
25 YILDA 520 MADEN ŞEHİDİ...
Balıkesir Dursunbey'de dün meydana gelen ve 13 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan grizu patlaması, Türkiye'de daha önce yaşanan maden kazalarını gündeme getirdi. Türkiye'de 1983-2009 arasında meydana gelen 13 büyük maden kazasının 10'u grizudan kaynaklandı. Bu kazalarda 520 kişi yaşamını yitirdi.
TÜRK-İŞ'e bağlı Genel Maden-İş Sendikası tarafından, ''Maden ocaklarındaki işçi sağlığı ve iş güvenliği'' konusunda hazırlanan rapor, maden işçilerinin hayatını tehdit eden en büyük riskin grizu olduğunu ortaya koydu.
Sendikanın raporuna göre, Türkiye'de 1983-2009 yılları arasında 13 büyük maden kazası oldu. Büyük maden kazalarının 10'u grizudan kaynaklı olarak yaşandı. Kazalardan 2'si göçük, 1'i de yanma nedeniyle meydana geldi.
Büyük maden kazalarında toplam 520 kişi hayatını kaybetti. Bu kişilerin 485'i grizudan kaynaklanan kazalarda yaşamını yitirdi. Grizudan kaynaklanan kazalarda yaşamanı yitirenlerin oranı yaklaşık yüzde 93'ü buldu.
Sendikanın raporuna göre, 1983-2009 yılları arasında meydana gelen büyük maden kazalarının yaşandığı yerler, nedenleri ve kazalarda yaşamını yitirenlerin sayısı şöyle:
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Sendikanın raporunda, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının azaltılması için alınması gereken önlemlere de yer verildi.
Madencilik sektöründe iş kazaları ve meslek hastalıklarının artarak devam ettiği vurgulanan raporda, bunun sonucunda çalışanların hayatlarını ve sağlıkları kaybettiği belirtildi.
Yer altı kömür madenciliğinin ağır, içerdiği riskler nedeniyle tehlikeli ve ilk yatırım maliyeti yüksek bir iş kolu olduğu ifade edilen raporda, yer altı madenciliğinin bilgi, deneyim, uzmanlık ve denetim gerektiren bir iş kolu olduğuna işaret edildi.
Raporda, madenlerdeki iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için uyulması gereken ana kurallar şöyle sıralandı:
-İşletmecilik kurallarına uyulmalı.
-İki havalandırma grubu olmalı.
-Ocak içindeki makineler alev sızdırmaz (antigruzu) özellikte olmalı.
-Açılan boşluklara gerekli tahkimat yapılmalı.
-Yer altına giren tüm çalışanların ferdi kurtarıcı maskeleri olmalı.
-Ocak gazları kontrol altına alınmalı.
-Madencilik sektöründe denetim yeterince sağlanamamakta. Bu nedenle denetim elemanı sayıları artırılmalı. İşletmeciliğin her aşamasında etkin denetimler yapılarak madenlerde ana kuralların yerine getirilmesi sağlanmalı.
-Teknik nezaretçi işletme sahibine ücret yönüyle bağlıdır. Bu nedenle teknik nezaretçi ücretlerinin devlet tarafından (işletme sahibinden alınarak) verilmesi denetimin daha bağımsız olmasını sağlayacaktır.
-Her işletmede çalışan sayısına bakılmaksızın her vardiyada daimi nezaretçi bulundurulmalı.
-Kayıt dışı istihdam kayıt içine alınarak kaçak ocaklarla daha etkin mücadele edilmeli.
-Tüm çalışanlar olası risklere karşı eğitilerek bilgilendirilmeli.
-Tüm çalışanlar sigortalı, sendikalı ve iş güvenceli çalıştırılmalı, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı.
-Her işçinin iş yeri hekiminden faydalandırılması sağlanmalı.
-Uluslararası Çalışma Örgütünün 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi Türkiye tarafından kabul edilmeli.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:12