
11 yaşındaki kızdan babasına telefon: 'Beni Adnan Oktar’dan kurtar'
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’ne yönelik hazırlanan iddianamede mide bulandırıcı bir detay daha ortaya çıktı. Oktar’ın 11 yaşındaki küçük bir kız çocuğunu karşına alarak ‘Benim olacaksın, benimle yaşayacaksın’ dediği ileri sürüldü. Annesi tarafından Adnan Oktar’a nasıl verildiğini ve bu süreç sonrası yaşadıklarını anlatan S.S.’nin ifadeleri kan dondurdu. 2014 yılında 11 yaşında olan S.S. ve babası S.M.S iddianamede şikayetçi olarak yer aldı.
Anne D. Ç., 20'li yaşlarında Adnan Oktar ile tanışmıştı. İsviçre'de sekiz yaşındaki S. S. ismindeki kızının adına bir sosyal medya hesabı açtı. Bu hesapta kızının makyajlı, bikinili fotoğraflarını paylaştı. Buradan Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü üyelerini eklemeye başladı. Örgüt mensubu şüpheliler Ebru Altan ve Didem Ürer ile anne D. Ç. iletişime geçti. Adnan Oktar Örgütü üyeleri kız çocuğunu görmek istediği için anne D. Ç., Skype üzerinden çocuğu S. S.'yi onlarla yüz yüze görüştürdü.
ADNAN OKTAR, ÇOCUK İLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞMEK İSTEDİ
2014 yılında 11 yaşında olan şikâyetçi küçük kız çocuğu S.S. yaşananları şöyle anlattı:
"Daha sonra Ebru Altan, annem ve bana 'Adnan Oktar seni yüz yüze görmek istiyor' diyerek bizim Türkiye'ye gelmemizi istedi. İstanbul'a geldiğimizde iki ay kadar Pendik'teki evimizde kaldık. Adnan Oktar bizi evinde ağırlamak istemiş, ancak ben istemedim ve annemi zorla ikna ettim."
"GECE SAAT 02.00'DE ADNAN OKTAR BENİ İSTEDİ"
Annesi D. Ç.'ye örgüt üyeleri tarafından bir telefon hattı verildiğinden söz eden çocuk S.S., "Bu telefon numarası ile annem Adnan Oktar grubuyla iletişime geçiyordu. Ümit isminde soyadını hatırlamadığım kişi annemi arayarak gece 03.00'te 'Adnan Oktar S.S.'yi görmek istiyor' diyorlardı. Annem de beni gece 02.00 kaldırıp makyaj yapıyor ve dekolteli elbise giydiriyordu. Onların gönderdiği şoför bizi Göksu Evlerine A/9 Stüdyosu'nun olduğu yere götürüyordu. Biz gitmeden önce annem bana 'Sen konuşmasını bilmezsin' diyerek beni karşısına alıyor 'Sen az konuşacaksın, Adnan Oktar ne isterse onu yapacaksın, erkek arkadaşının olmadığını, babanla görüşmediğini, anneni çok sevdiğini anlatacaksın, bacak bacak üstüne atacaksın, dik duracaksın, dudaklarını birleştirerek konuşacaksın' gibi şeyler söylüyordu ve bunları bana uygulatıyordu" açıklamalarında bulundu.
OKTAR ELİMİ OKŞADI, MAKYAJ YAKIŞIYOR" DEDİ
S.S. ifadesinde İstanbul'daki stüdyoya gittiğinde Oktar'ın bulunduğu bir odaya alındığını ve ilk tanışmada oturduğu koltuğun karşısında Oktar'ın kendisini tuttuğunu, ellerini avucunun içine aldığını belirtti. S.S. ifadesine şöyle devam etti: "Benim elimi kendi avucunun içine alır, okşardı, daha sonra benim yüzümü, boynumu ve omuzlarımı okşardı. Bileğimden ve boynumdan nabzımı ölçerdi, beni ayağa kaldırarak fiziğimin çok güzel olduğunu, dalyan gibi bir kız olacağımı, makyajın bana çok yakıştığını söylerdi. Kaşlarımı tamamen kazıttırarak incecik dövme yaptırmamı isterdi. Otururken bacaklarımı açmamı isterdi. Beni eliyle okşarken ve bunları söylerken annem de yanımızdaydı."
