11 EYLÜL SALDIRILARININ BAŞMİMARI MUHAMMED ATTA YAŞIYOR MU?
ABD'de tüm üst düzey yönetim terörist bir saldırı bekliyordu. Toronto Star gazetesi ilk bilgilendirmenin 19 Mayıs 2001'de yapıldığını yazmıştı. 6 Ağustos'da bir FBI ajanının raporuna esasen Bush tekraren saldırının İkiz Kulelere olacağı şeklinde uyarıldı. CIA Başkanı Tenet, her sabah sözlü brifingle Bush'u uyarmıştı, nedense Bush hiç yazılı not tutmamıştı. Bush, 15 Mayıs 2002'deki konuşmasında 11 Eylülün olacağını bildiklerini nihayet açıklayarak ihmali kabul etti. 1999'da Senato'nun İstihbarat Komitesi eski başkanı hazırladığı raporla, Bill Clinton'u da uyarmış ve El Kaida'nın Şehitler Tuğayı'nın uçak kullanarak saldırıya hazırlandığını bildirmişti. Bu nedenle Komite tarafından açıklanan 537 sayfalık 11 Eylül raporunda Clinton ve Bush eşit düzeyde ihmalleri nedeniyle suçlandı. Bu çalışma kitap haline getirildi
Gelelim Atta ile ilgili garipliklere: 11 Eylül saldırılarının başmimarı olarak takdim edilen Muhammed Atta'nın, Florida'da geçen günleri sırasında bir çıplak modelle aşk yaşadığı, partiden partiye koştuğu, sık sık sarhoş olduğu, domuz etine bile hayır demediği ve uyuşturucu tacirleriyle çok yakın ilişkisinin olduğu ortaya çıkmıştı. Atta'nın bilinmeyen bu özellikleri 2 aylık sevgilisi tarafından dile getirildi ve ayrıca bir kitaba da konu oldu.
Danial Hopsicker tarafından yazılan ''Welcome to Terrorland'' adlı kitapta, Atta'nın Florida'daki ''tatlı hayat'' günleri, birçok tanığa dayandırılarak anlatılıyor. Kitapta, Atta'nın Florida'da 2000 yılının aralık ayına kadar kaldığı 2 aylık süre içinde metresliğini yapan ve hayatını ''çıplak model'' olarak kazanan Amanda Keller adlı Amerikalı kadının sözlerine de yer veriliyor. İşte Amanda Keller'in ağzından Muhammed Atta:
NASIL MÜSLÜMAN?
''Sürekli içiyordu. Çok lüks elbiseler giyiyordu ve pahalı mücevherler taşıyordu. Ben hiçbir zaman namaz kıldığını falan görmedim. Müslümanım diyordu, ama domuz pirzolasına hayır demiyordu. Takıldığı arkadaşları arasında yalnızca bir tanesi Arap'tı, diğerleri ise Alman'dı. Ayrıca, benim piyasadan tanıdığım ve uyuşturucu işine bulaştıklarını bildiğim birçok kişiyle de görüşüyordu. Sık sık partilere gider eğlenirdik. Kokain de kullanıyordu. İngilizce, Arapça, Fransızca, Almanca ve İbranice'yi mükemmel konuşuyordu. Florida'ya geldiğinde pilotluk kursuna gittiğini söylüyordu, ama ben çantasında pilotluk belgesinin olduğunu gördüm. Yani, geldiğinde pilotluk belgesi zaten vardı. Bir keresinde bana çok kızdı ve hırsını evde bulunan küçük köpek yavrularını öldürerek çıkardı. ''
Hopsticker, kitabında Atta'nın Florida'daki bağlantılarının, ABD Başkanı George W. Bush'un kardeşi ve eyaletin valisi Jeb Bush tarafından ''hasır altı'' edildiğini de ileri sürüyor.
En şok haber ise 12 Eylül 2001'de Almanya'da yayımlanan Bild tarafından verilmişti. Atta, çakılan uçaklarda ölmemişti, yaşıyordu. 11 Eylül 2001 akşamı Almanya'da yaşayan babasını arayarak ne olduğunu bilmediğini, CIA tarafından öldürülmekten korktuğunu söylemişti. Atta, babasını Tunus'tan aramıştı!
CIA'nin yeni başkanı olacak Porter Goss'un bu tuhaflıkları aydınlatmayacağı, araştırma komisyonunda yalan testine bağlanmayı geri çevirmesinden belli. Derin adamlar konuşsaydı zaten derin devlet olmazdı. Goss'u Amerikan muhalif medya şimdiden 'düşmanla uyuyan gafil' olarak nitelendiriyor.
Nuh Gönültaş
D.B.Tercüman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:47