
16 KİŞİNİN KATİLİ, KATLİAM YAPACAĞINI SÖYLEMİŞ AMA!..
Almanya'nın Winnenden kentindeki Albertville lisesine saldıran Tim Kretschmer'in, geçen yıl psikolojik tedavi gördüğü, ancak tedaviyi yarım bıraktığı belirtildi.
Waiblingen kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Baden Württemberg eyaletinin İçişleri Bakanı Herbert Rech, Tim Kretschmer'in 2008 yılında psikolojik tedavi görürken bunu yarıda bıraktığının tespit edildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Tim Kretschmer'in olay gününün gecesi saat 02.45'te Bernd adlı bir çocukla internette sohbet ettiği belirlendi. Tim'in Bernd adlı kişiye anonim kullanıcı olarak 'Artık yeter bu hayattan bıktım. Beni kimse ciddiye almıyor. Bana gülüyorlar. Ancak ben ciddiyim Bernd. Silahlarım var ve yarın sabah eski okuluma giderek gerçek bir olay yaratacağım. Olay yerine dikkat edin. Winnenden' yazmış olduğunu belirledik."
Bernd adlı kişinin bu ifadeleri ciddiye almadığını ve kimseye bundan bahsetmediğini ifade eden Rech, olaydan sonra Bernd'in, babasına durumu anlattığını ve babasının da polise haber verdiğini anlattı.
Eyalet emniyet müdürü Erwin Hetger de, Kretschmer'in okula giderken yanında 200'ün üzerinde mermi götürdüğünü belirterek, "Okul içinde 44, psikiyatri hastanesi çevresinde 9 ve 40 km uzaktaki Wendlingen'de bir araç satış mağazasında da 60 el ateş ettiğini tespit ettik. Öldüğünde yanında 130 adet mermi bulundu" dedi.
Savcı Siegfried Mahler, ailelerin daha fazla üzülmemeleri için otopsi yapılmayacağını ve sadece Kretschmer'in cesedi üzerinde otopsi yapılacağını bildirdi.
Kretschmer'in, Weiler zum Stein köyünde ilkokula gittiğini kaydeden Mahler, daha sonra da Winnenden'de bulunan Albertville lisesinden geçen yıl orta dereceyle mezun olduğunu ifade etti.
Kretschmer'in geçen yıl satış elemanı olmak için meslek okuluna başladığını söyleyen Mahler, şöyle devam etti:
"Tim, kişilik olarak içine kapalı, sakin, aynı zamanda sevecen biriydi. Çok arkadaşı yoktu. Bir komşu kızına ilgisi vardı, ancak ilişkisi yoktu. Çok uzun saatler bilgisayar başında vakit geçiren biriydi. Şiddet oyunlarıyla oynadığı ve bilgisayarında bazı pornografik fotoğrafların da bulunduğunu tespit ettik. Odasının duvarlarında dekorasyon olarak oyuncak silahlar var. 3 yıldan bu yana vücut sporu yapıyor, masa tenisi oynuyordu. Babasının üye olduğu atış kulübünde misafir atıcı olarak zaman zaman atışlar yapmış. 2008 yılında 5 kez depresyon nedeniyle tedavi görmüş, ancak tedaviyi yarım bırakmış."
Waiblingen polis şefi Ralf Michelfelder de, Kretschmer'in Waiblingen sanayi bölgesine geldiğini ve burada VW araç satış mağazasına girerek bir araç istediğini bildirdi.
İsteği yerine getirilmeyince masadaki müşteri ve satış elemanını 13 el ateş ederek öldüren Kretschmer'in, daha sonra bahçeye çıktığını ve burada polisle çatışmaya girdiğini belirten Michelfelder, "Polis aracına 12 el ateş etmiş. İçerde başka kişiler de vardı, ancak onlar hemen oradan uzaklaşmayı başarmışlar. Polis Kretschmer'i bacağından iki mermiyle vurdu. Bu arada firma kapısını kapatmak isteyen bir kapıcıya da ateş açtı. Sonra da şarjörü değiştirerek intihar etti. Olaylarda 3 polis aracı ve 5 özel araba zarar gördü" dedi.
TÜRKLER TEDİRGİN
Katliam, çevredeki Almanlar gibi Türkleri de tedirgin etti.
Baden-Württemberg eyaletindeki Winnenden kentinde bulunan Albertville Lisesinde Tim Kretschmer (17) adlı Almanın 9 öğrenci ve 3 kadın öğretmeni, daha sonra da 3 kişiyi öldürmesinin ardından okul çevresine gelen yüzlerce semt sakini ve öğrenciler, ölenler için mum yakıp dua etti.
Winnenden'de yaşayan Türkler, olaydan sonra son derece tedirgin olduklarını belirttiler.
Taksi şoförlüğü yapan Habib Koç adlı vatandaş, katliamı yapan Tim Kretschmer'i ve ölen bazı öğrencileri tanıdığını söyledi.
Koç, Kretschmer'i defalarca diskoya götürüp getirdiğini belirterek, "İçine kapanık sakin bir insandı. Her seferinde kendisini yalnız görüyordum. Diskoya hep yalnız getirip götürdüm, diğer gençler kız arkadaşlarıyla giderken kendisi hep yalnızdı. Böyle bir olay yapacağına hiç ihtimal vermezdim" dedi.
Semt sakinlerinden Güldal Eker de oğlunun başka okulda olmasına rağmen olaydan çok etkilendiğini belirterek, "Bana geceleyin 'Anne çok korkuyorum. Kapıları kilitle. Nasıl okula gideceğiz artık' dedi. Bizler buradaki diğer tüm aileler gibi tedirgin durumdayız" diye konuştu.
Öte yandan, Winnender adlı yerel gazete, bugünkü sayısında siyah fon üzerine "Neden" başlığını atarken, Bild gazetesi, "Kan gölü" manşetini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 00:16