11 EYLÜL SALDIRISI KONUSUNDA YAZILAN KOMPLO TEORİLERİ KİTAPLARI YOK SATIYOR
MÜNİH - Alman halkı, 11 Eylül'deki saldırılara ilişkin komplo teorilerine giderek artan ölçüde ilgi gösteriyor.
Konuyla ilgili yayınlanan kitapların da yardımıyla, saldırılar hakkındaki aykırı iddialar ve ABD Hükümeti'ni hedef alan suçlamalar, artık kamuoyu önünde yapılan tartışmalara taşınıyor.
11 Eylül'deki olayları ele alma tarzları birbirinden farklı olmakla beraber, söz konusu kitaplar, intihar saldırılarının, dış politika gündeminde kökten bir değişiklik yapmak isteyen Bush Yönetimi tarafından planlanıp yürürlüğe konulduğu varsayımından hareket ediyor.
Frankfurt merkezli yayınevi Zweitausendeins, Mathias Broecker adlı yazarın "Komplolar, Komplo Teorileri ve 11 Eylül'ün Sırları" adlı kitabının son 10 ayda 105 binden fazla sattığını belirtti.
Daha önce sol eğilimli Tageszeitung gazetesinde muhabirlik yapan Broecker, saldırılarla ilgili düzinelerce sorunun yanıtsız kaldığını öne sürüyor.
11 Eylül saldırılarını konu edinen diğer bir kitap, "CIA ve 11 Eylül" ise yaklaşık 70 bin Alman tarafından satıldı. Kitabının yazarının eski bir bakan olması, dile getirilen iddiaların daha ciddiyetle ele alınmasına yol açıyor.
Eski Federal Araştırma Bakanı Andreas von Buelow, New York ve Washington'daki hedeflere çarpan uçakların İslamcı militanlar tarafından değil, bir uzaktan kumanda sistemi ile hedeflere yöneltildiğini savunuyor.
Konuyla ilgili yankı uyandıran kitaplardan üçüncüsü ise "Operasyon 9/11" adını taşıyor. Yazar Gerhard Wisnewski, uçakların çarpmasının ardından yıkılan Dünya Ticaret Merkezi İkiz Kuleleri'nin, çarpmanın şiddetiyle değil patlayıcıların etkisiyle yıkıldığını iddia ediyor.
Üç hafta önce satışa sunulan bu kitaba da Alman okurların yoğun ilgi gösterdiği belirtiliyor.
İlk olarak Fransız yazar Thierry Meysson'ın "9/11: Büyük Yalan" kitabıyla gündeme gelen aykırı yorumlar ve komplo teorileri, giderek Avrupa'nın çeşitli ülkelerine de yayıldı.
Meysson, 11 Eylül'de Pentagon'a yönelik saldırırının, gelecekteki savaşlara gerekçe oluşturmak amacıyla ABD'li askeri yetkililerce planlanmış bir darbe girişimi olarak nitelendirmişti.
Almanya'nın etkili haber dergisi Der Spiegel, Avrupa genelinde yaygınlaşan ve halkın da rağbet gösterdiği bu iddiaları kapak konusu yaparak, iddialar ve teorileri detaylarıyla değerlendirdi.
Öte yandan Alman toplumsal psikoloji uzmanı Heiner Keupp, söz konusu kitapların elde ettiği başarının, insanların temel bir ihtiyacını gidermiş olmalarından kaynaklandığını belirterek, "İnsanlar bu kitapları okuduktan sonra, bu karmaşık ve esrarlı dünya hakkında bir şey anladıklarını hissediyorlar" dedi.
Kitle iletişim uzmanı Rudolf Stoeber ise, 11 Eylül'ün yol açtığı sarsıntının, karmaşık olaylara basit cevaplar bulma arayışlarını cazip hale getirdiğini savundu ve özellikle genç kesimin bu teorilerden etkilendiğini vurguladı.
Saygın araştırma kuruluşu Forsa'nın yaptığı ve sonuçları geçen ay Die Zeit gazetesinde yayımlanan bir kamuoyu araştırmasında, 30 yaşın altındaki Almanların yüzde 31'inin, ABD Hükümeti'nin 11 Eylül saldırılarıyla doğrudan bağlantısı bulunduğuna inandığı ortaya çıkmıştı. Ancak bütün yaş grupları dikkate alındığında bu oranın yüzde 19'a gerilediği belirlenmişti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:38