
3 BİN 500 PKK'LIYA SİVİL OPERASYON
Örgütten kopan ve Kuzey Irak'ta yaşan 3 bin 500 PKK'lıyı geri getirmek için "sivil operasyon" gündemde.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonları PKK'ya ağır kayıplar verdiriyor. Hava operasyonları ve sınır ötesi kara harekâtında teröristlere ait önemli barınaklar ve mühimmat depolarının imha edilip yüzlerce teröristin öldürüldüğü Genelkurmay Başkanlığı tarafından açıklandı. Son günlerde yeniden başlayan hava operasyonları ile birlikte Kuzey Irak'a yeni bir kara harekâtının gündeme alındığı belirtiliyor. Sınır ötesine geçmek için gerekli hazırlıkların tamamlandığı ve sıfır noktasında konuşlanan birliklerin talimat beklediği aktarılıyor.
Son tahlilde durum böyle olsa da Türkiye'nin PKK'yla mücadelesi askerî hareketlerle sınırlı değil elbet. Terör örgütünü psikolojik olarak çökertmek için kapsamlı bir "sivil operasyonun" hayata geçirileceği belirtiliyor. Bu operasyon da tıpkı askerî olanları gibi sınır ötesinde gerçekleştirilecek. Alınan bilgilere göre Türkiye terör örgütünden kopan ve Kuzey Irak'ta yaşayan 3 bin 500 PKK'lıyı yurda getirmenin yollarını arıyor. Bunun için ciddi bir projeyi uygulamaya koyacağı aktarılıyor. Bir dizi görüşmenin yapıldığı da gelen bilgiler arasında. Devlet, söz konusu sivil operasyonla terör örgütünü psikolojik olarak çökertip, PKK'dan kopanların yeniden teröre bulaşmalarının önüne geçmek istiyor.
"VATANIMIZA DÖNMEK İSTİYORUZ"
Özellikle 1999'dan itibaren örgütte başlayan ciddi kopuşlarda PKK'lılar Türkiye'ye giremedikleri için Kuzey Irak'ı mesken tutmaya başladı. Başta Erbil olmak üzere Zaho, Dohuk ve Süleymaniye gibi şehirlere yerleşip hayatlarını sürdürmeye çalıştılar. PKK'lıların önemli bir kısmı inşaatlarda çalışarak hayatlarını kazanırken bazıları da Peşmerge güçlerine katıldı. Savaşçı özelliklerinden dolayı kısa sürede Peşmerge içinde üst düzey komutanlıklara kadar ulaşanlar dahi oldu. Ancak PKK'dan kopanların neredeyse tamamının fırsat oluşturulması hâlinde Türkiye'ye gelmek istedikleri belirtiliyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen ve şu anda Kuzey Irak'ta yaşayan bir PKK'lının söyledikleri genel durumu anlatma açısından çok önemli: "PKK'nın yanlış bir sevda olduğunu anladım. Bir yolunu bulup kaçtım ve şimdi Kuzey Irak'ın değişik yerlerinde izimi kaybettirmeye çalışarak yaşıyorum. Benim gibi binlerce kişi var. Türkiye'ye gelmek istiyorum; ama korkuyorum. Bir ömür cezaevinde kalmak istemiyorum. Ailem, her şeyim orada. Annemi, babamı, kardeşlerimi çok özledim. Yıllardır çocuklarını göremeyenler var. Devlet bize bir yol göstersin seve seve vatanımıza geliriz. Bu imkân sağlanırsa PKK'dan çok kişi ayrılır. Operasyonlardan daha etkili bir zayiat verilir."
PKK'dan kopanları geri getirmek için Türkiye'de birçok birim ortak çalışıyor. Bu konuda proje geliştirilirken bir yandan da yapılacaklar konunun uzmanları tarafından dile getiriliyor. 3 bin 500 PKK'lının Türkiye'ye nasıl getirileceği konusunda öneriler ve yöntemler bir bir sıralanıyor. Sivil operasyonun nasıl yapılması gerektiği konusundaki en çarpıcı bilgiler www.polis.web.tr internet sitesinde yer alan "Kuzey Irak'a yönelik zorunlu bir hamle" başlıklı yazıda saklı. Terör örgütü PKK'ya yönelik başarılı operasyonlara imza atan İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesinde görevli Emniyet Amiri Muttalip Günay ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Başkomiser Ömer Özüyılmaz'ın kaleme aldığı yazıda Kuzey Irak'ta yaşayan PKK'lıların getirilmesinin yolları anlatılıyor.
Türkiye gelmek isteyen binlerce PKK'lının önündeki engelin Türkiye'ye ulaşma imkânı bulamamaları olduğuna dikkat çekilen yazıda şunlar vurgulanıyor: "Birincisi Irak veya İran'dan kaçakçılar vasıtası ile ülkeye giriş yapmak ki bu tehlikeli bir yoldur. Yakalanma riski olduğu gibi sınırdaki mayınlı alanlar da girişler için bir engel olduğu gibi, bu girişim başlı başına bir sınır ihlali ve suçtur. Ayrıca ülkemize kaçak girmek istedikleri sırada yakalanmaları söz konusu olursa, kendilerinin teslim olma amacıyla geldiklerini ispatlaması daha da zor olacaktır. Bu nedenle tercih edilmeyen bir yöntemdir. Erbil'den uçak yolu ile gelişler mümkündür. Fakat uçakla seyahat edebilmek için kimlik ve pasaporta ihtiyaç duyulmaktadır. Bunu bilen Barzani yönetimi eski PKK'lılara kimlik ve pasaport vermemektedir. Dolayısı ile bu kanal da kullanılmamaktadır. Diğer bir kanal ise Bağdat büyükelçiliğine giderek başvurmak ve teslim olmak istediğini beyan etmektir. Fakat bu metot en riskli olanıdır. Bağdat'a girişler imkânsız olduğu gibi, burada can güvenliğinin olmayışı, şehirde PKK'lı militanların ve KDP'li Peşmerge ajanlarının varlığı bu yolu da kapatmaktadır." (ZAMAN)
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 12:11