Sağlık
  • 30.3.2006 10:35

40 YAŞINI GEÇENLER, GÖZ TANSİYONUNA DİKKAT!..

İSTANBUL - Göz tansiyonunun, 40 yaşını geçen insanlarda sıklıkla görülebilen, ancak teşhisi zor yapılan hastalıklardan biri olduğu açıklandı. Hastalığın tanısının zamanında konulmaması, insanlarda körlüğe neden olabiliyor. Erken teşhis için öncelikli şart ise göz kontrollerini kesinlikle ihmal etmemek.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kadircan Keskinbora, 40'lı yaşlardaki insanları önlem almaları konusunda uyarıyor. Tıp dilinde "glokom" adı verilen göz tansiyonunun, gözlerde tedavisi zor rahatsızlıklara neden olabildiğini belirten Doç. Dr. Kadircan Keskinbora, hastalığın ortaya çıkış şekli ve göze verdiği zararlar hakkında, "Normal şartlarda göz içi oluşumların beslenmesi için göz içerisinde sürekli olarak bir sıvı yapılır ve bu göz içi sıvısı aynı zamanda sürekli olarak bir takım kanallarla göz dışına atılır. Glokom göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık ya da bu sıvının, boşalmasına direnç göstermesi nedeniyle, dışarıya atılmaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncın artması sonucu oluşur. Bu basınç, göz sinirlerine zarar verir ve sinirlerin ölümüne neden oluyor. Göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaylı oluşuyor" açıklamasında bulunuyor.
Hastalığın doğuştan da görülebildiğini söyleyen Doç. Dr. Keskinbora, daha çok 40'lı yaşlardan sonra görüldüğünü ve yaş ilerledikçe riskin arttığını belirtiyor. Bazı insanlar için riskin daha da büyük olduğunu söyleyen Doç. Dr. Keskinbora, risk faktörlerini, "İleri yaş, ailede göz tansiyonlu birisinin bulunması, sigara içmek, şeker hastaları, hipertansiyon, miyopi, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmaları" şeklinde sıralıyor.
Göz tansiyonunun teşhisinin ancak klinik muayeneyle ortaya çıktığını söyleyen Kadircan Keskinbora, "Hastayı rahatsız edici bir belirti vermediği için ancak belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebiliyor. Geri dönüşü olmadığı için erken tanının önemi sonsuz. Normal göz muayenesi sırasında saptanan anormal göz içi basıncı hastalığın ilk belirtisidir" bilgisini verdi. Keskinbora, glokomun dikkatli bir göz muayenesiyle belirlendiğini kaydederek, tedavi süreci hakkında şunları söyledi:
"Tanıya yönelik göz muayenesinde hekim, tonometre adlı bir aletle göz içi basıncını ölçer. Göz dibi muayenesi yaparak göz sinirlerini inceler. Gerekli görüldüğünde görme alanı kaybı olup olmadığını 'görme alanı testi' ile belirlenerek tanıyı koyar. Glokoma bağlı görme kaybını önlemenin tek yolu erken tanıdır".
Göz tansiyonu teşhis edildikten sonra, gözün iç basıncını düşüren ilaçlarla tedavi ediliyor. Hastalığın ilerlememesi için damlaların sürekli olarak kullanılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Keskinbora, hastalara, "İlacınızı doktorunuzun önerdiği şekilde, her gün aynı saatte alın. Günlük yaşamınızı etkileyen herhangi bir yan etkiyi doktorunuza bildirin. Göz doktorunuzu diğer hastalıklarınız için aldığınız ilaçlar hakkında uyarın. Göz doktorunuz dışında başka bir doktora göründüğünüz zaman, onun sizin glokom tedavisi gördüğünüzü bildiğinden emin olun" önerilerinde bulunuyor.
Doç. Dr. Kadircan Keskinbora, glokomun kalıtsal bir hastalık olduğunu hatırlatarak, ailedeki bütün bireylerin göz muayenesinden geçirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:42

İLGİLİ HABERLER