197 GÜNDE NELER OLDU?
Münevver Karabulut'un cesedi, başı gövdesinden ayrılmış şekilde 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulundu. Polis, kısa sürede Karabulut'un erkek arkadaşı Cem Garipoğlu'nu cinayet şüphelisi olarak aramaya başladı. Cinayet, kamuoyunda geniş yankı bulunca yurtdışına kaçtığı söylenen Cem Garipoğlu'nun yakalanması için kırmızı bülten çıkartıldı ve Cem 184 ülkede aranmaya başlandı. Cem Garipoğlu'nun yakalanması için basın organlarında yoğun haberler yapıldı. Cinayet, televizyon rogramlarına konu oldu. Ailesi ve yakınları vatandaşların da desteği ile zanlının yakalanması için yürüyüşler düzenledi.
'CEM YAKALANDI, SERBEST BIRAKILDI'
Baba Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun cinayetten sonra yakalanıp serbest bırakıldığını iddia edince dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah tarafından mahkemeye verildi. Ayrıca acılı baba, cinayetten sonra Celalettin Cerrah'ın Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ile görüştüğünü iddia etti. Süreyya Garipoğlu, yaptığı açıklamalarda polislerin aileden rüşvet aldığını söyledi. Celalettin Cerrah ise iddiaları sert bir dille eleştirdi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Münevver Karabulut cinayeti hakkında İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'ndan bilgi istedi.
Karabulut ailesinin ilk avukatları Faruk Zorba ile Tülay Tonkuş, aile ile aralarındaki sorun nedeniyle davadan çekildi. Baba Karabulut, farklı yerlerde yaptığı eylem ve açıklamalarla cinayeti sürekli gündemde tutmayı başardı. Bir ara cinayetin sananist cinayeti olduğunu, Cem Garipoğlu ve ağabeyi Levent Garipoğlu'nun satanist sitelere üye olduğunu iddia etti.
Skandallara adı karışan Adli Tıp Kurumu bu kez de Münevver'in iç çamaşırına sperm bulaştırdı. Baba Süreyya Karabulut bunun üzerine Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı'nı mahkemeye vereceğini söyledi. Baba, basın mensuplarına, “Kızımı Garipoğlu katletti, Adli Tıp lekeledi” dedi. Bu süreçte Cem Garipoğlu'nun yakınlarının DNA örneği alındı. Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Anne daha sonra yurtdışına çıktı. Serbest bırakılmaları büyük tepki çekince baba Garipoğlu tekrar gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Tüm yaşananlara rağmen cinayetin aydınlatılamaması toplumun her kesiminden büyük tepki gördü. Münevver Karabulut için Facebook'tan sayfalar oluşturuldu. Adına şiirler yazıldı. Yapımcı Melih Göğebakan Münevver Karabulut'un hayat hikayesini anlatan film çekmeye karar verdi. Ve birçok ünlü oyuncunun rol aldığı filmin çekimlerine başlandı.
Polise hergün Garipoğlu'nu gördüklerini söyleyen telefon ihbarları geldi. Rusya, ABD, İsrail, Ermenistan ve daha birçok farklı ülkede olduğu yönünde ihbarlar yapıldı. Türkiye'den de farklı illerde çok sayıda ihbar geldi. Basında bununla ilgili hergün haberler yer aldı. Bu sırada İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın oldu. Çapkın, yaptığı açıklamalarda çemberin daraldığını söyleyerek zanlının yakalanacağı yönde sinyaller verdi. Bu açıklamalardan sonra zanlının yakalandığı yönünde çok sayıda haber yapıldı, ancak haberler yalanlandı.
197 GÜN SONRA TESLİM OLDU
İstanbul Valisi Muammer Güler, başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi bir çöp konteynırında bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun avukatı tarafından teslim edildiğini açıkladı.
Vali Güler, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde olduğunu kaydetti.
Saat 00.45'te teslim edildi
Vali Güler, "Firari şüpheli Cem Garipoğlu, 17 Eylül 2009 tarihinde saat 00.45 itibariyle ailesi tarafından polis ekiplerine teslim ettirilmiştir..Devlet sözünü yerine getirmiştir. Bundan sonrası yargının görevi.Öncelikle konuyla ilgili sıkı takip ve özel yürütülen çalışmalar nedeniyle il emniyet müdürü ve arkadaşlarını kutluyorum. Celalattin Cerrah ve çalışma arkadaşlarını da kutluyorum" dedi.
Cem Garipoğlu'nun ilk sözleri
Televizyonların canlı yayına katılan Garipoğlu ailesinin avukatı Alptekin Kaya, "Teslim olacağı bildirilince emniyetle diyaloğa geçtik. Bizi anlayışlı karşıladılar ve zanlının yaşının küçük olduğunu gözardı etmediler" dedi.
Cem Garipoğlu'nun ilk sözlerinin babasına çok üzüldüğü olduğunu söyleyen Kaya, "Bir travmanın içerisindeydi. O nedenle çok da normal görmedim. 'Babamın bir alakası yok. O yüzden çok üzülüyorum' dedi" ifadelerini kullandı.