16 Nisan : Diriliş Türkiye
Gazeteci Metin Özer AK Parti ile MHP'nin arasında kurulan ittifakı harika bir yazıyla kaleme aldı. Özer AK Parti ile MHP arasındaki 16 Nisan ortaklığının bundan sonra kurulacak ilk hükümete de yansıyacağını yazdı.
İŞTE O YAZI
16 NİSAN : DİRİLİŞ TÜRKİYE
Türkiye’nin aslına dönmesine son bir adım kaldı.
Referandumu kastediyorum.
16 Nisan referandumu ile birlikte pek çok şeye de veda edeceğiz.
Neler bunlar?
Kukla iktidarlar.
Batı’nın oyuncağı hükümetler.
Milletine düşman politikacılar.
Zorla dayatılmış ideolojiler.
Korkak ve pısırık siyasetçiler.
Artık bunlar tarih oluyor.
Bunların yerine vatan sevdalıların iktidar olacağı yeni bir süreç başlıyor.
Kendi milletine yabancı ideolojiler, artık tarih kitaplarında bir bölüm olacak.
Onun yerine milliyetçi-muhafazakar iktidarlar gelecek.
Sonuçta millet aslına dönecek.
Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen bu alçaklar yıllarca bizi kör ettiler, görmeyelim diye.
Sağır ettiler, duymayalım diye.
Birbirimize düşman ettiler, iktidar olmayalım diye.
Nihayet; ama nihayet o tuzaklar bozuluyor, tezgahlar kırılıyor.
Şükürler olsun Ya Rabbi!..
Bir millet esaret zincirini kırıyor.
Yıllarca bu millete tuzak kurdular.
Milliyetçiler ile muhafazakarları birbirine düşman ettiler.
Düşman etmek bir yana, birbirine kırdırdılar.
Her iki tarafı da bölüp, parçalayıp küçük lokmalar ettiler.
Sonra da rahat rahat yuttular.
Artık lokma büyüdü.
Şimdi boğazlarına durma zamanı.
Yıllarca bu vatanı yiyip semizleşen batılı domuzların boğazlarına oturup, nefeslerini kesme zamanı.
Şükürler olsun!..
Bir sıkımlık canları kaldı.
Bu küffarlar yüz yıldır bu millete kan kusturdular.
Bazen gelip açıktan işgal ettiler, bazen de piyonlarıyla gizli gizli kanımızı emdiler.
Milletin iktidarlarını, milletin askerlerine kırdırdılar.
Milleti için çalışan Menderes’i milletin askerine astırdılar.
Milliyetçiler ile muhafazakarları birleştiren Turgut Özal’ı zehirleyip, şehit ettiler.
Milletin iktidarı olan REFAH-Yol’u silah zoru ile indirttiler.
Geleceğin lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini düşürtüp, şehit ettiler.
Dört bir yanımıza mayın döşeyip, başımıza terör belasını sardılar.
Bu alçakların oyunları hiç bitmedi.
Bir yandan dindarlarımıza, diğer yandan milliyetçilerimize tezgah üstüne tezgah kurdular.
Dindarların içine Fethullah Gülen denilen ‘VATİKAN KARDİNALİ’ mürtedi saldılar.
Bu kardinal üzerinden Müslümanları soyup soğana çevirdiler.
O Müslümanların ceplerindeki son kuruşları alıp, Müslüman parası ile kiliseler diktiler.
Milletin çocuklarını ellerinden alıp, millet düşmanı yaptılar.
Uyuşturup zombi yaptıkları o çocuklara kendi milletini vurdurttular.
Evladı babaya düşman edip, kurşun sıktırdılar.
5 vakit namaz kılan bu insanları dinden çıkartıp, vatan haini yaptılar.
Vatan haini yaptıkları şakirtleri yakalanınca üstlerine sifonu çekip gittiler
Bunlar o kadar açgözlü ki, ne alırlarsa alsınlar doymak bilmediler.
