ABD ASKERİNİN TÜRKÇE EL SÖZLÜĞÜ..."MERHABA"NIN İNGİLİZCE TELAFFUZU "MEHRHABBAH", "HOŞBULDUK"UN "HOSH BOOLDOOK"

SELMAN ÖZTÜRK TRABZON- Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD), Irak'a yönelik düzenleyeceği operasyonda Türkiye'deki askeri üslerin ve limanların kullanılması tartışmaları sürerken, ABD Ordusu Türkiye'de bulunacak olan askerleri için mini bir Türkçe sözcük hazırladı. Türkiye dahil tüm Avrupa ve Afrika ülkeleri, İsrail, Suriye ve Lübnan olmak üzere toplam 89 ülkeyi kapsayan geniş coğrafyada, Amerika'nın askeri faaliyetlerini sürdüren ABD Avrupa Komutanlığı'nın "http://www.naveur.navy.mil/" adresli resmi internet sitesinde, Türkiye'ye gidecek olan askerlerin en çok ihtiyaç duyacağı Türkçe kalıpların telaffuzları İngilizce olarak yer alıyor. Askerlerin en çok ihtiyaç duyacağı kelime ve cümlelerin derlendiği web sayfasında ayrıca, Türkiye ile ilgili çeşitli bilgilere de yer veriliyor. Türkiye'deki bazı kentler, sosyal hayat, iklim, sosyal hayatla ilgili bilgilerin de derlendiği sayfada, İngilizce kelimelerin Türkçe karşılığının telaffuzları yine İngilizce veriliyor. Web sitesinde yer alan kalıplar şöyle: Hello: mehrhahbah (Merhaba) Good morning /afternoon: gewnighdin / tevvnighdin (günaydın/tünaydın) Good night: eeyee gyehjehlehr (iyi geceler) Goodbye: ahllahhah ismahrlahdik (Allah'a ısmarladık) Please: lewtfehn (lütfen) Thank you: hosh booldook (hoş bulduk) Yes: ehveht (evet) No: hahyir (hayır) You're welcome: beershehy dereel (birşey değil) OK: tahmahm (tamam) Excuse me: ahfehdehrseeneez (afedersiniz) I don't know: beelmeeyoroom (bilmiyorum) Do you speak English?: eengeeleezjeh beeleeyor moosoonooz (İngilizce biliyor musunuz?) I don't understand: ahnlahmiyoroom (anlamiyorum) My name is...: ahdim... (adım...) When? : neh zahmahn? (ne zaman?) Where is the toilet?: (toovahleht) nehrehdeh? (Tuvalet nerede?) How much?: ne kadar? (ne kadar?) Coffee (with milk) / tea: (sewtlew) kahveh / chigh (sütlü kahve/çay) wine / beer / water: shahrahp/beerah/soo (şarap/ bira/ su) I want to report a theft: hirsizzlik eehbarr edejeheem (bir hırsızlık ihbar edeceğim) My ... has been stolen: ... im chahlindi (.. 'im çalındı) purse/ticket/ID: cewzdahn / beelehVhevvveeyeht (cüzdan/bilet/hüviyet) Help!: eemdaht! (imdat) Please call the police!: lewtrehn poleeseh hahbehr vehreen (lütfen polise haber verin) Get a doctor: doctor bull (doktor bul) I'm lost: kighboldoom (kayboldum) I've lost my passport / papers: pasaportoomoo / evrraklarimi caybetteem (pasaportumu/ evraklarımı kaybettim) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:03