Yılmaz, Birliğin bu tutumunu bir adım daha öne taşıyarak Türkiye ile müzakere sürecini başlatmasının çok daha büyük adımlar atılmasına imkan vereceğini kaydetti. Yılmaz, TBMM'de kabul edilen uyum yasaları paketinin kültürel çeşitliliği Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü sağlayıcı bir unsur olarak kabul ettiğine işaret ederek, tüm bu reformların AB kamuoyuna anlatılmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Yılmaz, ''Gelinen bu noktada Türkiye'nin AB'den gerekli karşılığı alması en tabii hakkıdır'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:05

İLGİLİ HABERLER