9 YENİ ÜNİVERSİTE AÇILACAK...
Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, toplantıda TBMM'ye gönderilecek kanun tasarılarını görüştüklerini, bunların başında 9 ilde daha üniversite kurulmasıyla ilgili kanun tasarısının yer aldığını söyledi.
Çiçek, son yıllarda eğitime verilen özel önem nedeniyle, orta öğretimde okullaşma oranı yükseldikçe üniversiteye talebin de arttığını vurgulayarak, "Geçen yıl yaklaşık 2 milyon genç, üniversiteye girebilmek için başvurdu. Ancak bunların dörtte biri üniversitelerde yer bulabildi" dedi.
Üniversiteye giden öğrencilerin sayısının artırılmasının önemli olduğunu, buradan yola çıkarak geçen dönem 32'si devlet, 9'u vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 41 üniversitenin kurulmasına imkan sağlandığını anımsatan Çiçek; şimdi Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Şırnak, Tunceli ve Yalova'da üniversite kurulmasına karar verildiğini, bununla ilgili kanun tasarısının imzaya açıldığını kaydetti.
Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nce, Tapu Kanunu'ndaki yabancılara mülk satışında 'bir ilin arazisinin toplamının binde 5'ini geçmemek üzere' kriterinin iptal edildiğini anımsatarak, bu konunun da toplantıda ele alındığını söyledi. Konuya ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bir çalışmasının bulunduğunu belirten Çiçek, son yıllarda Türkiye'ye bu anlamda önemli talep artışlarının olduğunu, bunun sağlam bir yasal zemine kavuşturulmasının gerektiğini belirtti. Çiçek, bununla ilgili değerlendirmelerin yapıldığını, değerlendirmeler ışığında kanun tasarısının bu hafta gözden geçirilerek gelecek hafta Bakanlar Kurulu'na getirileceğini bildirdi.
Toplantıda Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in de ekonomik konularla ilgili kurula bilgi sunduğunu belirten Çiçek, dünyada yaşanan ekonomik krize işaret ederek, şöyle devam etti:
"Küreselleşen dünyada, neresinde olursa olsun bu çapta bir kriz söz konusu olduğunda, ister istemez milli ekonomileri de, uygulanan politikaları da büyük ölçüde etkilemektedir. Dolayısıyla Türkiye'nin bu krizden en az hasarla etkilenmesi noktasında ekonomik konuları devamlı Hükümet'in gündeminde tutuyoruz. Bazen Bakanlar Kurulu seviyesinde, bazen ilgili bakanlar arasında, bazen de Sayın Başbakan'ın başkanlığında yapılan toplantılarla bu konuyu devamlı gündemde tutmaya çalışıyoruz. Ve istiyoruz ki böyle bir dönemde Türk ekonomisi en az hasarla bu sıkıntıyı atlatmış olsun. Şu ana kadar, geçtiğimiz 5 yıl içinde yaptığımız bir taraftan demokratik reformlar, öbür taraftan ekonomiyle ilgili yapısal reformların sonucu olarak bu etki olabildiğince az hissedilmeye başlanmıştır. Bundan sonra da bu politikaların kararlı bir şekilde sürdürülmesi ve mali disiplinin aynen sürdürülmesi gerekmektedir. Bu toplantıları sık sık yapıyoruz ve yapacağız. Değişen durumlara göre alınması gereken kararlar varsa, bunları da vakit
geçirmeden almak gerekmektedir. Bugün aldığımız kararlarla bu yapısal reformlara biraz daha hız vereceğiz."