GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün dinlenme olasılığına karşı özel telefon hattı kurduğuna ilişkin açıklamaları gündeme bomba gibi düşerken, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bu önlemi almaya iç ve dış tehditlerin ittiği bildirildi. Refahyol dönemi ve sonrasında bazı kurumların telefonlarının dinlendiğine ilişkin iddiaları ile Türkiye'nin stratejik bir konumda bulunması nedeniyle yakın komşular ve ABD tarafından dinlenme ihtimalini engellemek çabası da özel hat kurmanın arkasında yatan nedenler olarak gösteriliyor.
ABD'nin ve Batılı ülkelerin 1990 sonrası Ortadoğu ve Irak'a olan özel ilgileri Türk güvenlik güçlerinin dinlenme olasılığına karşı tedbir almalarını gündeme getirdi. Emniyet ve istihbarat birimleri arasındaki bazı yasal olmayan dinleme olayları da, TSK'nın bu önlemi almasında etkili oldu. ABD'nin 1999 yılında kongresinden geçirttiği global dinleme sistemi Echelon da, Türk güvenlik birimlerinin dinlemeye karşı tedbir aldırdı.
ABD, dünyadaki 100 dolayındaki askeri üssü sayesinde dünyayı dinliyor. Üslere yerleştirilen Echelon sistemi sayesinde dünya yuvarlağındaki bütün teknolojik sesleri algılayıp, şifresini çözebiliyor. Uzaydaki uydularla yönlendirilen Echelon sistemi aracılığıyla ses ve görüntü istihbaratı yapılabiliyor. Ancak bu istihbaratların alınabilmesi için mutlaka dinleme yapılacak ülkelerde iletici sistem bulunması gerekiyor. Washington yönetimi, genellikle bu sistemi, o ülkede bulunan askeri üssüne yerleştiriyor. Sistem uydularla bağlantı kurarak, 500 kilometrelik alanda dinleme ve izleme yapabiliyor.
Bizde de iki kulağı var
ABD, Echelon sistemi sayesinde Afrika, Asya, Avrupa ve Avustralya kıtalarındaki dijital görüntü ve ses istihbaratını alabiliyor. Türkiye'nin de İncirlik Üssü ve Marmara Bölgesi'nde yer aldığı öne sürülen Echelon dinleme ve ileti sistemi sayesinde ABD'nin ''izleme alanında'' olduğu belirtiliyor.
ABD, Ulusal Güvenlik Ajansı NSA, Echelon sistemini kullanarak görüntü ve ses kaydı yaparak, Pentagon ile CIA'ya iletiyor. NSA, bu sistem sayesinde İnternet'i de yakın takibe aldı. ABD, yalnızca üslerle değil aynı zamanda uçak gemileri ve denizaltıları ile de izleme ve dinleme yapabiliyor. ABD'nin nükleer denizaltılarının kıtalar arası iletişimi sağlayan okyanus diplerindeki kablolara alıcılar yerleştirdiği de idda ediliyor.
İngiltere ve İsrail'le elektronik eşbirliği
Echelon elektronik dinleme operasyonu ve sinyal istihbaratına ''Signal Intelligence'' deniyor. Kısaca Sigint olarak adlandırılan bu sisteme ABD'nin yanısıra bazı bölgelerde İsrail ve İngiltere de ortak oluyor. Dünyanın her tarafından gelen binlerce dijital ses ve görüntü inceleniyor. Bu sinyal istihbaratının yanısıra genel elektronik istihbarat sisteminin bir parçası olarak görüntü istihbaratı denilen IMINT da devreye giriyor. IMINT uydudan fotoğraf çekebiliyor. Bu görevi de, ABD gizli servislerinden RNO yapıyor. Bu bilgiler, NSA'ya oradan da Pentagon ve CIA'ya aktarılıyor. Boeing 707'lerin gövdeleri üzerinde geliştirilen RG 135 tipi uçaklar tarafından taşınan uçaklar da Echelon bilgi sistemi için faaliyet gösteriyor.
Üsler dünyadaki karakolları gibi
ABD'NİN dünyadaki üslerinde 200 bin dolayında Amerikan askeri görev yapıyor. Almanya'da 50 bin Güney Kore ve Japonya'da yaklaşık 30'ar bin ABD askeri bulunuyor. ABD, 11 Eylül saldırısından sonra aktif askeri güç sayısını özellikle Ortadoğu'da artırdı. Irak operasyonu nedeniyle Irak ve çevresindeki ABD askerlerinin sayısı 200 bini buluyor. Avrupa'da irili ufaklı 50'dan fazla üsse sahip bulunan ABD'nin Japonya'da yedi, Güney Kore'de ise 13 üssü bulunuyor. ABD'nin Avrasya coğrafyası olarak nitelendirilen bölgede üssü olmayan tek ülke ise Rusya. ABD, Irak'tan çekilmeye karar verdiğinde Bağdat, Nasıriye ve Musul'un yanısıra Irak-Suriye sınırında da üs oluşturacak.
(H.O. TERCÜMAN)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57