"13,5 YAŞINDAN SONRA YANIMDA KALACAKSIN"
Bir süre sonra örgüt lideri Oktar'ın kendisini başka bir yere gönderdiğinden bahseden S.S. yaşadığını şöyle aktardı:
"Çengelköy'de büyük kapıları ve havuzu olan eve gönderiyordu. Bu evde bana hediye olarak aldığını tavşan, ceylan, pony, kuş ve midilli gibi havyanlar vardı. Benim onlarla ilgilenmemi çünkü 13,5 yaşından sonra onunla o evde kalacağımı ve eve alışmam gerektiği için beni bu eve gönderiyorlardı. Bu eve gittiğimde birçok ismini bildiğim ve bilmediğim kızlar ve erkekler vardı. Bu grupta tek küçük kız bendim. Evde diğer erkeklerin bana dokunması yasaktı. Adnan Oktar beni görmek istediğinde haftada iki-üç kez Adnan Oktar'ın yanına giderdik."
"HER SEFERİNDE BİRAZ DAHA SAMİMİYET KURDU"
Örgüt lideri Adnan Oktar'ın yanına gittiklerinde her seferinde biraz daha samimiyet kurmaya çalıştığını belirten S.S., "Genelde annem Adnan Oktar ile benim yanımda oluyordu ama annem olmadığı zaman yine Oktar ile ben yalnız kaldığımız zamanda beni ayağa kaldırarak 'Bana yaklaş, kulağıma ne istiyorsun onu söyle, fısılda' diyordu. Bu fısıldamalarında bana 'Ben Mehdi miyim değil miyim?', 'Beni istiyor musun istemiyor musun?', 'Benimle yaşamak ister misin, istemez misin?" diyerek kulağıma fısıldamamı istiyordu. 'Gözlerime derin derin bakacaksın' diyordu. Ben ilk gittiğimde annem bana kıyafet giydirmişti ancak daha sonraki gittiklerimizde Adnan Oktar'ın bana aldığı pahalı ve genelde dekolteli kıyafetleri, topuklu ayakkabıları giyerek yanına giderdim. Her seferinde annem benim kıyafetlerimi giydirir, makyaj yapar, gözlerimi ve dudaklarımı boyayarak yanına götürürdü" dedi.
OKTAR "KIZINI BANA VERDİN Mİ?" DİYE SORDU
Küçük kız Adnan Oktar'ın kendisini annesinden nasıl istediğini ifadesinde şöyle anlattı:
"Vücudum henüz ergenliğe girmemişti ve göğüslerim yoktu ancak Oktar bana aldığı dekolteli kıyafette kendisinden göğüslü kıyafetlerdi. Onu giymemi isterdi. Biz A/9 stüdyosuna gittik. Oktar geldi, anneme 'Artık S.'yı bana verdin mi?' diyerek anneme sordu. Annem de 'Verdim gitti, verilecek sizden başka kimse mi var, en iyi şekilde siz yetiştirirsiniz' dedi. Daha sonra Oktar bana dönerek 'Seninle birlikte dağ evine gideceğiz, orada kalacağız' dediğinde annem 'Ben ne olacağım?' diye sordu. Oktar 'Annemizde yan odada kalır' diyerek, benim anneme kayınvalidesi gibi davrandı. Daha sonra Adnan Oktar anneme 'S. 13,5 yaşından sonra artık benim evimde kalacak' dedi. Annem sürekli Oktar'ın yanında kalmak istediği için kabul etti."