Milletin parasını bitirince, devletin parasını sömürdüler.
Milleti ve devleti beş parasız bırakmak için her köşeye bir hortum yerleştirdiler.
Fethullah denen mürted, ardına düşürdüğü bu ahmakların; malını, parasını, canını ve imanını aldı.
Az kalsın vatanımızı da alacaktı ama şükürler olsun ki Cenab-ı Allah buna müsaade etmedi.
Fethullah haini öyle bir şeytani operasyon yaptı ki, ameliyata girenler başlarına geleni anlamadı, hala da anlayamayanlar var.
Onlar “Fethullah narkozu”nun etkisi ile hala derin uykudalar.
Ancak ölüm meleğe geldiğinde uyanırlar, o zaman da onlar için yapacak bir şey kalmamıştır.
Şakirtler uyanmadı ama 15 Temmuz’da bir millet uyandı.
Hamdolsun ki Allah, FETO haininin ellerini ve ayaklarını dolaştırdı.
Boylarından büyük halt yemeye kalktılar.
Bu darbe yıllarca ninnilerle uyutulmuş bir milleti uyandırdı.
Millet yatağından fırlayıp bu vatan hainlerinin; tanklarını, toplarını ve uçaklarını başlarına çaldı.
Tepelerine öyle bir yumruk çaktı ki; bu ahir zaman Yecüc /Mecücleri çil yavrusu gibi dağılıp, tıpkı birer böcek gibi dünyanın dört bir tarafına kaçtı.
Onların tuzakları varsa, bizim de Rabbimiz var.
Rabbimiz düşmanlarına en büyük tuzak kuran ve onların tuzaklarını bozandır.
İbrahim Suresi 46. Ayet :
- Ve kad mekerû mekrehum ve indallâhi mekruhum ve in kâne mekruhum li tezûle minhul cibâl(cibâlu).
Mealen; “Gerçekten onlar, tuzaklarını kurdular; Allah katında da onlara tuzak var; isterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun!”
Enfal Suresi 30. Ayet:
Ve iz yemkuru bikellezîne keferû li yusbitûke ev yaktulûke ev yuhricûke ve yemkurûne ve yemkurullâh(yemkurullâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne).
Mealen,” Hani bir zaman da o kafirler, seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri ya da sürüp çıkarmaları için, sana tuzak kuruyorlardı; onlar tuzak kurarlarken Allah da karşılığını kuruyordu. Öyle ya Allah tuzakların hayırlısını kurar.
Tuzaklar bozuldukça niyetler de düzeliyor.
Vatan evlatlarının düşmanlıkları azalıp, muhabbetleri artıyor.
Allahü Teala kalplerdeki düşmanlıkları kaldırtıp, sevgi duydurtuyor.
Tayyip Erdoğan’ın Bozkurt, Bahçeli’nin Rabia işareti yapmasının sebebi budur.
Erdoğan’ın Türkeş’i, Bahçeli’nin Erbakan’ı anmasının altında da bu var.
AK Parti’nin mitingine MHP’lilerin, MHP’lilerin mitingine de AK Parti’lilerin gitmesi, bir milletin uyanış müjdesidir.
Bu uyanış, ufuktaki büyük zaferin habercisidir.
Yıllarca birbirine düşman edilmiş vatan evlatlarının bugün kol kola olması işte bunun işaretidir.
O vatan evlatlarının aynı meydanda ‘EVET” diye haykırması, 100 yıllık esaret zincirlerinin kırılmasının sesidir.
Bu ses; milliyetçi - muhafazakar iktidarların sesidir.
Ey Türk oğlu Türk!.
Atan Oğuz Kağan’dan gelen bu sese kulak ver.
Ver ki, temiz soyunun yeniden dirilişine şahit ol.
16 Nisan’da atalarının düşmanlarına pusatını vurduğu gibi, sandıklara mührünü vur.
Bir milletin dirilişini yedi düvele duyur.
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ
